Ülkede yapılan Avrupa Birliğinden ayrılıp-ayrılmama referandumunda, “Ayrılalım” diyenler yüzde 52 ile son sözü söyledi. ”Kalalım” kampanyasının başını çeken Başbakan David Cameron, referandum yenilgisi üzerine başbakanlıkta daha fazla kalamayacağını, Ekim ayında Muhafazakar Parti kongresinde başbakanlıktan ayrılacağını açıkladı.

Sterlin, Dolar karşısında 1985’den bu yana en düşük seviyesinde
AB’de “Kalalım” diyen İskoçya’da, Bağımsızlık referandumu yeniden gündemde

Mihrişah SAFA

Birleşik Krallık ’da 4 aydır kıyasıya süren, Avrupa Birliğinde kalıp-kalmama ile ilgili referandum sonucundan “AB’den ayrılma kararı” çıktı. Ülkeyi yüzde 52 “Çıkalım”, yüzde 48 “Kalalım” oyuyla ikiye bölen referandum sonucunun, önümüzdeki hafta ve aylarda tsunami etkisi olarak özellikle ekonomide etkisini göstermesi bekleniyor.

İki yıl sonunda AB’den tamamen ayrılacak olan Birleşik Krallık’ta, ayrılık süreci için de hemen düğmeye basıldı. Ayrılık kararının ilk yankısı para piyasasında hissedildi ve Sterlin 1985 yılından sonra ilk defa dolar karşısında en düşük değeriyle işlem gördü. Piyasa uzmanları, İngiliz Merkez Bankasının devreye girmesi ihtimalini yüksek görüyor.

Başbakan David Cameron’un bir önceki seçimde, ülkesini Avrupa Birliği konusunda referanduma götürme sözü ile başlayan süreç, Cuma günü sabaha karşı sonucunu verdi. 1973 yılında o zamanki adıyla Ortak Pazar’a üye olan Birleşik Krallık, 43 yıl sonra ülkeyi ikiye bölerek, Avrupa Birliğinden çıkma kararı aldı.

Bu arada en fazla “kalma” oyu kullanan İskoçya’da, iki yıl önce yapılan ve “hayır” oyu çıkan “ Bağımsızlık” referandumu yeniden gündeme geldi. İskoç Ulusal Partisi Başkanı Nicholas Sturgeon, AB’de kalma yönünde oy veren İskoçya’nın, bağımsız ülke olarak AB’de kalmaya devam edeceğini belirterek, Birleşik Krallık’ın parçalanma yoluna girdiğinin sinyalini verdi.

OYLARIN DAĞILIMI

Birleşik Krallık’ta en fazla “ kalalım” oyu İskoçya’dan geldi. İki yıl önce Birleşik Krallık’tan ayrılma yolunda referanduma giden ve “kalma” oyuyla Birleşik Krallık’ın parçası olmaya devam eden İskoçya, yüzde 62 ile en fazla “kalalım” diyen bölge oldu. İskoçya Ulusal Partisi, AB’den ayrılmak istemediklerini ve ayrılmalarına zorlanmayı Kabul etmeyeceklerini belirterek, yeniden “bağımsızlık referandumunu” gündeme getirdi. Göçmenlerin en fazla yerleştiği başkent Londra, İskoçya’dan sonra yüzde 59.9 ile en fazla “kalalım” oyu veren yer oldu. Bunu yüzde 55. 8 ile Kuzey İrlanda, yüzde 48.2 ile Güneydoğu İngiltere, yüzde 47.5 ile Galler izledi. Galler, yüzde 52.5 oran ile “ ayrılalım” dedi. Ülkenin Ortadoğu ve orta batı bölgeleri ise yüzde 60’lara yaklaşan oy oranı ile “ ayrılma” oyu veren yerleri oldu.

BAŞBAKAN YENİLGİYİ KABUL EDEREK, İSTİFASINI AÇIKLADI

Sabahın erken saatlerinde ibrenin “ayrılalım”dan yana çıkması üzerine Başbakan David Cameron, 10, Downing Street Başbakanlık kapısı önünde basının karşısına çıkarak, Ekim ayındaki parti kongresinde görevini bırakacağını açıkladı. Muhafazakar Parti’nin Ekim ayındaki kongresinde liderlik için aday olmayacağını söyleyen Cameron, “ ülkesinin istikrarını sağlamak için gelecek hafta ve aylarda elinden geleni yapacağını “ söyledi. Eşi Samantha Cameron ile basının karşısına geçen David Cameron, ülkeyi sonraki hedefine taşıyacak kaptan olarak kalmaya çalışmayı doğru bulmadığını söyleyerek, “ Bu kampanyaya inanarak, kalbimle başladım. Bu kolay aldığım bir karar değildir. Bir istikrar döneminin, sonrasında ise yeni bir liderin gerekli olduğunu düşünüyorum. Bugün kesin bir takvim vermeye gerek yok. Ancak Ekim ayındaki Muhafazakar Parti kongresinde yeni bir başbakana sahip olmayı hedeflemeliyiz” dedi. “Britanya halkının kararlarına saygı göstermek gerekir. Bu karar hafife alınmamalıdır. Tüm çıkarların korunduğu bir çözümle ilerlenmelidir. Şimdi AB ile görüşmeler yapmak için hazırlanmalıyız. Ben hala ülkemizin AB ile daha güçlü olduğuna inanıyorum.” Diye sözlerini sonlandırdı. Başbakan David Cameron, 2005’ten bu yana Muhafazakar Parti’nin lideri. Bu süre zarfında iki genel seçim kazandı. İlkinde Liberal Demokrat Parti ile koalisyon kuran Cameron, son seçimde çoğunluk oylarını alarak, tek başına hükümet kurdu.

MİLYARLARCA STERLİN ÜLKEDEN ÇIKTI

Referandum kampanyasının son haftalarında özellikle yabancı sermayenin Britanya’dan ayrıldığını kaydeden finans çevreleri, bir gün içinde 100 milyar sterlinin ülkeden çıktığını kaydettiler. FTSE Index’i bir günde yüzde 5 düşüş kaydetti.

HALK NE DEDİ?

Britanya Türk Kadınları Derneği Başkanı Maviş Fuchs ayrılma kararına çok üzüldüğünü belirterek,
“-yabancılar için kötü oldu. Yüz milyarca sterlin ülke dışına çıktı. Haftalardır çıkış olabilir diye yabancı sermaye yurt dışına akıyor. Ayrıca beni üzen burada yaşayan bazı Türklerin de çıkma oyu vermeleri. Onlar da göçmen. ' dedi.

1971 den bu yana Londra'da yaşayan İş kadını Funda Aksanoğlu ise, çıkma kararına memnun olduğunu söyleyenlerden. Aksanoğlu , 'çok işsiz var, Buradakilerin işlerini Avrupalılar yapıyor. Avrupalılar işleri kapıyor bizimkilere iş kalmıyor, onların masrafı da bize kalıyor. İlk başta girmemiz hataydı. İngiltere özellikli bir ülkeydi, Avrupalı gelip görmek istiyordu. Şimdi Avrupalı oldu, Turizmi de etkiledi. Biraz zor günler bekliyor bizi ama artık olacak o kadar. Ama şimdi bir de şu sorun var İrlanda ve İskoçya’nın İngiltere'den ayrılması söz konusu o zaman da Birleşik Krallık kalmayacak ' dedi.

Londra'da uzun yıllardır yaşayan Kıbrıs’lı Sevgül Ozkor. Amstrad PLC de Lord Alan Sugar’a yıllarca Genel Müdürlük yaptı. Ozkor AB de kalma oyu verenlerden. Çıkan sonuca çok üzüldüğünü kaydederek şöyle konuştu;” Çocuklarımın geleceği için ayrı üzüldüm. Her zaman bir bütün olmak tek olmaktan daha iyidir. Şimdi ekonomik güçlükler de bizi bekliyor. Hele Cameron'un istifa etmesine de ayrıca üzüldüm. İnşallah hepimize iyi olur' dedi. İsmini açıklamak istemeyen Alman bankası Deutche Bank eski çalışanı İngiliz Finans Merkezi City de finansçı çıkan sonuçtan memnun ve yazılan senaryoların çok abartılı olduğunu belirterek o kadar korkunç olmadığını söyledi. Sterlin için yazılanların da abartılı olduğunu belirten finansçı, ' Sterlin o kadar düşüşte değil. Örneğin bu sabah 1.30 a düştü, şu anda 1.37.67 muamele görüyor. Söylenildiği gibi düşüş yüzde 20’lerde değil. Aslında ülkeler ucuz para istiyor hatta bazen kendileri düşürmeye çalışıyor. Örneğin araba endüstrisine gidin bir sorun zayıf parayı tercih ediyorlar, hisseler düştü diyorlar ama o kadar düşmedi. Örneğin Shell, Glaxo Smith gibi firmaların hisseleri bilakis yükseldi. Bir iki domestik firmaların düştü, bu da o kadar abartılı değil. Bankalar da o kadar kötü değil. Aslında bakarsanız kimileri de hisseler düştüğü için hisse alıyor. Yine bir şekilde satış oluyor. HSBC bir hafta önce 4.33’dü şimdi arttı. Ben öyle büyük bir felaket görmüyorum. Bu bir histeria' dedi. Ekonomist, futsi indeksinin şu anda düşük ama yüzde 5 olduğunu belirterek ' o kadar abartılı değil, banka stokları da o kadar kötü değil' şeklinde konuştu.

Robin Kent emekli gazeteci televizyon program yapımcısı. Çıkan sonuçtan memnun olmadığını belirterek, 'Ben AB’nin parçası olmaktan yanaydım, kısa sürede olacaklardan endişe duyuyorum ama uzun dönemde bunun çok daha faydalı olacağını düşünüyorum. Bir yerde de kendi kararlarımızı almaktan yanayım ve bunun İngiltere için daha iyi olacağı kanaatindeyim. Ben emekli olduğum için endişeliyim ' dedi.

Profesör Tim Congdon (ekonomist ve gazeteci) 'çıkma' oyu verenlerden. Ekonominin kısa bir süre için etkileneceğini belirterek, 'Ancak uzun vadede İngiltere yararına olacaktır. Ayrıca kontrol elimize geçecek. Ekonomi açısından bu kadar korku senaryoları yaratmaya gerek yok. Tabi endişelerimiz var ama en azından kontrol elimizde olacak' dedi. Congdon ayrıca bağımsızlığın İngiltere’ye daha faydalı olacağını da sözlerine ekledi


İngiltere'de yıllardır siyah taksi şoförlüğü yapan 56 yaşındaki Richard çıkan sonuçtan çok memnun olduğunu belirterek,' yolumuz engebeli olacak ama buna değer ne kadar uzun sürecek, ne kadar engebeler olacak, bilemiyorum ama geleceğimiz için çok daha iyi olacağına inanıyorum. Zaten AB de çukura bakıyor, 10 yıl içerisinde AB olmayacak ve dağılacak. ' dedi