Akıncı’nın çabaları Anastasiadis’in oyunları

Kıbrıs müzakerelerinde, KKTC Cumhurbaşkanı ile Türkiye Cumhurbaşkanının, baş başa görüşmeleri ve akabinde de, heyetler arası görüşmeler sonucu yapılan açıklamalardan sonra, müzakereler, yeni bir boyuta, girmek üzere.

Kıbrıs müzakerelerinde, KKTC Cumhurbaşkanı ile Türkiye Cumhurbaşkanının, baş başa görüşmeleri ve akabinde de, heyetler arası görüşmeler sonucu yapılan açıklamalardan sonra, müzakereler, yeni bir boyuta, girmek üzere.
Sn. Akıncı, garantilerle ilgili Rum tarafının sekter tavrına karşı, mevcudun yerine, daha değişik garanti sisteminin önerilebileceğini, konuşmalarında, ima etti.
Bu, ima karşısında bile Rum tarafının, sekter tavrının devam ettiğini, görmekteyiz.
Bu, sekter tavrını güçlendirmesinde, kuzeyden bazı çevre ve kişilerden, destek bulmaktadır.
Gerekçeleri ise, Türkiye’deki darbe girişiminin sorumlusu, Türk Silahlı Kuvvetleri imiş gibi, bu kurumu, zayıflatmanın, hesabı kitabı içindeler.
Türk Silahlı Kuvvetleri olmasın da, hangi ülkenin silahlı gücü olursa olsun, mantığı ile mi hareket ediliyor ?
Gelelim, Akıncı’nın çabalarına.
Gerçekten, sorunu bitirmek için özveri ile çalışan, bir Cumhurbaşkanı bir görüşmeci.
İşi bitirmek için de, olağanüstü gayret ve esneklik içinde.
Aman diyor: 2017‘ye sarkmasın.
Sarkarsa, ip kopar, cambaz patlar.
Karşı tarafa da, uyarı üstüne uyarı.
Pekala, karşı taraf, bu uyarılara kulak veriyor mu ?
Buna, bir bakalım.
Adamlar, kesinlikle çözümle birlikte bir tek Türk Silahlı Kuvvetler mensubunun adada olmasına, OHİ diyorlar.
Çözümle birlikte, Türkiye adadan elini ayağını çekecek.
Bunu elde ettikleri takdirde, diğer başlıklarda, anlaşılmış, anlaşılmamış onlar için fark etmez.
Anlaşmanın, mürekkebi kurumadan, yeni toplu mezarların, açılması hazırlığına, girişirler.
Anastasiadis, kuzeyden, güneye giden Rumların, kuzeydeki malları için, tapularının baki olacağı, sözünü verdi.
Bu konuda, en büyük destekçisi, Ortodoks Kilisesi.
Olası bir çözümde, tapuların 1974 öncesi durumunda olacağının, defalarca sözünü verdi.
Annan Planının haritasından, daha çok, coğrafya istiyor.
Kesinlikle bir Türk’ün, Başkanlık koltuğuna, bir saniye bile oturmasına, rıza göstermeyecekler.
En önemlisi, bizi kendilerine eşit siyasal ortak görmektense, intihar etmeyi, daha evle görüyorlar.
Pekala, öyle ise niye bu müzakereleri sürdürüyorlar, diyebilirsiniz.
Zaman, kazanmak.
Zamana, oynamak.
Pekala, zamana oynamak, onlara, ne kazandırır ?
Pek çok şey.
Kıbrıs Cumhuriyeti’nin, yani Tüm Kıbrıs’ın, sahipliliğini, dünyayı aldatarak, devam ettirmek.
2017, sözde MEB’lerdeki parsellerdeki, doğal gaz yataklarını, Türkiye’ye, darbe teşebbüsü sonucu seslerini çıkarmayan ülkelerin şirketlerine vererek, bu ülkeleri, Türkiye’nin karşısına dikmek.
Güney, bu tehlikeli oyunu oynamak için, müzakereleri sürdürüyor.
Amacı bu.
Tabii Türkiye, kıta sahanlığı hakkını, ortaya atacak.
KKTC‘nin kıta sahanlığını korumak ve haklarını elde etmek için, hem kendi menfaatlerini, hem de KKTC‘nin menfaatlerini korumak dolayısıyla, o noktalara, müdahale etmek zorunda kalacak.
İşte o zaman.
Güney, ihaleyi almış şirketlerin Devletlerini, Türkiye ile karşı karşıya getirerek, Türkiye’yi haksız ve suçlu duruma düşürmek için,
elinden ne geliyorsa, onları yapacak.
2018‘de, Güney’de seçim var.
Anastasiadis ve DİSİ, bunu kazanmak için tribünlere oynamak mecburiyetinde.
Bunu, ancak yukarıda açıkladığım şekilde yapabilecek ve Rum toplumuna, tüm KKTC‘yi vaat edecek.
Olası bir anlaşma ile veya açıklanmış bir mutabakatla, seçime gidecek bir Anastasiadis için “sonun başlangıcı “ olur.
Bunu, Anastasiadis göze alır mı ?

Bu haber 4005 defa okunmuştur

:

:

:

: