Su – elektrik – üretim

Su, dünyadaki yaşamın, vaz geçilmez temel ihtiyaç maddelerinden biri.

Yalçın CEMAL
yalcincemal@hotmail.com

Hem insan yaşamı için, hem de insanın hayatını idame ettirmesi için, vazgeçilmezlerdendir.
Susuz bir yaşam ve dünya tahayyül edilebilir mi ?
Mümkün değil.
Ülkemize, Anadolu’dan su geldi.
Bir çok yerleşim birimlerine, aksamaların olmasına rağmen, hemen hemen ulaştı.
Gelen su, içilebilir niteliğinde olmasına rağmen, vatandaş
hala, içmekte tereddüt ediyor.
Bazı Belediyelerin, tasarruflarındaki su kuyularını da, şebekeye dahil etmeleri nedeni ile, musluklardan kum ve sair maddelerin akması, vatandaşı suyu içmeden, imtina ediyor.
Damacana suyu içmeyi, tercih ediyor.
Suyun diğer hayati bir işlevi de, insanın beslenmesine yarayan, gıda maddelerinin üretilmesindeki, fonksiyonudur.
Adadaki kuraklık nedeni ile, yeraltı su kaynakları, hemen hemen ya kurudu, ya da kurumak üzere.
Su kuyuları, dipteki su ile, kum ve küçük çakıl parçalarını da
motorpomlardan, borular aracılığı ile, damlama lastiklerine doldurarak. Önemli tıkanmaların meydana gelmesine, sebep olmaktadır.
Bu ise, ağaçların eşit ve yeterli bir şekilde su almasını engellemekte, kaliteli ürünlerin yetişmesinde, büyük bir olumsuzluk ortaya çıkmakta. Bu , haksız rekabetin oluşmasına neden olmaktadır.
Güzelyurt bölgesindeki narenciye bahçeleri, bu nedenlerden dolayı, büyük oranda olumsuzluklarla karşılaşmaktadır. Üreticiler, bu olumsuzluklara, ne yapacakları konusunda, şaşkın.
Hükümetten, bir an önce tarım suyunun, bölgeye akıtılması için,
ivedi olarak adım atmasını, beklemektedir.
Anadolu’dan gelen suyun, büyük bir oranı, gölette durmakta.
Tarım alanlarındaki üreticiler ve hayvancılar ise, perişan.
Hükümet, bu konuda elini çabuk tutmazsa, gelecek yılda, bir çok narenciye bahçesi, kurumaya terk edilecek.
Narenciye üreticilerinin derdi Anastasiadis’in ağzından çıkanlar değil.
Bahçelerine yeterli su verilmemesinden dolayı, kuruma tehlikesi ile, karşı karşıya kalınmasıdır .
Üretici, Anastasiadis’in ve baş papasın söylediklerini kaale almıyor bile.
Su, dünyada stratejik bir madde.
Hem, insan yaşamı için.
Hem, dünya için.
Su ne kadar stratejik bir madde ise, o oranda enerji de, bir stratejik madde olarak, karşımızda duruyor .
Elektrik olmayan yerde , temel insan haklarından yararlanmak mümkün değil.
Suyun, kentlere pompalanmasında en büyük etken olan enerji, elektriktir.
Elektrik hem tarım, hem de sanayide, lokomotif görev yapan, çekici bir güçtür.
Çekici olma özelliğinin yanında, bir o kadar da, itici bir fonksiyonu var.
Elektrik, medeniyete açılan kapıdır.
Ben, gaz lambalı günleri de hatırlarım.
İlkokul çağlarında, gaz lambası altında, ders çalıştığımı hatırlarım.
Dolayısı ile, elektriğin kıymetini çok iyi bilirim.
Dün, İstanbul’da, KKTC ‘nin ve TC‘nin, Enerji Bakanları, KKTC‘ne
kablo ile, deniz altından elektrik getirilmesi için, bir çerçeve anlaşması yaptı .
“ Teferruat, daha sonra tartışılacak” diye Maliye Bakanı Sn. Serdar Denktaş, açıklamada bulundu.
Vatandaşın, en büyük endişesi.
Su gibi, fiyatı, fahiş hale getirilmesin.
“ Mevcut fiyat ve üzeri bir rakam olacaksa, hiç getirilmesin“ diyen vatandaşların sayısı, bir hayli kabarık.
Tabii, fiyat , halk arasında tartışmaya açılmalı.
Fiyat konusunda ”bir usta bir memleket“ yaratılmasın.
Mevcuttan düşük bir fiyat olursa, ülkede, ucuzluğa da yelken açılır.
Her alanda, gelişme olur.
Tarım, hayvancılık, orta boy ölçekli iş yerleri, esnaf, bundan yarar görür.
Bu pek tabii ki, üreticiye de olumlu yansır.
Hadi, hayırlısı.
Bu haber 4089 defa okunmuştur

:

:

:

: