dervisdogan64@gmail.com

DAÜ’de kirli siyaset yine sahneye çıktı.
Önce Vakıf Yöneticiler Kurulu üyesi Yusuf Kaçmaz görevinden ayrıldı.
Ardından Vakıf Yöneticiler Kurulu Başkanı Mehmet Bayram görevini bıraktı.
Sayın Bayram, kısa istifa gerekçesinde özetle siyasi iradenin DAÜ’de yapmaya çalıştığı siyasi bir atamadan rahatsızlık duyduğunu ima etti.
Sonra öğrendik ki, DAÜ’de azınlık hükümeti birilerini nemalandırmaya çalışıyor yine.
Nasıl mı?
Şöyle ki; Vakıf Yöneticiler Kurulunda üye olarak Demokrat Parti kanadından atanan Anıl Kaya’nın yoğun ısrarı ile DAÜ’de yaklaşık 1yıldır boş bulunan genel sekreterlik makamı için münhal açıldı.
Bu makam için hem DAÜ içinden, hem de dışından müracaat kabul edileceği duyuruldu.
Yani anlayacağınız tezgah kuruldu.
Ve başına Serdar Bey ile Anıl Bey geçti.
Fırsat da bu fırsat ya.
Hiç kaçırırlar mı?
Adamlar hayatlarının fırsatını yakalamışlar.
Tabi iş şıracı bozacı ayarında olunca Anıl Kaya da arkasına aldığı Serdar Denktaş’ın desteği ile tezgahladığı bu oyunu sahneye koydu.
Önce yazdı, şimdi oynayacak.
Hemen bu münhale müracaatını yaptı.
Yani önce münhalin çıkmasına ön ayak oldu, sonra da bu çıkan münhale başvuru yaptı.
Malum bu makama gelecek ismi belirleyecek olan da siyasi irade kontrolünde bulunan Vakıf Yöneticiler Kurulu.
Yani Anıl Kaya’nın bu tezgahı senaryo haline getirdiği yer.
Bildiğiniz üzere aynı zamanda Başbakan Yardımcısı ve Maliye Bakanı Serdar Denktaş’ın müdürü de Anıl Bey.
Dışarıdan atanan müdürü.
Yarın bir gün siyasi irade giderse ki gidecek işte o zaman Anıl Kaya yine işsiz kalacak,
Ve boş gezenin kalfası günlerine geri dönecek.
Dıştan atandığı için müşavir statüsünde de olmayacak.
O yüzden bireysel kurtuluşunun hesaplarını yaptı.
Yani menfaatine baktı.
Zira ayda 12-13 bin TL maaşı olan ve 60 yaşında emeklilik hakkı kazandıran bir makamdır bu.
Böyle fırsat bir daha gelir mi?
Gelmez.
Üstelik önceden yerden yere vurduğu Serdar Denktaş ve DP hükümetin ortağı.
Bunun üstüne bir de DAÜ Rektörü Necdet Osam’ın, Serdar Denktaş ile çocukluklarına dayanan ekmek paylaşma hukukundan mütevellit Serdar Denktaş’a olan yakınlığının da bilinmesi böylesi bir fırsata avantaj kattı.
Ve şimdi bu avantajı kullanmaya çalışacaklar.
Hoş memleketin hiç başka bir derdi de kalmadı zaten, Anıl Kaya’ya istikbal hazırlamaktan başka.
Bunu memleket meselesi yaptılar.
Bugüne kadar hiç bir iş kolunda deneyimi, bilgisi ve birikimi olmayan, hatta hayatı boyunca eli iş tutmayan Anıl Kaya’yı ülkenin en büyük üniversitesine genel sekreter yapacaklar.
Hangi eğitimle?
Hangi bilgiyle?
Hangi donanımla?
Hangi tecrübeyle?
Bu soruların ehemmiyeti yok tabi.
Koskoca Serdar Denktaş’ın Mercedes değil isteseydim Porche alırdım minavilinde Doğu Akdeniz Üniversitesine Genel Sekreter olarak atamaya çalıştığı bir namzetten bahsediyoruz nihayetinde.
Anlayacağınız referansı sağlam Anıl Kaya’nın.
Serdar Denktaş!
Hal böyle olunca da, Kıbrıs’ın en büyük üniversitesi siyasetin elinde Serdar Bey ve bariyasının istedikleri zaman oynayacakları bir oyuncak oluyor.