Anladık ki Cumhurbaşkanı Bakanlar Kurulunu teşekkür etmek için toplamış!

Değirmenlik dağ yolunda meydana gelen ve hepimizi derinden yaralayan kahreden trafik kazasından sonra İstanbul’da bulunan Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı’nın programını yarıda kesip adaya döneceği duyuruldu.

Sayın Akıncı’nın adaya geldiği ve akabinde Bakanlar Kurulu’nu olağan üstü toplantıya çağırdığı haberlerini okuduk.
Toplantı yapıldı.
Toplantıdan sonra Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı Başbakan Hüseyin Özgürgün’ü de yanına alıp kameraların karşısına geçti ve açıklamalarda bulundu.
Peki ne dedi?
Öncelikle başsağlığı diledi, acil şifalar diledi, Allahtan rahmet diledi.
Sonra döndü Başbakan Hüseyin Özgürgün’e Bakanlar Kurulunu toplantıya çağırdığı için teşekkür etti.
Daha sonra Bakanlar Kuruluna bir kaç öneri sunduğunu bu önerilerinden özellikle saat konusunu dile getirerek ilk günden beri saatlerin geriye çekilmemesini içine sindiremediğini ve bu hususta Bakanlar Kurulunun konuyu bir daha değerlendirmesini rica ettiğini, ikinci olarak da trafik ile ilgili sivil toplum örgütlerinin de içinde olacağı bir komitenin kurulmasının uygun olabileceği görüşünü Bakanlar Kuruluna aktardığını anlattı.
Sonra da döndü kaza sonrası Ulaştırma Bakanlığının almış olduğu bir takım önlemlerden memnuniyet duyduğunu belirterek, yaşanan acının hepimizin acısı olduğunu bunun üzerinden siyaset yapılmaması gerektiğini, bu kaza yaşandığında kendisinin İstanbul’da olduğunu ve programını yarıda kesip adaya döndüğünü, Başbakan Hüseyin Özgürgün’ün de İstanbul’da önceden ayarlanan bir konferansa katılmayarak adada kalmayı tercih ettiğini bunu acıları paylaşmak adına yaptıklarını falan belirtti.
Ve açıkçası bir hayal kırıklığı daha yaşattı Sayın Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı.
Peki neden?
Çünkü söz konusu bu yolda yıllardır devam eden ve bugüne gelinceye dek süren bir sıkıntı var.
Güzergah çok tehlikeli bir güzergah.
Çöken yerler var bu yol boyunca.
Kilometrelerce bozuk olan yolları her gün binlerce insan kullanmak zorunda kalıyor.
Burada devletin elzem olarak yapması gereken işler vardı ki, yapılmadı ihmal edildi.
Denetimden yoksun bırakıldı.
Görmezden gelindi.
Şimdi merak ediyorum ben, Sayın Cumhurbaşkanı bu güzergahı bugüne kadar hiç kullanmadı mı?
Ya da ailesinden kullanan olmadı mı?
Mutlaka kullanmışlardır, hatta kendisi de kullanmıştır diye düşünüyorum.
Peki bu yolun ne kadar tehlikeli olduğunu anlamadı mı?
Hoş anlamışsa bugüne kadar bu konuda kimleri uyarmış?
Nasıl bir tedbir alınmasını istemiş masum canlar gencecik bedenler yok olup gitmeden?
Var mı bunu bilen? Duyan?
Yok.
Çünkü böyle bir şey olmamıştır.
Yani bu yolun tehlikeli olduğuna ve tedbir alınması gerektiğine dair Sayın Cumhurbaşkanı tarafından bir uyarı yapılmamıştır ilgili mercilere bugüne kadar.
Eğer yanılıyorsam buyursunlar göstersinler yaptıkları uyarıların kayıtlarını.
Ya da desinler ki falan filan tarihte Sayın Cumhurbaşkanı filanca makamı bu konuda sözlü olarak uyardı.
Uzun lafın kısası bu kazadan sorumlu olan bir yapı var ortada.
Bu yapı devletin içinde yer almakta.
Ve toplumun lideri pozisyonunda bulunan Sayın Cumhurbaşkanı bunu görmezden gelmeyi yeğliyor.
Üstüne bir de kalkmış Sayın Cumhurbaşkanı, bütün bunları sorgulamadan, yaşanan bu olay sonrası kendisi İstanbul’daki programını yarıda kesmiş yurda dönmek için, Başbakan Hüseyin Özgürgün de İstanbul’daki programını iptal ettirmiş bu yaşanan hadise sonrası.
Bunları halka anlatıyor Sayın Cumhurbaşkanı.
Sanki bunun için ayrı bir teşekkür bekliyorlarmış gibi.
Bunu fedakarlık yapıyorlarmış bir lütufta bulunuyorlarmış gibi söylüyor.
Halbuki ümitlenmiştim Cumhurbaşkanı Bakanlar Kurulunu olağan üstü toplantıya çağırdığında.
Halkı adına hesap soracak demiştim halkın yüzde altmış oyunu alan toplumun lideri.
Yine yanılmışım.
Oysa bilmeliydim, seçildiği günden bu yana toplumsal sıkıntıları göz ardı edip kendini sadece müzakerelerle sınırlayan bir anlayışın daha öteye gidemeyeceğini.
Velhasıl dağın fare bile doğurmadığı bir toplantı gerçekleştirmiş oldu Sayın Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı Bakanlar Kurulu ile..

Bu haber 783 defa okunmuştur

:

:

:

: