İki Yalova, dertler, kalpler bir

Ne yapsak yıllanmış sorunları aşmak mümkün değil sanki. Bu hafta ADA TV deki NEDEN OLMASIN programında konuklar oldukça ilginç değerlendirmeleri ile Kıbrıs’tan ve Türkiye’den izleyicileri ekrana kilitledi.
Programda ifade edilenleri, Dr. Hande Erol’un kaleminden sizlere paylaşıyoruz.

Konuklar:  Türkiye Yalova Belediye Başkanı Vefa Salman,  Eski milletvekili Tahsin Mertekçi ve Yalova Spor Eş Başkanı işadamı Selçuk Akın. 

Vefa Salman: Yalova’ya hizmet etmek adına birçok fikre ve projeye sahibim. İnsan hakları ile ilgili projeler, belediyemizi geliştirmek için mesela haftada bir gün sabahları halk günü, bana ulaşmak isteyen herkes “ şeffaf odada” sekreter engeli olmadan benimle görüşebilir, başka bir gün de sahaya inerek tek tek vatandaşların dertlerini dinliyorum. Engelliler için yurt dışından engelli arabaları- getirttik. Kentte otobüsler, yollar, kaldırımlar engelli vatandaşlar için düzenlendi.
Yalova kent merkezi 125.000 nüfuslu. Atatürk’ün Yalova’da 3 evi var. Termal’de Yaveren Köşkü, 2 tane çiftlik. Atatürk Yalova’ya çok önem verirdi, defalarca gelmiştir. Yalova’nın tarımsal yönden gelişmesini, üretim yapmasını ve İstanbul’u beslemesini istemiştir. Yalova’nın UNESCO dünya kültürel mirasına dahil edilmesi için başvuru yaptık. Yalova’nın bir diğer ünlü tarihi yeri Yürüyen Köşktür. Yalova Üniversitesi’nin logosundan Yürüyen köşk amblemi çıkartılmıştır, bu karar belediyemizle ilgili değildir. Yalova, Türkiye’de suç oranının en az olduğu kenttir. İstanbul, Kocaeli ve Bursa gibi endüstrinin merkezi büyük şehirlerin arasında oksijen deposu olan bir sahil kentidir. Yüzde 59’u tescilli ormandır. Yalova’ e-belediyecilik sistemi kullanılıyor, vatandaş belediyeye gelmeden de işlemlerini internetten halledebiliyor.   
 
Tahsin Mertekçioğlu: Kıbrıs'taki Yalova-(Piskobu) Limasol'a, Baf’a yakın, İngiliz üslerine yakın köyümüz halkı 1974 de Kuzey e Bostancı köyüne yerleştiler.   Yatırımcılar açısından sorun, ülke 1980'lerden beri kötü yönetiliyor. Üretim kaynakları kötü kullanılıyor. 1974 öncesi ve sonrası  dönemi ikiye ayırabiliriz. Zaman geçtikçe bozulan sonuç ortada. Ülkede ve TC’de görev yapan hükümetler, Kıbrıs konusunda sınıfta kaldı. Yüz karası... 74 öncesi, insanlar birbirine bağlıydı, Kıbrıs’ta bir vatandaş Türkiye bayrağını gördüğünde ya da marşını duyduğunda gözleri dolardı. Kıbrıslılar Türkiye’yi seviyordu. 74 öncesi, Türkiye’ye bağlılık, aidiyet, kimlik birliği çok fazlaydı. İngiliz ve Rum idaresinde yaşanırken, bu baskı ve mezalimler altında bile Türk kimliğini koruyan bir halk vardı. Kıbrıs Türk tür Türk Kalacak sloganları, Bereketçiler sandallarla silah taşırlardı. Peki ne değişti?  Haksız kazanç ortamı, mal-mülk, nüfus konusunda yanlış değerlendirmeler var. Türkiye’den para gönderiliyor, bu gönderilen para Kıbrıslılar tarafından har vurup harman savruluyor diye bir düşünce söz konusu, bu özellikle bazı kesimler tarafından Türkiye’ye böyle iletildi. Yanlış bir imaj ortaya çıktı. Burada Türkiye’den gelen yerleşen vatandaşlar var, onlar da burada ekmek yiyor, buranın sağlık hizmetlerinden yararlanıyor. Kıbrıs’ta bir grubun Türkiye’yi istemediği söyleniyor. İş, siyasi rant ve hükümette kalmaya yönelik. İktidarda kalmak için Türkiye ile yalan yanlış ilişkiler içinde olan hükümetler oldu. Ülkemiz kötü yönetiliyor. Haksız rekabet var, mesela “ askeri kantinler” diye bir şey var, personel yok, vergi yok. Buradaki esnaf ile rekabet edemez. İnsanlar oraya yöneliyor. Ekonomik koşullar iflas etmiş. 

Vefa Salman  : Türkiye tarafından bakınca Tahsin Bey’in doğru tespitleri var. Biz burayı bilmiyoruz. Kötü bir algı var Kıbrıs hakkında. Türkiye’nin dünyada çok sayıda soydaşı var. Kıbrıs’ı bilmek için burada yaşamak gerekir, dışarıdan yorum yapmak yanlış. Türkiye’de Türk olmak kolay.

Selçuk Akın; Kıbrıs’ın iş olanakları Türkiye’de yeterince bilinmiyor. Burada iş yapmak bir avantaj aynı dili konuşan, aynı geleneğe sahip insanlar sosyal çevre ve kültür oldukça ileri dost canlısı bir ortam var. Kıbrıs iklimi doğal konumu ve diğer imtiyazları ile yatırıma çok müsait kısa sürede buraları çok daha fazlada değişebilir. Zorluklarda vardır. Bürokratik engeller karmaşık işlemler bitmez tükenmez resmi prosüdürler iş hayatını ve yatırımcıları zorlamaktadır. Ciddi yatırımlarla burada ne ambargo nede sermaye sıkıntısındaki problemler ciddi yatırımlar yapılırsa ne ambargo nede bürokratik engeller nede finans yapısındaki eksiklikler KKTC’nin büyümesini engelleyemeyecek.

Bu haber 370 defa okunmuştur

:

:

:

: