Biz bu adada misafir değiliz

Mont Pelerin’den dönen teknokratlar, adanın her iki tarafında da genel bir durum değerlendirmesi yaptı. Ancak görünen o ki, sonuç pek parlak değildi.

Mont Pelerin’den dönen teknokratlar, adanın her iki tarafında da genel bir durum değerlendirmesi yaptı. Ancak görünen o ki, sonuç pek parlak değildi.
Erdoğan’ın “ilanihaye oradayız” mesajının ardından kulislere sızan ve Rum basınına da yansıyan bilgiler ışığında Ankara’nın çözümden sonra da en az 3 bin 500 askerle Kıbrıs’ta olmak istediği netleşiyor.
Nitekim Güzelyurt ile Erenköy’ün birleştirilmesi suretiyle bu bölgenin KKTC’ye kalması gerektiğini söyleyen Erdoğan’ın sözlerinin ardından Türkiye’nin Erenköy’de de askeri bir üs konuşlandırmak istediği, Rum basınına yansıyan iddialar arasında yer aldı.
Cenevre’deki görüşmelerin ardından şimdi müzakereler adaya taşınıyor. Bu hafta Akıncı ve Anastasiadis’in bir araya gelmesi bekleniyor.
Ama her iki tarafta da umutlar giderek azalıyor.
Nitekim dün Rum basınına yansıyan anketler, Kıbrıs Türkü’nün kırmızı çizgi olarak gördüğü, Türk askerinin adadaki varlığına Rumların tamamen karşı olduğunu ortaya koyuyor.
Son anketlere göre Rumların yüzde 30’u çözümden önce, yüzde 36’sı ise çözümün ilk gününden itibaren Türk askerinin adadan ayrılmasını istiyor. Yüzde 66’ya ulaşan bu rakam, Rumların Kıbrıs Türkü’nün en temel güvenlik ihtiyacını bile anlamadığını ortaya koyuyordu.
Şüphesiz bunda politikacıların yıllardır bu konuda yürüttüğü “işgal” söylemi etkili olmuştur.
Bu popülist söylemler, masada çözümü tıkayan en önemli gerçek olarak karşımıza çıkıyor.
Anketin diğer sonuçlarına baktığımızda ise 10 Rumdan 7’sinin dönüşümlü başkanlığı bile hiçbir şekilde kabul etmediğini açıkça ortaya koyuyor.
Yüzde 28’i ise “dört yıl Rum başkan, bir yıl Kıbrıslı Türk başkan olsun” tezini nazlana nazlana da olsa kabul edebileceğini söylüyor.
Bu mantık Rumların kendilerini adanın sahibi, bizi de misafir olarak gördüklerinin en açık göstergesi olarak karşımıza çıkıyor.
“Misafir umduğunu değil, bulduğunu yer” diyen Rumlar, biz ne verirsek onu kabul etsinler mantığıyla müzakere masasına yaklaşıyorlar.
Bu yaklaşım bir tek Kıbrıs Türkü’nün, bir tek Türk’ün, hatta tarafsız bir tek vicdanlı insanoğlunun bile kabul edebileceği bir yaklaşım değildir.
Bu topraklar sokakta bulunmadı. Rumlar bunu bunca zaman anlamadıysa yeni dönemde anlayacaktır.
Hayat bazen insanın başına vura vura öğretir.
Yeni dönemde bölgede ortaya çıkan ekonomik dengeler de Rumlara bu gerçeği başlarına vura vura öğretecek.
Hepimiz buna şahit olacağız…

Bu haber 442 defa okunmuştur
  • BU IS YURUMEZ Vedat Batu - 23.01.2017 Kibris``in Turkiye``ye baglanip bir il olmasindan baska care yoktur. Gerisi havanda su docmektir. Selamlar, Vedat Batu - Chicago
  • BU IS YURUMEZ Vedat Batu - 23.01.2017 Kibris``in Turkiye``ye baglanip bir il olmasindan baska care yoktur. Gerisi havanda su docmektir. Selamlar, Vedat Batu - Chicago

:

:

:

: