KKTC'ye uygulanan ambargoların sonlanması dış politikamızın en haklı ve en öncelikli meselesi

Pek Sayın Büyükelçim, TC Cumhurbaşkanı sayın Recep Tayyip Erdoğan'a hitaben kaleme aldığım açık mektubumun yüksek makamlarına iletilmesinde kıymetli tavassutlarınızı istirham eder saygılar sunarım.

Tansel Fikri
KKTC E.MALİYE BAKANI / E.BÜYÜKELÇİ

TC CUMHURBAŞKANI SAYIN RECEP TAYYİP ERDOĞAN ' A AÇIK MEKTUP
Sayın Cumhurbaşkanım,
Milli Kıbrıs Davamızın en haklı olduğu ancak bu haklılığı stratejik kazanımlara dönüştürmediği en önemli mesele KKTC 'ye uygulanmakta olan insanlık ayıbı ambargo ve izolasyonların kaldırılmasına ilişkin BM ve AB taahhütlerinin 2004 yılından bu yana yerine getirilmemesidir.
Bu konuda TC- KKTC ortak girişimleri maalesef fevkalade yetersiz kalmıştır.
Ne yazık ki bu husus KKTC ikinci Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat başta olmak üzere bu günkü Cumhurbaşkanı Akıncının 'uluslararası hukuk içine girebilmemiz için, Kıbrıs ta ivedi bir çözüme adeta her ne pahasına olursa olsun mecbur ve mahkumuz ' mealindeki yaklaşımları ve görüşme masasını tek ve yegane kurtuluş yolu olarak benimsemeleri AB desteğinde maksimalist Rum- Yunan taleplerinin uluslararası gündeme yerleşmesine yol açmıştır. Bu son derece sakıncalı ve teslimiyetçi siyasal iradenin küçümsenmeyecek boyutlarda KKTC’nin siyasal yelpazesine yayılmış olması Görüşmeci Heyetimizin yapısını, pazarlık gücünü ve duruşunu endişe verici ölçülerde ve olumsuz olarak etkilemiş bulunmaktadır.
En son 2004 Annan Planı olmak üzere, kayda değer önemli tüm BM Barış Plan ve Önerilerini reddeden, Kıbrıs’ta, Helen Egemenliği tarihi misyonu için Kıbrıs sorununu yaratan, bu uğurda başlatmış olduğu silahlı mücadeleyi kaybeden Rum- Yunan Kanadı, bugün, maalesef, görüşme masasında Barışın koşullarını dikte etme yolunda önemli mesafeler kaydetmiştir.
Sözde, İki kesimli, iki toplumlu, iki kurucu devlete ve siyasal eşitliğe dayalı federal bir BM çözüm modeli adı altında ancak fiiliyatta 'Kıbrıs - AB Ana Sözleşmesi' hükümlerine bağlı, serbest dolaşım, serbest yerleşim ve bireysel mülkiyet hakkının esas alındığı , serbest mülkiyet ve iş yapma gibi temel insan haklarının AB muktesabatı ve normları çerçevesinde uygulanabileceği bir format gündemin ana eksenine dönüşmüştür. Bugünkü müzakere süreci ve koşulları kaçınılmaz olarak Rum çoğunluğuna ve Rum Egemenliğine dayalı, üniter bir Devlet modelinin yoğun bir şekilde müzakere edilmesine yol açmıştır..! Varlığımızı borçlu olduğumuz Garanti ve İttifak Antlaşmalar dahil tüm kırmızı çizgilerimiz maalesef tartışmaya açılmıştır.!
BU SÜRECİN ÖNLENEMEMESİ HALİNDE BASKIN BİR REFERANDUMLA KKTC'NİN VE KIBRIS TÜRK HALKININ TARİH VE COĞRAFYA SAHNESİNDEN İLELEBET SİLİNMESİ MUKADDER OLACAKTIR.!!! ANAVATAN TÜRKİYE’NİN DOĞU AKDENİZ’DEKI VARLIĞI, STRATEJİK GÜVENLİĞİ İLE HAK VE MENFAATLERİ TEHLİKEYE GİRECEKTIR.!!!
Sayın Cumhurbaşkanım,
Anavatan Türkiye'nin karşı karşıya bulunduğu çok ciddi sorunlara rağmen, Kıbrıs'ın öncelikli gündeminizde yerini koruduğuna inanıyorum. 2016 Varşova NATO zirvesinde, geliştirilmek istenen NATO -AB Ortak Savunma Konseptinin ve buna ilişki siyasi ve hukuki düzenlemenin KKTC üzerindeki haksız ve hukuksuz ambargoların kaldırılmasına bağlı olarak gündeme alınması esas kılınmalıdır. GKRY’nin, KKTC ve Türkiye Cumhuriyeti’ne rağmen, AB şemsiyesi altında NATO Ailesine dahil edilmesi tarafımızdan asla kabul görmemelidir.!!!
Değerli şahsınızda tüm Devlet Organlarımız, Dış Temsilciliklerimiz, Türk kamu oyu 1958 ruhu ve heyecanı içinde Kıbrıs'a yeniden sahip çıkmalı ve KKTC’yi yeniden kucaklamalıdır!!!
KKTC Halkı, Türk Milleti ve Türk Dünyası yanında tüm mazlum uluslar, 20 Temmuz Mutlu Barış Harekatı yıldönümü münasebetiyle özgürlük ve bağımsızlık meşalemizin asla sönmemesi için dua etmeli ve mücadelemize her açıdan destek olmalıdır.

Derin Saygılarımla Arzederim
TANSEL FİKRİ
KKTC E.MALİYE BAKANI / E.BÜYÜKELÇİ
Bu haber 480 defa okunmuştur

:

:

:

: