Mont Pèlerin havasi yaradi

BM`ye göre İsviçre’de 7-11 Kasım tarihleri arasında yer alan Kıbrıs müzakereleri , 20-21 Kasım’da yer alacak ikinci tur görüşmeler ile yenilenecek.




11 Kasımdan bugüne kadar, çok dinamik bir süreç yaşanıyor gerek Kıbrıs’ın her iki tarafındaki örgütlerle gerekse de Kıbrıs Konusundaki dış aktörler ile.
Dıştakilerden başlayalım!
AMERİKA BAŞKANI OBAMA SÜRECE TAKDİRLER YAĞDIRDI.
AVRUPA BİRLİĞİ genişleme raporunda Türkiye için tek olumlu paragraf Kıbrıs Müzakerelerine gösterdiği samimi destek!
TÜRKİYE‘deki, Cumhurbaşkanı’ndan tutun, her resmi makamın, bakanın, parti başkanının anlaşmaya destek beyanları!
YUNANİSTAN zaten 30 yıllık politikasındaki Kıbrıs ile ilgli prensibi , yani Lefkoşa karar verir Atina destekleri daha da görünür yaptı!
Gelelim Adamıza!
RUMLAR arasında süreçten genelde memnuniyetlerini belirten örgütler, bir ölçüde Kilisede belki de ilk kez dahil olarak çoğunluk görüntüsünü koruyor!
Birçok gözlemci, Rumların kurumsal ve bireysel söylevlerinde eski olmazsa olmazların (Her göçmen dönecek, Sınırlarımız Girne, Asker çıkmadan anlaşma olamaz, Garantiler asla….) giderek azaldığını, esnekleştiğini ve hatta daha yeni nesillerin uyum içinde yaşanabilineceğine olan inancı ifade ettiklerini vurguluyor.
Kıbrıs konusunun gündeme bu kadar hükmettiği şu günlerde ben de Rum medyasını doğrudan izlerken gerçekten olumlu söylemlerin hegemonyasını tespit ettim.
Güneyde bilinen birkaç küçük siyasi parti dışında her kurum, süreçten olumlu sonuç ve ciddi ilerleme bekliyor.


BELLİ Kİ MOUNT PELERİN HAVASI İYİ GELMİŞ
Kuzeyde, KKTC’nin 33. Kuruluş yılında bile iki bölgeli, iki toplumlu federasyon daha fazla yer işgal etti her medyada!
Cumhurbaşkanı Akıncı ile görüşen siyasi parti başkanları çıkışta yaptığı açıklamalarda, Kıbrıs Türk tarafının İsviçre’de yaptığı açılımları destekleyerek, Güney den de uygun cevaplar beklediklerini ifade ettiler.
Başbakan Hüseyin Özgürgün toplantı çıkışı yaptığı açıklamada, Kıbrıs Rum tarafında, Kıbrıs’ta, Kıbrıslı Türklerle eşit bir ortaklık temelinde antlaşma niyetinin bulunup bulunmadığı konusunda şüpheleri bulunduğunu söyledi.
Kıbrıs Türk tarafının böyle bir anlaşma arayışı içerisinde olduğuna da dikkat çeken Özgürgün, “Ancak buraya kadar gelinip bir netice alınamıyorsa, bu Rum tarafının isteksizliğinin yansımasıdır” dedi.’’
Özgürgün, Türkiye ile gerekli istişarelerin yapılmakta olduğunu ve olumlu bir sonuç elde etmek için ortada gerekli duruşun bulunduğunu söyledi.
Demokrat Parti Genel Başkanı Serdar Denktaş ise, “Net olarak gördüğümüz Rum tarafındaki samimiyetsizliğin, iyi niyet yoksunluğunun devam ettiğidir. Olası bir çözümden sonra da aynı durumlarını devam ettireceklerine yönelik kanaatimiz vardır” dedi.
Türk tarafının içinde bulunduğu belirsizliğinin sürdürülmesinin anlamının bulunmadığını kaydetti ve halka 2016 sonuna kadar sabretmesi temennisinde bulundu.
CTP Genel Başkanı Tufan Erhürman, 20 Kasım’da İsviçre’de devam edecek olan görüşmelerde (Kıbrıs Rum Yönetimi Lideri) Anastasiadis’in “yapması gereken şeyler” bulunduğunu söyledi.
Kıbrıs Türk tarafının önemli adımlar attığını, benzer adımları Anastasiadis’in de atması gerektiğini ifade eden Erhürman, “Var olan kalıplar içerisinde aşamayacağımız sorunlar var, bu sorunlar cesaretle ve yaratıcılıkla aşılabilir” dedi.
TDP Genel Başkanı Cemal Özyiğit, Kıbrıs Rum tarafının İsviçre’ye yapıcı önerilerle dönme temennisinde bulundu, Özyiğit, Akıncı’nın ise yapıcı tutumunu takdir etti.

20 Kasım Pazar günü, sadece 2 günlüğüne biraraya geliniyor.
Belli ki anlaşıp çoklu konferansa geçmek çantada keklik gibi görülüyor!
Ama bu keklik ancak garantörlük ve maliyetler konusunda iplerin kopması önlenirse çantada
Kim nasıl manevra ile nasıl başarırsa başarsın ödüle layık olacak!


Bu haber 321 defa okunmuştur

:

:

:

: