Başlıktaki cümle, Sn. Meclis Başkanı Siber Siber’e ait.
Sn. Siber.
Radyo Güven’e “ Haftanın Analizi” programına katılarak, gündeme,
dair görüşlerini, açıkladı.
Programda.
Meclis Başkanı.
Görüşme sürecine ve olası bir barış anlaşmasında, doğabilecek
endişe ve sıkıntılara, değindi.
Güneyin.
Eğitim sisteminde.
Kıbrıs Türk Halkı için, ders kitaplarında, genç dimağlara enjekte ettiği, Türk düşmanlığına, değinerek.
Bu fikirlerle yetiştirilen Rum gençliğinin, adada varılacak bir anlaşmanın önünde, çok büyük bir engel teşkil ettiğini belirtti.
Meclis Başkanı.
Endişelerini, şu cümlelerle, dile getiriyor:
Güney Kıbrıs Rum Yönetiminde, Türklere karşı, çok şoven, düşmanlık duygusu uyandıran, bir eğitim sisteminin olduğunu. Barış olabilmesi için, bu gençlerin ruhlarındaki öfkenin, düşmanlık hissinin söndürülmesi gerekiyor. Eğer bunlar yapılamazsa, bir barış olabilmesi için, bu jenerasyonların geçmesi gerekiyor ve bunun için de çok zamana ihtiyaç var.
Bu paragraftaki cümle ve fikirlere, katılmamak mümkün mü?
Sn. Siber.
Güneydeki Türk düşmanlığı, aşılayan eğitim kurumlarına değindi.
Tabii bu kurumlar.
Şoven milliyetçi ve Türk düşmanlığı üreten, fabrikalar durumunda.
Bunların yanında.
Güneydeki Ortodoks Kilisesi ve ona bağlı kiliseler de, her Pazar.
Rum cemaatine.
Papazları sayesinde.
Ağızlarından salyalar saçarak, Türk düşmanlığı aşıladıkları ve
Türk halkını aşağılayan, dini konuşmalar yaptıklarını da, buraya eklemek gerektiğini düşünüyorum.
“En iyi Türk ölü Türk.”
“Şillo Turko.”
Zihniyeti ve felsefesi ile, Liderler tarafından imzalanacak bir anlaşmanın. Referandumda, her iki toplumdan, onay alması durumunda bile.
Adada bir barış sürecinin olması için, çok zamana ihtiyacı olacağının, üstüne basarak. Sn. Siber’in değindiği sakıncalara, katılmamak mümkün mü?
Bu endişelere, Sn. Denktaş da katılmakta.
Anlaşma kolay.
Hükümlerini uygulamak veya uygulatmak çok zor.
Dünyada.
Barış anlaşmaları.
Karşılıklı güven ve iyi niyete dayanarak, uygulanabilir.
Her iki Halkta.
Bu tesis edildi mi?
Yanıtını Sn. Siber veriyor.
“ Güneyde, Türklere karşı sürdürülen düşmanlık hissi söndürülmelidir.”
En önemlisi ise:
“Çok zamana ihtiyaç var” diyor.
Öyle ise.
Çok erken bir zamanda, halkın referandumundan bahsetmek.
Ve bunu bir umut olarak halka pompalamak, kime ne fayda sağlar.
İleride.
Dayatma bir anlaşmanın, her iki topluma da, getireceği yıkım karşısında , bunu tamir edecek gücü. Kim, kendisinde bulacak?
Önemli olan, anlaşmaya imzanın atılması değildir.
Önemli olan.
“Anlaşma hükümlerinin, her iki toplum tarafından, benimsenerek ve isteyerek özümsenmesi ve uygulanmasıdır.”
Bu gün için bu mümkün mü?
Yanıtını Sn. Siber veriyor.
Buna katılmamak mümkün mü?