yalcincemal@hotmail.com Haber, AB haberde çıktı.
Katsulides’e göre, % 2‘ lik bir sorunun kaldığı ifade edilmekte.
Bu da, her halde , Güvenlik ve Garantiler olsa gerek.
Tabii harita da.
Rum Yönetimi Başkanlığı’ndan yapılan, açıklamalara bakılırsa, Annan Planı’nın 5 versiyonuna, ret kararı veren Güney, müzakerelerde, o ret kararını doğuran, kendilerine göre olan, olumsuzlukları da elde ederek, her şeyi iyileştirdiklerini, kendi halkını, tatmin edecek bir sonuca ulaştıklarını, ima etmektedirler.
Neydi, Annan Planı’ndaki, 5 versiyonunda elde edemedikleri ?
Daha çok, toprak.
Tüm Rum göçmenlerin, evlerine geri dönebileceği bir çözüm.
Yani daha çok, Rum göçmenin geri dönmesi.
Buna karşılık, o oranda güneyden gelen Türk göçmenlerin, yeniden göçmen durumuna düşmesi veya düşürülmesi.
Anlaşmanın, Birincil Hukuk olmaktan çıkarılması.
Bu da, müphem.
Güneyden gelen haberlere bakılırsa, 5’ci versiyonun getirdiği, tüm memnuniyetsizlikler “ iyileştirilmiş “ oldu.
Güneyin, iyileştirilen isteklerine ters orantılı olarak bakıldığında, Kıbrıs Türk Halkının isteklerinde de, kötüye doğru giden bir iyileştirilme olduğu, ortaya çıkmıyor mu ?
Kuzeyde “güneydekilerin söylediklerine bakmayınız. Sn. Akıncı’nın açıklamalarına bakınız “ diyenler . Rum tarafının açıklamalarının, kısa bir zaman sonra, doğruluğunun ortaya çıkması karşısında, güneydeki haberlerin doğruluğuna, onlar da, inanmayacaklar mı ?
Anastasiadis, 26 Eylülü açıkladı.
Sn. Akıncı, doğrulamadı mı ?
Adam, mutabakata varılanlardan da, cayıyor.
Bundan, Sn . Akıncı da, rahatsız.
İleride, caymayacağı veya caymayacakları, ne malum.
Daha, paket kamuoyuna açıklanmadan Türk halkını, ihya propagandaları, yapılmaya başlandı.
Sn. Serdar Denktaş, AB Koordinasyon Ofisinin, yağdırdığı paraların, nerelere gittiğini soruyor.
Nereye gidecek ?
Her halde, Kıbrıs Türk Halkının, yeni pakete “evet” demesi için, kampanyalarda, kullanılacak.
Yine, Annan Planı’nda olduğu gibi.
Zaten, bu kampanyalar başladı bile.
Kıbrıs Türk Halkı, çok önemli bir sürece, girmek üzere.
Bu sürecin, sonunda, Kıbrıs Türk halkı, vereceği kararla, ya bu adada, ilelebet yaşam Hakkını garantileyecek, iki bölgeli, iki toplumlu, egemen bir Devleti olan, bir anlaşmayı onaylayacak.
Ya da, 1974 öncesini, kısa bir süre sonra karşımızda bulacağız.
Kıbrıs Türk Halkı “Sırat köprüsünde “ diyebiliriz.
Sn. Akıncı “yüzdük yüzdük sonuna geldik” dedi.
Paket açıklandığında, kimin yüzüldüğünü de, göreceğiz.
Dünkü görüşmede, Amerika gezisi, öne alınarak, Eylül öncesi olarak saptandı.
14 Eylülde, bir toplantı yapıldıktan sonra da.
Sn. Akıncı’ya göre ortak açıklama yapılacak.
Güneyin görüşmeci Anastasiadis, Sn. Akıncı’nın, basın açıklamasını izlemiş gibi, O’nu doğrulamayan bir açıklamada bulundu.
Sn. Akıncı, açıklamasında “ortak açıklama “dan bahsediyor.
Anastasiadis ise “Eylül 14 tarihinde ortak açıklamanın değil, ilerlemelerle ilgili, basın açıklamasının” yapılacağından bahsetti.
Anastasiadis “her şeyde anlaşma olmaması halinde, hiçbir şeyde anlaşılmış olmayacağı “ ilkesine de atıfta bulunarak, kısmi anlaşmanın açıklanmasının da, mümkün olmadığını belirtti.
Güvenlik ve garantilerde, istediği gibi bir zemini, bulmadığını da ima etti.
Öyle anlaşılmaktadır ki, sorun, güvenlik ve garantilerde, düğümlenmektedir.