Tek boyuta bakmak, doğru yere götürür mü?

‘’Beş’liye giden yol açık olmayacaksa, bu çalışma yarım kalacak, bu çözüm olmayacak demektir’’

Seval OYALTAN

‘’Sıfır asker, sıfır garanti, sıfır güvence derseniz o zaman bir uzlaşma mümkün olmayacak”
Bu sözler, Cumhurbaşkanı M..Akıncı’ya ait.
Sn. Akıncı'nın özellikle müzakerelerin ilk safhalarında ifade ettiği umut verici sözlerine göre bu sözlerinin müzakereler açısından pek de umut verici olduğu söylenemez.
Şimdilerde;
‘’Türkiye’nin garantör olmadığı bir anlaşmayı imzalamayız’’
‘’Çözüm için bu son şans’’
‘’Sorun 2017’ye kalırsa çözüm bir başka bahara’’
‘’Sığınacak tek limanımız Türkiye’dir’’
‘’Fırsat yitirilirse ayrılık kökleşir’’
Şimdilerde duyduğumuz sözler bunlar.
İyimserlik havası, ya da iyimserlik atmosferi bozuldu mu?
Hani o ‘’Çözüm aylar içinde olabilir’’ sözleri…
Yıl sonuna yaklaşırken umutlar iyice kırılıyor mu?
***
Kıbrıs sorununa 2016 yılı sonuna kadar çözüm bulmak hedefiyle sürdürülen yoğunlaştırılmış görüşmeler devam ediyor.
Ekim ayı içerisinde planlanan 10 görüşmenin 7’ncısi de tamamlandı.
Liderler 24, 26 ve 31 Ekim'de de yeniden bir araya gelecekler.
Bu dönemde gerçekleştirilen görüşmeler sonrasında, bazı konularda uzlaşıldığını açıklıyor liderler.
Ancak yine de yapılan açıklamalardan anlıyoruz ki;
Geldiğimiz şu noktada;
Son durum nedir, Geride neler kaldı,
Neler başarıldı,
Ayrılıklar hangi noktalarda halen devam ediyor
şeklinde genel bir değerlendirme çalışması yapılmaya da devam ediliyor.
Gelecek süreçlerde ele alınmayı bekleyen, çözüm bekleyen konular yok mu?
Toprak var, güvenlik ve garantiler var. Mülkiyet var.
Hedef 2016 sonu dendi, olur mu?
Beklenen sonuca ulaşılabilir mi?
Zaman daralıyor, göreceğiz.
‘Karamsar bir tablo söz konusu değil’ dense de,
‘Her toplantıda daha ileriye ulaşabildik’ dense de,
‘Yakınlaşmaları, uzlaşmaları artırabildik’ dense de,
Hissedebiliyoruz.
Eskisi gibi iyimser bir hava yok !.
Sebepleri var elbet.
Ne mesela?
İlk akla gelen Güneyden gelen sesler.
‘Türk askerinin Ada’dan gitmesi,
Türkiye’nin garantörlüğünün kalkması,
Türkiye’den gelenlerin geri gitmesi,
Omorfo’yu almadan olmaz,
Önce anlaşma, sonra konferans’…
Kuzeyden yapılan açılamalara baktığımızda ise;
‘Dönüşümlü Başkanlık olmazsa olmaz,
Türkiye’nin garantisi olmadan olmaz,
Türk askeri güvencemizdir, olmaz.
Bir garış toprak vermeyik,
Aramızda tek bir Rum istemeyik’,
Haksız mı Sn. Akıncı …
İki tarafın da ‘çözüm anlayışları farklı’…
Nerede buluşulacak?
Hani ortak nokta?
Tek boyutlu bakış açısıyla, sorunun köküne inmeyen yaklaşımlar devam ettiği sürece…
Çözüm ve anlaşma bir başka nesile de kalır, bir başka bahara da.
Böylece fırsatlar da yitirilir, ayrılıklar da kökleşir.

Bu haber 317 defa okunmuştur

:

:

:

: