Bazen susayım diyorum, bunu da görmezden gelip aptala yatayım dediğim de çok oluyor ama yine de zekamızla alay etmelerine kayıtsız kalamıyorum.
Hatırlarmısınız bilmem, bir kaç gün önce Sayıştaylık tarafından hazırlanan bir rapor basına sızmıştı.
Bizler de satır satır okumuştuk.
Rapor piyangolar biriminde yapılan ihmallerle alakalıydı.
Sayfa sayfa yayınlanan raporda orada görev yapan isimlere de yer verilmiş ve sorumluluklarında olan işlerin nasıl yanlış ve/veyahut usulsüz yapıldığına dikkat çekilmişti.
Ha bundan sonra bu süreç nasıl işleyecek bilmiyorum.
Yani Sayıştaylık raporları bir işe yarayacak mı?
Konu yargıya havale edilir mi?
Gibi konular bilinmeyenli denklem gibi bizim ülkemizde!
Ve/fakat Başbakan Yardımcımız ve Maliye Bakanımız Serdar Denktaş’ın konu ile ilgili yaptığı açıklama oldukça enteresan.
Ne diyor Sayın Denktaş; piyangolar biriminde yolsuzluk değil yıllardan beridir sistemden dolayı bir usulsüzlük olduğunu söylüyor.
Peki bu ne demek?
Sayıştaylığın bir bir sıraladığı ve isim isim donattığı sayfalarda tespit edilen ihmale dair bulguların aslında kişisel değil, sistemden kaynaklandığını anlatıyor Başbakan Yardımcımız ve Maliye Bakanımız Sayın Serdar Denktaş.
Daha açık belirtmek gerekirse piyangolar biriminde bireysel bir soruşturmaya gerek yok demeye getiriyor hadiseyi.
Ona göre sistem sorgulanmalı, zira sistem bu insanlara yanlış yaptırmıştır gibi bir yönlendirme katıyor mevzuya.
Peki diyelim ki öyle, piyangolar biriminde yıllardan beridir sürdürülen yanlış bir sistem var.
Ve bu sistem orada görev yapan insanları usulsüzlüğün içine çekiyor.
Peki bunca zamandır madem bu biliniyor neden düzeltilemedi?
Nihayetinde bunu söyleyen Sayın Denktaş’ta yıllardan beridir bu ülkenin yönetimlerinde yer alan bir isimdir.
Bugüne gelinceye dek yapmadığı bakanlık kalmadı bu ülkede.
Şu an da hem Başbakan Yardımcılığını yürütüyor, hem de Maliye Bakanı kendisi.
Demek ki onca yılda kendisinin çok uzun yıllara dayanan yöneticilik pozisyonuna rağmen( Milletvekili, Bakan, Başbakan Yardımcısı vs) hala devletin bir kurumunda yıllardan beridir süre gelen bir yanlış var diyorsa ve bu konuda en ufak bir iyleştirilmeye gidilmemiştir bunca zamanda, demek ki bu yanlışların oluşmasında ve sürdürülmesinde bizzat Sayın Serdar Denktaş’ın da payı ve sorumlulukları vardır diğer devlet yöneticileri gibi diye düşünüyorum.
Bugün piyangolar biriminde Sayıştaylık raporlarına da yansıyan ihmallere yolsuzluk yok diyor Sayın Başbakan Yardımcımız ve Maliye Bakanımız.
Bunun yıllardan beridir süre gelen sistemden dolayı ortaya çıkan bir usulsüzlük olduğunu söylüyor.
Oysa yolsuzluk ve usulsüzlük arasında bir fark yok.
Şöyle ki; usulsüzlük ve yolsuzluk ticari açıdan etkinliği hukuken tam anlamıyla kontrol edilmeyen, daha çok kamu kuruluşlarında ve/veyahut yerel yönetimlerde oluştuğu iddia edilen mevzuatın esnetilip göz yumulması halleri olarak tanımlanır.
Gördüğünüz gibi Başbakan Yardımcımız ve Maliye Bakanımız Serdar Denktaş’ın farklı iki anlam taşıdığı fikri ile yapılan değerlendirmesine rağmen aslında usulsüzlük ve yolsuzluk tanımlamaları ile tek bir sonuca varılıyor.
Yani bundan iki farklı anlam çıkmıyor.