Mustafa ERTANIN
Türk ve Rum para-militarist grupların 1963 te başlattığı ‘’hadiseler’’ resmileştirilerek, efsaneleştirilerek, fırsatlaştırılarak, Kıbrıslı Rum ve Türklerin ortalama hayat sürdürenlerine çektirdiklerini bırakmadı.
Ekmeğini taştan, pekmezden, iğneden iplikten, etten sütten çıkaranlar dışında bir yönetici ve yakınları tabakası oluşturuldu hem Türk tarafı hem de Rum tarafında elli üç yıldır sürüp giden Kıbrıs Meselesi!
Bu tabakalar serpildi, etlendi butlandı, kümelendi, siyasileşti, partileşti, monopol leşti, oligarşi leşti.
1963, 1974, Otonom Türk Yönetimi, Kıbrıs Türk Federe Devleti, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti gibi tanımları Türkler takınırken, Rumlar hem kendi günahlarından hem de Türklerinkilerden yararlanarak, anayasası ortak Kıbrıs Cumhuriyetini kuşa çevirip hep bana hep bana takıldılar.
Her iki toplumdaki para-militaristler, fırsatçılar, hem soydaşlarını hem diğerlerini yerlerinden yurtlarından, mallarından mülklerinden ederek, kanlarını akıtarak edindikleri bu
STATUS QUO’ NUN YILMAZ BEKÇİLERİ OLDULAR!
Kazanımların dağılım yarışını da her taraf kendi tarafında, sol, sağ, orta, uç, kıvrak, şucu- bucu diye partileştirdikleri oluşumları birbirine çarpıştırarak idare ettiler.
Bir seçim aslan payı, bir seçim sus payı derken geldi çattı 2016!
ANASTASİADİS VE AKINCI; ister baskıdan ister çıkardan, belki de çıkmazdan ötürü ‘e ade re gumbaro , baa ne bu iş ya biteceg ya biteceg’ mi dediler, 2016’yı Kıbrıs anlaşma tarihlerine kaydettiler.
İyi güzel, hem iskambil hem yıldız falında da çıkmış.
Bu iş olacak!
ANKARA, ATİNA, AKINCI, ANASTASİADİS
Kare As, Kare Papazı yener, her oyunda!
Kare As, Kare Jandarmayı da yener, her oyunda!
Ama bu Kıbrıs’ta değil kare, tek Papaz bile oyun bozar mı bozar!
Tek Jandarma yangın yakar mı yakar!
Hoş, Atina çok oyunda yok, ama onun yerine Avrupa Birliği var, Amerika bile olsa yine As!
Yılların sıkıntıları, kamburları, kalkacak.
İNSANLIK AYIPLARI SİLİNECEK!
Her Kıbrıs vatandaşı eşit olacak, içte, dışta, Dünyada!
İşler, işletmeler, diller, dinler farklı da olsalar, eşit korunacaklar.
Üç beş ahbap çavuşun, her nasıl yapmışlarsa yaptıkları yasalar, kurumlar, masallar değil belli uluslararası esaslar, değerler, yasallığı yönetecek, kişileri ve kurumları gözetecek!
PEKİ, ENGELLER NE?
Kimler niye engel?
Korkular neden?
Ne mi, neden mi, kimler mi sorusu aslında bugünkü görüşmelerin de yöntemlerini ve çerçevesini dikte ediyor!
Yukarda Kıbrıs sorununu özetlerken, hadiseler, Kıbrıs Meselesi, Türk Tarafı, Rum Tarafı gibi arkaik terimleri özellikle seçtim.
Para-militarist tanımı da tesadüf değil!
Kıbrıs meselesindeki esas sorunlar arkaik ifadeler ile daha açık anlaşılırken, bugün anlaşmaya engel, para-militaristlerin 1963lerden bugünlere kadar, sıkıntısız şekil değiştirerek varlıklarını koruyabilmeleri mi?
YA DA PARA VE MİLİTARİSTLER Mİ?
Değil mi? Yaşayalım, görürüz! (Rusların sık kullandıkları deyim)