Bir zamanlar Kıbrıs Barış Harekatı gerçekleşirken Anavatan Türkiye Cumhuriyeti’nden hava harekatı gerçekleşmişti. Kayseri Hava İndirme Tugayı bunda çok önemli bir yere sahipti. Paraşütçülerin Türk Hava Kurumu Türkkuşu Paraşüt Okulu tarafından yetiştirilmekteydi. Paraşütçülük hem sosyal hobi hem de savaş anlarında önem arz eden bir alandı. Nitekim 20 Temmuz Harekatı bu anlamda da önemliydi. İlk paraşütçü komandolar arasında olan Yüzbaşı Sami Akbulut da bunlardan biri idi. Harekatta ilk şehidimiz oldu…Oysa Akbulut kendine bağlı erleri imkansızlıklar içerisinde yetiştirirken başaracaklarını biliyordu.Verdiği eğitimlerde yarışmalarda birincilikten öte, gelecek tehlikeli durumlara hazır olmaktı. Ne de olsa Vatan onlara emanetti. Bu sorumluluk bilinci ile ailelerini dahi ziyarete gidemez olacakları yoğun bir eğitim dönemine girdiler. Nitekim, faşist 15 Temmuz 1974 Darbesi sonrasında, Türkiye’nin adaya Garanti Antlaşmaları çerçevesinde müdahale edeceği durum artık kaçınılmazdı. Sami Akbulut da arkadaşlarını topladı ve olası harekattan bahsetti. Türkkuşu ocağında Akbulut’u ve sınırlı sayıdaki arkadaşlarını büyük bir görev bekliyordu. Geride kalanları kısa zamanda eğitmek…Öyle de yaptılar. Oysa Atlatıcı Öğretmen ekibinin böyle bir sorumluluk almasını uygun görmeyen üst düzey komutanlar da vardı. Harekattan önce bir toplantı olmuştu. Bu toplantıda altı-üst sınıf bir arada katılmıştı. Toplantıda Atlatıcı öğretmen ekibinde yer alanlara bu harekatta sorumluluk tehlikeli olabilir düşüncesini ortaya koyan bir albaya cevap gecikmedi. Akbulut hemen sözü alarak hemen yanı başında olan Ceyhun Demirkol’a döndü ve “ Ceyhun kaç atlayışın var? diye sordu. Ceyhun Çavuş yıldırım hızı ile bugüne kadar yaptıkları eğitim ve atlayışları hatırlayarak “670 Komutanım” cevabını azim ve kararlılıkla ifade etmişti. Salondan tek itiraz gelemedi…Çünkü onlar Kıbrıs’a vatan diyerek can vermeye emanete sahip çıkmaya gideceklerdi. Hem de geride bıraktıkları ana,kardeş,eş,çocuk demeden!!! Bu güzel hatırayı aktaran Talip Bölükbaşı’na sonsuz saygılar diyorum öncelikle…
Ve seneler sonra KKTC’de Türk Hava Kurumu kuruldu..Yürüyemedi, yürütülmek istenmedi….Kıbrıs Türkünün havacılıktan uzaklaştırılması demek kendi ayağına kurşun sıkması gibi bir durumu yansıtmaktaydı. Oysa THK’nı hatırlıyorum rahmetli Hilmi Aka, Salih Hoca, Erdoğan Hoca ve diğerleri…Bize ışıktılar, umuttular… Havacılığı, paraşütçülüğü, model uçak yapmayı sevdirmişlerdi. Hatta Ankara’da Gölbaşı’nda yarışmalara katılıp,ödüller almamıza, havacılığı hissetmemize sebep olmuşlardı. O ruhu ve sevgiyi hiç unutmadım!!! Nitekim Yavrukuş THK, tüm Kıbrıs Türk gençliğine adeta büyük fırsatlar sunmaktaydı. Model uçakçılıktan,maket uçağa, hatta paraşütçülüğe kadar….Sonra çok şaiyalar, sorunlar dendi…Eriyip gitti, bitirildi THK….!!!! Gözlerimiz o eskilerdeki güzelliği ararken Girne Amerikan Üniversitesi’nin ilklere imza atan Pilotaj bölümü ile model uçak ve hatta paraşütçülük alanında yeniden umut olduğunu görüyoruz gençlerimize, ülkemize, insanlığa…!!! Hele de 15 Kasım’ın bu yılki törenlerinde Solo TÜRK uçakları yanında semalarda uçan kendi yurdumuzun en güzide eğitim kurumu olan GAÜ uçakları da semalardaydı !!!! Bu bize gösterdi ki birileri bazı değerleri yıksa da , o temel değerlere sarılan ve bunu düşünen büyük bir aile var; Girne Amerikan Üniversitesi!!! Pilotaj bölümü ile YÖK onayının yanı sıra, Kıbrıs’ta Uluslararası Standartlarda Uçuş Eğitim Organizasyonu Yetki Belgesine sahip tek kurum olduğunu görüyoruz. Ayrıca GAÜ’nün ATPL (A) – PPL (A) – CPL (A) – IR (A) lisanslarını verme ve havacılık alanında Kıbrıs’ta tek FTO yetki Belgesine Sahip Kıbrıs Üniversitesi bugün!!! Öyle görünüyor ki seneler önce hizmet ve vatan anlayışında olan ruh, ne Şht. Ercan ne Şht Cengiz, ne de Şht Sami’leri unuttu! Bugün bu yüksek ruh, KKTC semalarında geleceğe her alanda yön vermek için çalışan ve kaliteden ödün vermeden yolunda ilerleyen yüksek öğretim kurumumuz GAÜ ile havacılıkta da yeniden yeşeriyor!!! Tebrikler GAÜ!!!