ANASTASİADİS ÖNCE ANLAŞTI SONRA GÖRÜŞ İSTEDİ…

Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis’in, “Kıbrıs Cumhuriyeti”nin uluslararası konferansa katılımını güvence altına almak için anayasa uzmanından hukuki görüşü, konferansın yapılmasını kabul ettiği 1 Aralık gecesinden sonra istediği bildirildi.

Fileleftheros, Anastasiadis’in dünkü Ulusal Konsey toplantısında, beşli konferans çağrılmasına ilişkin anlaşmadan sonra “Kıbrıs Cumhuriyeti”nin konferansa katılımıyla ilgili, anayasa uzmanı tarafından cevaplanması gereken bir dizi soru oluştuğunu söylediğine dikkat çekti.

Habere göre Konsey toplantısı sırasında, AKEL dışındaki muhalefet partileri Anastasiadis’ten BM Genel Sekreteri’ne mektup göndererek “Kıbrıs Cumhuriyeti’ni, Güvenlik Konseyi’ni ve Avrupa Birliği’ni uluslararası konferansa davet etmesini istemesini, konferans gündeminde sadece Güvenlik konusunun olacağını netleştirmesini de istediler. Anastasiadis bu konuyu anayasa uzmanına danışacak, sonra yeniden (Ulusal Konsey’e/muhalefet partilerine) dönecek.

AKINCI BİRİNCİL HUKUKU AB’NİN ÖNÜNE KOYDU

Fileleftheros “‘Birincil Hukuk’ AB’nin Masasında… Akıncı Üç Şart Koşarak Brüksel-Berlin’den Ocak’ta Çözüme Destek İstedi” başlığıyla aktardığı Brüksel çıkışlı haberinde Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı’nın AB merkezinde yaptığı temaslarda, AB’nin Birincil Hukuku “kisvesiyle” Kıbrıs sorununun çözümüne yatırımdan söz ettiğini yazdı.

Gazete “çok bilgili bir kaynağa” dayanarak Akıncı’nın, ileri götürülmekte olan prosedürün Kıbrıs Türk tarafı açısından büyük önemini anlattı ve Brüksel’i, varılması muhtemel çözümün endişeleri yatıştırması ve Kıbrıs Türk kurucu devletçiğinin haklarını güvence altına alması için “gereğini yapmaya” çağırdığını kaydetti.

Akıncı’nın Avrupa Komisyonu Başkanı Jean Claude Juncker tarafından çok sıcak karşılandığını, ancak AB çevrelerinin, Yüksek Komiser Federica Mogherini’yle görüşmesinin aynı atmosferde olmadığına işaret ettiklerini kaydeden gazete, dün de Almanya Dışişleri Bakanı Frank Walter Steinmeier’le görüşen Akıncı’nın ikili temaslarında, Kıbrıslı Türkler açısından olmazsa olmaz şu üç şartı koştuğuna dikkat çekti:

“1-Kıbrıs Türk unsurunun güvenliği. Bu olmazsa çözüm olmayacağını söyledi, Ankara’dan yeni bir garanti çerçevesine göndermede bulundu ancak ne kadar süreliğine olduğunu söylemedi. Bu konuda Kıbrıs Rum tarafıyla olan anlaşmazlıkların meselenin özüyle değil sadece olası bir çözümden sonra Türk askerinin Kıbrıs’ta kalma süresiyle alakalı olduğuna işaret etti.

2-Oluşturucu devletçiklerin, yeni bir ortaklıkta iki eşit ortak olarak eşitliği. Kıbrıs Türk tarafı açısından Kıbrıs Cumhuriyeti’nin dönüşümü/evrilmesinin söz konusu olmadığını açıkça ortaya koydu.

3-Biri diğerine tahakküm etmesin diye iki oluşturucu devletçiğin ‘özgürlüğü’.”
Bu haber 201 defa okunmuştur

:

:

:

:

DİĞER HABERLER