Çok geç olmadan

Güzelyurt Lefke bölgesindeki tarım ve hayvancılık amaçlı kullanılan su kuyuları, SOS vermeye başladığından beri, ilgili çevreler ve kişiler devamlı olarak bu konunun üzerine giderek, ilgililerden bu konuda zaman yitirilmeksizin önlem almalarını istemektedirler.

Güzelyurt Lefke bölgesindeki tarım ve hayvancılık amaçlı kullanılan su kuyuları, SOS vermeye başladığından beri, ilgili çevreler ve kişiler devamlı olarak bu konunun üzerine giderek, ilgililerden bu konuda zaman yitirilmeksizin önlem almalarını istemektedirler.
Bu konu ile ilgili bu sütundan defalarca ilgilileri uyaran yazılar yazdım.
İşin ciddiyetini ilgililere duyurmaya çalıştım.
Maalesef bu güne kadar, ciddi bir girişimin yapıldığını görmedim.
Sulama kuyularının çoğu rantabıl olmaktan çıkmış.
Bazı kuyular, sudan çok kum çekmeye başladı.
Bazı kuyularda su yetersizliği nedeni ile su çekimi sürekli olmaktan çıkarılarak, belirli aralıklarla motorpomlar çalıştırılmaya başlandı.
Hemen hemen tüm narenciye bahçeleri, yeterli olan suyu alamamakta.
Birçok bahçe ise kurutulmamak için, nerede ise “ can suyu “ ile yaşatılmaya çalışılmaktadır.
Hükümet bu konuda maalesef, ivedi ve ciddi hiçbir tedbir almamakta.
Sadece tarım suyu olarak, kullanılacak projenin yapılmasından bahsetmektedir.
Söz konusu projenin ne zaman hayata geçirileceğini, ne zaman biteceğini.
Bahçelere suyun ne zaman verileceği konusunda, açıklama yapılmamakta.
“ Sin, gülle geçsin” mantığı devam etmekte.
Güzelyurt bölgesine, Anadolu suyu geldi.
Tarıma verilecek suyun projesi tamamlanana kadar, geçici bir süre bahçelerin kurumaması açısından. Bu su, tarıma da verilemez mi?
Tarım Bakanlığı, TÜK’na çare ararken, Güzelyurt’taki narenciye bahçeleri için de sulama konusunda çare aramalıdır.
Yeterli suyu alamayan bahçeler, kaliteli ürün verebilir mi?
İhracat için kalite aranırken, bu kaliteyi oluşturacak olan ana unsurlardan biri olan suyu da üreticilere bularak vermek zorunda.
Aksi takdirde, telafisi giderilemeyecek sonuçlarla karşı karşıya kalabiliriz.
Güzelyurt’taki Narenciye Üretici Derneklerinin de, konunun üzerinde yeterli olarak baskı unsuru oluşturmamaları, ayrı bir düşünülecek olay.
TÜK’ na getirilen %3 katkı payı da, en büyük pahalılığı tarım ve bahçecilik yapan kesimlere getirmesi bakımından sektörü oluşturan kişileri ciddi şekilde düşündürmektedir.
Bölgede hayvancılıkla uğraşan kişilerin sıkıntıları da o aşamada.
İlçenin altı vekili ve Belediye başkanı ilçenin sorunları ile ilgilenmediklerinden dolayı ilçe halkı, müthiş şikayetçi.
İlçenin önemli bir gelir kaynağını oluşturan narenciyenin, su konusundaki SOS sesine kulak tıkanılması karşısında olabildiğince öfkeli.
Bu konuda muhatap bulamamaktan da, ayrıca isyanları oynuyor.
Güzelyurtluyu çileden çıkaran bir olay da, İçişleri Bakanlığına bağlı Tarım ve Kadastro Dairesinin Kadastro bölümünün kapatılması.
Kadastro ile ilgili işlemlerin, Lefkoşa’ya alınması.
Vatandaşın sorduğu soru: Güzelyurt’u gözden çıkaranlar, işe Kadastro Dairesinden mi başladılar?
Hani, haksız da değiller.
Niye, bu daire kapatıldı.
Tatmin edici bir yanıt yok.
Yoksa, gerçekten Güzelyurt gözden çıkarıldı mı?

Bu haber 4184 defa okunmuştur

:

:

:

: