Onay alsa bile yaşar mı?
Yalçın CEMAL
yalcincemal@hotmail.com
Liderlerin, en son görüşmesindeki detayları, her zaman olduğu gibi yine Rum basınından öğreniyoruz.
Tabii bunlar, iddia.
Rum hükümet yetkililerine dayandırılan haberler.
İddia olmasına rağmen, sonunda bunların gerçek olduğu da ortaya çıkmakta.
Son görüşme ile ilgili olarak, Rum basınında çıkan haberler olası bir anlaşmada, Türk Kurucu Devletinin nüfusu, Rum Kurucu Devletinin nüfusunun ¼ ne tekabül edeceği konusunda, tarafların anlaştığını. Ayrıca AB müktesebatının tanıdığı, 4 özgürlük olan, yerleşim, mülk edinme, dolaşım ve iş kurma gibi kriterlerde de, uyuşulduğunu. Toprak ve nüfus konusunda ise, Türk Federe Devletindeki Türk nüfus ve toprağın, çoğunluk esasına göre olmayacağını da, Rum basını kamu oyuna duyurdu.
Bu haberlere bakılırsa, olası bir anlaşmada, Federasyonu oluşturacak olan, Türk Federe Devletinde, nüfus oranının. Türk çoğunlukta olmayacağı. Ayrıca, toprak olarak da Federe Devletteki toprak çoğunluğunun da, Türklerde olmayacağını, bu konuda prensip kararına varıldığını da, Rum basını açıkladı.
Şayet bu yazılanlar doğru ise 1977 – 1979 Doruk anlaşmalarına dayanan bir Federasyonun olmayacağı, ortaya çıkmaktadır.
11 Şubat 2014 mutabakat zaptında, bulunacak bir çözümün 77 – 79 Doruk anlaşmaları esas alınarak, adada bir çözümün olabileceği taraflarca, BMGK tarafından da teyit edilmiştir.
Rum basınında çıkan haberler doğru ise, 11 Şubatın temelini teşkil eden 77 – 79 Doruk anlaşmaları, By – pas edilmeye çalışılmaktadır.
İlgili maddeye, hep birlikte bakalım.
Md. 3. Doruk Anlaşmalarında belirtildiği üzere, iki toplumlu, iki kesimli, siyasal eşitliğe dayalı bir Federasyon, zemininde olacaktır…
Dilerseniz, bir de, 77 ‘nin ruhuna ve lafsına, bir bakalım.
1. Kıbrıs Cumhuriyeti bağımsız, bağlantısız iki toplumlu olmalıdır.
2. Her toplumun yönetimi altındaki topraklar, ekonomik ve toprak verimliliği ile toprak mülkiyeti esaslarında görüşülmelidir.
3. Dolaşma, yerleşme özgürlüğü, mülkiyet hakkı gibi prensip meseleleri müzakereye açıktır . Bunların görüşülmesinde, iki toplumlu Federal sistem ve Türk Toplumu yönünden, doğabilecek güçlükler de, dikkate alınacaktır.
Dikkat edilirse, Denktaş – Makarios arasında yapılan ve mutabakata varılan konularda, her iki toplumun yönetimi altında olacak topraklarda, ekonominin çalışması ve toprak verimliliği de dikkate alınmıştır.
Ayrıca, 3 ‘ cü maddede, 4 özgürlük konusunda ise, Türk toplumu üzerinde doğabilecek güçlükler de, dikkate alınacaktır vurgusu, yapıldığına göre. Rum basınının verdiği haberler doğru ise, 77 ‘ deki Doruk anlaşmasının 3 ‘ maddesindeki hassasiyet göz önüne alınmamış, karşı tarafça bunun by – pas edilmesi amaçlanmıştır.
KKTC Cumhurbaşkanlığının, bu konuda bir açıklama yapması, gerekmez mi?
77 – 79 ‘ un ruhu ve lafsı, iki Kurucu Devlette de, o Devletlerin kurucusu olan, Türk ve Rumların, ezici bir çoğunlukta olmaları.
Ayrıca, Türk Federe Devletini oluşturacak olan, Kıbrıs Türk Halkının, öncelikle yaşam, hak ve güvencesini, garanti altına alacak bir nüfusun oluşması.
Sürdürülebilir, bir ekonomik hayatının olabilmesi için de, oluşacak olan Federe Devletin de, yeterli bir coğrafyaya, sahip olması gerek.
Rum basınındaki haberler, bunlardan yoksun bir yapı öngörüyor.
Böyle bir anlaşmayı, Kıbrıs Türk Halkı onaylar mı?
Onaylasa bile, ömrü ne kadar olur?
Takdir, siz okurlarımın.