“GERÇEKLERİ HALKLA PAYLAŞ”

3’üncü Cumhurbaşkanı Eroğlu, Rumların aşırı taleplerini almadığı sürece anlaşmaya yanaşmayacaklarına işaret ederek, Akıncı’ya çağrıda bulundu

***“Türkiye benim başbakanlığım ve cumhurbaşkanlığım döneminde etkin ve fiili garantörlüğünden bir santim geri adım atmayacağı noktasında idi”

3’üncü Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu, Rumların aşırı taleplerle masada olduğuna, bunları almadıkları sürece anlaşmaya yanaşmayacaklarına işaret ederek, Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı’nın tüm gerçekleri halkla paylaşması zamanının geldiğini belirtti.

3'üncü Cumhurbaşkanı Eroğlu'nun Ofisi'nden yapılan açıklamaya göre, Derviş Eroğlu, önceki gece katıldığı bir TV programında soruları yanıtladı.

Eroğlu, Rum tarafını tanıdığı, ne yapacaklarını kestirebildiği için New York’taki üçlü görüşmeden birşey beklemediğini söyledi ve “Cumhurbaşkanı Akıncı’nın Rum tarafını yeni yeni anlamaya başlaması nedeniyle halkta büyük beklentiler yarattığını, şimdi ise hayal kırıklığı içinde olduğunun görüldüğünü” kaydetti. Eroğlu, Rumların taktiğini görmesi gereken Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı’ya bir an önce gerçekleri halkla paylaşması çağrısında bulundu. Eroğlu, “Madem ki üç aya kadar çözüme gidilmesi gerektiğini söylüyorsunuz o zaman ne olup bittiğini halka anlatmalısınız. Halk kendisini nereye götürmekte olduğunuzu bilmelidir” dedi.

3’üncü Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu, Rumların aşırı taleplerle masada olduğuna, bunları almadıkları sürece anlaşmaya yanaşmayacaklarına işaret ederek, Akıncı’nın tüm gerçekleri halkla paylaşması zamanının geldiğini belirtti.
Derviş Eroğlu, devamla şunları belirtti:

“Ben, Rum lider Hristofyas’la BM Genel Sekreteri’nin de katıldığı 4-5 saat süren hatta ertesi gün devam eden 5 zirve toplantısı yaptım. Bunların sonuncusu New York, Greentree’de 22-23 Ocak 2012 tarihinde yapıldı. BM Genel Sekreteri’nin beşinci görüşme öncesinde taraflara yazdığı mektup son derece önemli idi. Genel Sekreter, söz konusu mektubunda ilk kez “ artık son oyun (end game) içerisinde bulunulduğunu, ana konuların görüşülüp karara bağlanmasının ardından çok taraflı konferans düzenlemeyi düşündüğünü” belirtti.

“MUTLAKA TAKVİMLEME BAŞARILMALIDIR”

Eroğlu, yapılması gerekenlerle ilgili bir başka soruyu yanıtlarken ise , Türk tarafının mutlaka bir takvimleme yapılmasını başarması gerektiğini, BM ve diğer büyük ülkelerin bu konuda Türk tarafına yardımcı olmasının şart olduğunu vurguladı.

“Olmazsa, Rum bir anlaşmaya yanaşmazsa ne yapılmalıdır. Alternatifler nedir? Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin tanıtılmasına mı yönelmek lazım” şeklindeki bir soruyu da yanıtlayan 3’üncü Eroğlu şunları söyledi:

“Tanınma konusu zaman meselesidir. Ama yapılması gereken sağcısı-solcusu herkesin Devlet’e sahip çıkması ve dünyadan bize Rumların baskısı, talebi ile uygulanan ambargo ve izolasyonların kaldırılmasını talep etmektir. Aslında bu 2004’te Genel Sekreter Annan’ın referandumlar sonrası Güvenlik Konseyi’ne sunduğu raporda da vardı ama o rapor geçmedi. O raporda sadece bu değil Rumların referandumda hayır demekle sadece o metne değil , Türklerle anlaşmaya yönetim ve refahı paylaşmaya da hayır dediği yazıyordu ama onlar hep görmezden gelindi. Türkiye ile iyi ilişkiler mutlaka geliştirilmelidir..”

“ TÜRKİYE ETKİN VE FİİLİ GARANTİDEN VAZGEÇMEZ”

3’üncü Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu, kendisinin Başbakanlığı ve Cumhurbaşkanlığı dönemlerinde Türkiye’nin Kıbrıs’ın bütünü üzerindeki etkin ve fiili garantisinden bir santim gerilemeyeceği üzerinde durulduğunu, herhangi bir şekilde geri adım atmanın konuşulmadığını açıkladı.

Eroğlu, Türkiye’nin Kıbrıs’ta asker bulundurması ve bir ihtiyaç söz konusu olduğunda adaya tek yanlı müdahalede bulunmasının Kıbrıs Türkü için hayati bir konu olduğunu, bundan geri adım atılamayacağını söyledi. Eroğlu dönüşümlü başkanlık konusunda da taviz verilmemesi gerektiğinin altını çizdi.

3’üncü Cumhurbaşkanı, bir diğer soruya yanıtında ise, Cumhurbaşkanı Akıncı’nın kendisine tutanakları göndermediğini, gelişmeleri tutanakları okuyan milletvekili arkadaşları ve basından takip ettiğini söyledi ve izlediği kadarı ile mülkiyet konusunda önemli hatalar yapılmakta olduğunu söyleyebileceğini belirtti.

“DUYGUSAL BAĞIN KABULÜ HATADIR”

Derviş Eroğlu, “Bir örnek verir misiniz?” denilmesi üzerine, “Önceliğin, birinci söz hakkının Rumlara verilmesi, duygusal bağın 1974 öncesinde bu tarafta oturan Rumlar için geçerli olduğunun kabul edilmesi yanlıştır. Duygusal bağı kabul etmekle 1974 öncesinde bir evde 10 yıl oturan birisi ile 42 yıldır o evde oturan Türkü aynı noktaya getirdiniz. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin Demopulos kararı bizim lehimize iken bunun kabul edilmesi ciddi bir tavizdir” dedi.
Bu haber 146 defa okunmuştur

:

:

:

:

DİĞER HABERLER