Ne çok şey birikti içimize söyleyemediğimiz... Yüksek yüksek tepelere çıkıp da avazımızın çıktığı kadar haykırmak gelir içimizden, oysa ki Halide Edip Adıvar’ında dediği gibi yapacak o kadar çok şey var ki... Günler doğar batar ve yeniden doğar, bir yerden başlamak lazım. Yeniden yeniden küllerimizden doğmalıyız... Bu kadar güzel bir ülkede doğmak büyümek bu dünyanın en şanslı insanlar olduğumuzun göstergesidir... Yaratıcı gücümüzü hızlandırıp, hassas olan kalplerimizin sesine kulak vererek birbirimize sıkı sıkı sarılıp ülkemize sahip çıkalım... Başta İngiltere'de Avustralya'da yaşayan Kıbrıslı canlar bu vatan bizim, bu görüşmeler sürecinde sesimizi eşitlikten yana haykıralım eşitlik ironisi ile yoğuralım... Hiç çocuk olmadığımız günleri unutmayalım... Kıbrıs Kıbrıs olalı başka başka güçlerin ağırlığı gözü hep üstünde, üstümüzde oldu... Yüzlerce acılar yaşandı... Şu günlerde uçuşan barış GÜVERCİNLERİ insanlıktan ve ölümsüz barıştan yana olsun... BİR ÜLKE İSTERİM ADI DÜNYA olsun, BİR IRK İSTERİM ADI İNSAN olsun... Kirlilikle boğuşan DÜNYA'mıza Cenevre görüşmeleri dilerim örnek olur. Barış çığlıkları dalga dalga yayılır zincirlerin parçası olur, umutların kapıları açılır... Oscar ödülleri, artarda gelir... Oscar ödülleri barıştan sevgiden yana geçen gönüllere verilirse inanıyorum ki savaşlar, kötülükler son bulur...