Yalçın CEMAL
yalcincemal@hotmail.com
Türkiye’nin, Batı ittifakına girme istek ve uğraşlarında, batı, çok ketum davranmış, Türkiye’yi, NATO ittifakına almak için çok naz yapmıştı.
Kore Savaşı yıllarında, 1950‘li yıllar, ABD‘nin ve Batının, Kore’de, Çin Halk Cumhuriyeti karşısında sıkışmaları sonucu. Türk Silahlı Kuvvetleri’nin, Kore savaşına katılmasından dolayı, Türkiye 1952’de, NATO'ya dahil edildi.
Nato, Komünizmin Batıya yayılmasına engel teşkil edecek, bir askeri İttifak olarak, kurulmuştur .
Genellikle, batılı ülkelerin kurmuş olduğu bir ittifak.
Bu ittifakta her zaman,Türkiye bir insan gücü olarak görülmüş.
Karar alma mekanizmasında, hep dışlanmaya çalışılmıştır.
Başta, savunma sanayiinin gelişmesi, çeşitli oyunlarla engellenmiş. NATO tarafından verilen silah, asker ve mühimmatın, NATO ve onun Yöneticisi olan ABD‘nin, kontrollü bir şekilde kullanılması yollu kararlarla. Türkiye’nin, salt kendi kararına bırakılmamıştı.
Bunu, 1964‘te, Kıbrıs krizinde, Jhonson mektubunda gördük.
Türkiye’nin, büyüyüp gelişmesine, Batı ittifakı şu veya bu şekilde takoz koymuş, bunun için de, Türkiye’yi, her alanda müttefik ayakları altında, kıskaca almıştır.
Türkiye’nin Milli menfaatleri, batının Milli menfaatleri uğrunda,
erozyona uğratılmış, Türkiye’ye, 1915 ‘te dayatılan Sevr paçavrası , yeniden gündeme getirilmiştir.
Bunu da, 15 Temmuz gecesi, darbe girişiminin arkasında, kimlerin olduğunu, yine hep beraber gördük.
Türkiye Cumhuriyeti’nin ve ona tabii vatandaşların , mevcudiyetini ve can güvenliğini sağlamak, tüm kurumları ile, TC Devletinin, yükümlülüğündedir.
Yıllarca, güney ve güney doğudaki, sınırlardan sızarak ve her alanda beslenerek , Türkiye’yi ortadan kaldırmak faaliyetleri içerisine giren, güçlere karşı, Türkiye’nin , karşı atağa geçmesi , Batılıları , derinden rahatsız etmiştir.
Çünkü, Türkiye konusundaki emellerine, takoz konulmuştur.
Türkiye’yi tehdit eden unsurların, Suriye ve Irak’tan sızmaları karşısında, bu ülkelerdeki, bu güçlere karşı, operasyona girmesi , Batıda, kıyameti kopardı .
“Sen, nasıl olur da , bizden habersiz ve icazetsiz, sınır ötesine asker gönderirsin ? “diye.
Başta ABD , bu harekete karşı tavır aldı .
Bu hareket , Türkiye’nin bütünlüğüne karşı başlatılan, bir hareket .
Son, Sn . Recep Tayyip Erdoğan’ın, Irak operasyonu ile yaptığı açıklama karşısında. Hukuken müttefik olan ABD‘den, açıklama geldi.
ABD Dışişleri Bakanı Sözcüsü, Jhon Kırby :
“Irak’ta konuşlu Türk güçleri, uluslararası koalisyonun bir parçası olarak orada değiller .”
Kimdir bu, uluslararası koalisyon güçleri ?
Buna bir bakalım .
Hep yazar ve söylerim .
Bu güçler, 1915 yılında Çanakkale’ye gelen , İtilaf Güçleridir .
Biraz daha gerilere gidersek .
Batının, Haçlı güçleridir .
Şimdilerde isim değiştirip, Koalisyon Güçleri oldular .
Bunlara, o zaman olmayıp, sonradan bu güçlerin Amerika’yı da
İstila etmeleri karşısında. Bu güçlere, kıta Amerika’sında bulunan ABD‘nin de katılması ile oluşan güçler.
O zaman da, hedef , Orta Doğudaki Müslüman toprakları idi .
Şimdi de, BM teşkilatını , By-Pass eden bu güçler , dünyada at oynatmayı
ilelebet sürdüreceklerini sandılar.
Haçlılar, ABD‘nin öncülüğünde, yine Orta Doğuda.
Orta Doğudaki ülkeler, bağımsızlık ve özgürlük aldatmacası ile, işgal edilmeye devam edilmekte.
Bu haritada, onlara göre Türkiye de var.
Türkiye’nin, ne sert bir ceviz olduğunu 1915, 1922‘de anlamamışa benziyorlar .
Türkiye halkı, 15 Temmuz gecesi “ Hanya’yı da, Konya’yı da” görmüştür , göstermiştir.
Varlığı için, yapamayacağı hiçbir şey yoktur.
Boşuna “ Çılgın Türkler “ yakıştırmasını almamıştır .
