Yalçın CEMAL
yalcincemal@hotmail.com
Barış Harekatının, yıl dönümü olan ve etkinliklerin yapıldığı bu günlerde, Bay Pittas, yine Güzelyurt hayali ve rüyası ile, sözde seçmenlerinin taleplerini ve isteklerini yerine getirmek için, kollarını sıvadı, yine faaliyete geçti.
Kıbrıs’ta, Güvenlik Konseyi Ülkelerinin Büyükelçilerini, ziyaret ederek “tüm göçmenlerin, geri evlerine döneceği bir çözümü, istediklerini, Kıbrıs’ın birleşmesi için de, mücadelelerinin devam edeceğini” söyledi.
“Çağdışı kalmış, Garanti sisteminin de, ortadan kalkacağı, tek egemenlik, tek vatandaşlık, tek uluslararası kimliği olan” ve bu paralelde, tüm Adadaki Türkleri, yutacak olan bir çözüm.
Pittas efendinin, hayal ettiği ve düşlediği çözüm bu.
Aslında, sadece bu beyefendinin değil, tüm Güneyin arzu ettiği çözüm.
Sözde Belediye Başkanı, bu eylem ve açıklamaları ile aslında tüm Güneyin, Yunanistan’ın ve İnsan Haklarını, ağzından düşürmeyen Batının istekleri.
İyi ki, bir Anavatanımız var.
Aklıma, hemen gelen, geçmişteki bir vakayı, sütunuma aktararak, sizleri de bilgilendireyim.
Rahmetli Rauf Denktaş, BM Genel Kurul toplantılarının birinde rahmetli, Yaser Arafat’la karşılaşır.
Kısa sohbetten sonra, Arafat Denktaş’a şu itirafta bulunur.
“Sn. Denktaş, sana kıskanıyorum”
Niçin der, Denktaş.
“ Senin, bir Anavatanın var.”
Denktaş Bey:
“ Sn. Arafat, senin de, onlarca Arap ülken var.”
Arafat, güler.
“ Sn. Denktaş, keşke bu kadarı olmasa da, seninki gibi, arkamda dik duran, tek bir Anavatanım olsa idi.”
Arafat, kendi halkı içinmücadele eden, bir Özgürlük Savaşçısı idi.
Bizim, her zaman yanımızda olan, Anavatan Türkiye’nin, bizim için olan önemini anlamış da, ülkemizdeki bazı zavallılar, üstlendikleri misyon gereği, bunun önemini küçültme ve ortadan kaldırma uğraşısı içindeler.
Neyse.
Biz, Pittas Efendiye dönelim.
Adamcağız, olmayan Güzelyurt için, dandik seçimler yaptırıp, sözde, Güzelyurt’un Belediye Başkanı olur.
Seçmenlerinin tercümanı olarak da, Güzelyurt’a döneceklerinin mücadelesini verir.
KKTC‘nin, beşinci ilçesi olan Güzelyurt’un, seçimlerle iş başına gelmiş olan Belediye Başkanı, Sn. Mahmut Özçınar’dan, günümüze dek, bu şahsın yaptığı eylemler karşısında, seçmenlerini rahatlatacak, bu şahsa gerekli yanıtı verecek, bir eylemde bulunduğunu, ben görmedim.
Gören varsa, bana da, haber versin.
Pittas; Güzelyurt’lular, evlerine, mallarına dönecek diyor.
Bizimkinden, tıs yok.
Yazıyı yazdığım saate kadar, böyle bir şey duymadım görmedim.
“Sukut ikrardandır “ atasözü, aklıma geldi.
Yoksa bizim Başkan, Güzelyurt’u gözden mi çıkardı ?
Bu adam, tüm dünyayı ayağa kaldırdı.
Bizimki, gayet relaks.
Her halde, bizim Başkanın, bir bildiği var ?
Değerli okurlar; Kıbrıs sorununun, okullarında , 1974 Barış Harekatı ile başladığını öğreten, Rum tarafının, gerçekler karşısında, tek tük de olsa, yelkenleri, suya değmeye başladı.
Eski Rum Yönetimi Dışişleri Bakanı, Markulli hanım, 1974 ‘de katledilen, Türkler için, özür diledi.
Markulli Hanım: 14 Ağustos 1974‘de, Eoka-B aşırıcılıkları tarafından, işlenen korkunç cinayetlerin sonucu olarak, Atlılar, Muratağa, Sandallarda öldürülen, 126 kadın ve çocuk, Taşkent’te öldürülen, 85 sivil erkek nedeni ile, Kıbrıslı Türklerden, özür diliyorum.
Markulli hanım, gerçekleri görmeye başladı ise, toplumuna da bunları anlatsın ve Kıbrıs Türk Halkı için. Garantilerin ne anlama geldiğini de, idrak ettirsin.