9 Mart 1964.
Akritas Planının, Baf uygulaması.
Kıbrıs Türk Halkını, Girit Türkleri gibi, katlederek adaya hakim olma oyunu olan Akritas Planı.
1963 yılında, Noel’e, 9 kala uygulama alanına sokulmuştu.
21 Aralıkta plan Lefkoşa’da uygulanmaya başlanarak diğer Türk bölgelerini de, sırası ile uygulama alanına alarak, planı
sonlandırmak suretiyle amaçlarına ermeyi tasarlıyorlardı.
İşte bu tasarılarından biri de Baf Türkleri idi.
Bunun için ilk saldırıları Türklerin yoğun olduğu Mescit semtine yaptılar.
Çetin bir direnişle, Rum saldırılarını durduran, çok az sayıdaki
Mücahit karşı tarafın, her konudaki üstünlüğü karşısında Mescit’de ikamet eden, Türklerin can güvenliklerini sağlayarak, Türk Halkının daha yoğun olduğu bölgelere, çekilmek zorunda kaldılar.
Bir avuç mücahit, esas olarak, merkezdeki Türk semtini emniyet altına alarak, Baf Türklerinin can güvenliklerini, tüm olanaklarını zorlayarak, koruma altına aldılar.
Baf Türk’ünün bu saldırılar karşısında teslim olmadığını gören, Akritas uygulayıcıları, Baf Türk’ünü, topyekün ortadan kaldırmak için, güçlü bir saldırının planını, yapmaya başladılar.
Baf Türk’ünü, bir saldırıda topyekün imha edebilmenin, hesabını kitabını yaparak Kıbrıs’taki Yunan Birliği de, Yunanistan’dan takviye edilerek, 9 Mart 1964 günü sabah saat altıda Türk semtini, Baf Türk’ünün ilk defa tanık olduğu, zamanın ağır silahları olan Bazuka ve havan topları ile dövmeye başladılar.
Mevzilerde Baf Türk’ünün canını ve namusunu koruyan Mücahit sayısı 120 idi.
Ellerindeki silahlar ise çağın çok gerisinde idi.
Yarıdan fazlası ise av tüfeğiydi.
Bir çok silah Çanakkale’de ganimet olarak ele geçirilen, İngiliz yapısı silahlardı.
Tarihleri 1903‘ü taşıyordu. Mermileri de ayni tarihli idi.
Sabah saat altıda başlayan bombardıman saatlerce sürdü.
Bombardıman sadece, direnen mevzilere karşı, yapılmıyordu.
Sivil kesimlere, evlere de, havan mermileri yağdırılıyordu.
Baf semaları kara dumanlarla örtülmüş, gök yüzü dumandan görülmüyordu.
Mescit çarpışmalarından sonra aşağıdaki Cami, Rum kesiminde kaldığından, Rum idaresi tarafından yıktırılmış ve oto park haline getirilmişti.
Yukarıdaki cami Türk semtinde, kalmıştı.
Minaresine yüzlerce, bazuka mermisi isabet etmesine rağmen, yıkılmamıştı.
Bazuka mermileri,1974‘e kadar, cami gövdesinde duruyordu.
On saate yakın saldırılara karşın 120 Mücahit kahramanca bir direnme örneği vererek, Baf Türk’ünün can ve namusunu kurtardı.
Mermileri tükenen, Mavrali Mevzisindeki Mücahitler teslim olmak zorunda kaldılar.
Teslim olan bu Mücahitler Rum çapulcular tarafından kesici aletlerle, katledildiler.
Şehitlik mertebesine eriştiler.
9 Martta Baf’ta, herkes 120 Mücahit’e, elinden gelen desteği yapmıştı Baf Türk’ünün bu direnişinden sonra, Baf Türk’ü Gazilik Ünvanını, almıştı.
52‘ci yılında Baf direnişinde, şehit düşen tüm şehitlerimizi, rahmetle anıyor, Gazilerimize , sağlıklı ömürler diliyorum.