Bayram nedeni ile geçiştirilemeyecek konular

Mübarek Ramazan Bayramını da, geride bıraktık. Darısı, Kurban Bayramına.

Yalçın CEMAL
yalcincemal@hotmail.com

İnşallah, bu bayramı kutlayanlar, Kurban Bayramını da, ayni afiyet ve sağlık içinde geçirirler.
Gelelim, bugünkü, konularımıza.
Bayram tatilinin, uzun bir zaman dilimine yayılması, bayramda üç gün gazetemiz Star Kıbrıs’ın çıkmaması nedeni ile, irdeleyemediğim konuları, bu gün, irdeleme gereğini duydum.
Efendim, bugün Bayram süresince ortaya çıkan, üç konuyu, bu günkü köşeme alıyorum.
Biri: Rum liderin, Güzelyurt şartı.
İkincisi: Eroğlu’nun, Bayram mesajı.
Üçüncüsü de: AB‘den, imdat isteyenlerin, feryadı.
Dilerseniz, sıra ile bunları irdelemeye başlayayım.
Bayram süresi içerisinde, Anastasiadis efendi, Güzelyurt’ta, Bayram kutlamaları yapanların bayramlarının içerisine tuz biber ekmeye kalktı.
Canlarını kurtarmak için, arkalarına bakmadan, Güzelyurt ilçesine yerleşenlere, bayramlık vermeye kalktı “olmazsa, olmaz, Güzelyurt verilmezse , Kıbrıs’ta bir anlaşma olmazmış.”
Bunun üzerine, art arda Cumhurbaşkanlığından ve Başbakandan, yıldırım hızı ile, yanıtlar geldi.
Cumhurbaşkanlığı sözcüsü, Sn. Burcu Cumhurbaşkanı adına, yaptığı açıklamada: Sn. Akıncı’nın, geçmişte yaptığı bir açıklamasına, atıfta bulundu.
“Annan Planından bu yana, köprülerin altından, çok sular geçtiğini ve Planda yapılan, toprak ayarlamasının, artık ayni şekilde düşünülemeyeceğini belirttiğini “ hatırlattı.
Sn. Başbakan da: “Anastasiadis’e, bir kez daha, Güzelyurt’un, KKTC‘nin bir ilçesi olduğunu, iadesinin asla söz konusu olamayacağını, hatırlatırız”
KKTC‘nin, en yüksek kurumundaki makam sahiplerinin, bu açıklamaları, Güzelyurt ilçesi halkının, yüreklerine su serpmiştir.
Güllaç, kadayıf, şamali, ekmek kadayıflarının üzerine, serpilmeye çalışılan, tuz biber engellenmiş, bu tatlılarımız, tüm bayram süresince afiyetle yenmiştir.
Her iki açıklama için, Güzelyurt’ta ikamet eden ve burayı yurt edinen, bir kimse olarak ve Güzelyurt İlçesi Halkı adına da, teşekkür ediyorum.
Bu açıklamalar, bir çok endişeleri de, söküp atmış oldu.
Tabii, bu açıklamalar karşısında, Güneydekilerin moralleri ve bilhassa sinirleri bozuldu.
Bilhassa, sözde Omorfo Belediye Başkanının.
Pittas Efendi, yaptığı açıklamada “Güzelyurt’un Sn. Özgürgün’ün malı olmadığını“ buyurdu.
Sn. Özgürgün, zaten o iddiada bulunmadı ki.
“KKTC‘nin, bir ilçesidir “ dedi.
Yani beş ilçesinden biri.
77- 79 Doruk Anlaşmalarına göre de, oluşacak olan iki egemen Kurucu Devletin, coğrafyasını teşkil edecek.
O Devlet de, Kıbrıs Türk Kurucu Devleti, olacak.
Pittas efendi, bunu hala daha taptığınız, Makarios imzalamıştı.
Takas veya tazminatla, mülk sahipleri, tazmin edilir, bu iş de biter.
Artık, Güzelyurt hayali ve rüyası görmekten, vaz geçin.
Annan’ın Planını da, unutun.
Zaten, siz reddetmediniz mi ?
Güzelyurt, artık bir Türk beldesi.
“KKTC’nin bir ilçesi.”
İkinci konuya geçelim:
Sn. Eroğlu , Bayram için, bir mesaj yayınladı.
Mesajının bir yerinde, aynen şunları söylüyor :
“Ülkede, yapısal sorunlar var. Bu sorunların aşılmasına, yeni bir ruh, yeni bir yapılanma, reform sürecine ve kararlı sorumluluğun bilincinde, siyaset kurumuna, gerek vardır.”
Sn. Eroğlu’nun, bu Bayram mesajını , bir nevi halk tercümanlığı
olarak nitelersek, bu mesaj, kime veya kimlere ?
“Anlayana, sivrisinek saz.”
Gelelim, Rum AB milletvekillerinden, Kıbrıslı Türkler adına “imdat “ isteyenlere.
İmdat isteyenler :
YKP’den, Murat Kanatlı , Hamit Aygün.
BKP Başkanı, İzzet İzcan.
KTÖS Genel Sekreteri, Şener Elcil, Gizem Kavaz.
Bu zatı muhteremler, Türkiye’nin 1950‘lerden beri, Kıbrıslı Türkleri, sistematik bir şekilde, entegrasyon ve asimilasyona tabii tuttuğunu. Türkiye’den öğretmenlerin getirildiğini ve Türkçenin, hakim kılınmak istendiğini, Adanın kuzeyinde, etnik temizliğe gidildiğini. Adanın % 36‘sının, Türkiye tarafından işgal edildiğini, iddia ettikleri bir belgeyi , AP‘da, üye olan Rum parlamenterlerine verdiler.
Verdikleri metin içeriğindekilerin, 3/4‘ ü zaten AP‘da, Rum vekillerin, Türkiye’yi suçlayıcı konuşmalarının, tıpatıp aynisi .
Metnin bir yerinde, KKTC Meclisine “ Kukla parlamento.”
Gelmiş, geçmiş ve halen mevcut Hükümete de “ Kukla Hükümetler“ denilmektedir.
Metinde, KKTC‘deki makamları, harekete geçirecek, ibareler karşısında , bu makamlar, niye hala daha suskun ?
Bu haber 3782 defa okunmuştur

:

:

:

: