Yeni medya düzeni

Sosyal medya, hayatımıza öyle bir girdi ki artık onsuz yapamıyoruz. Facebook, Twitter ve Instagram artık hayatımızın neredeyse vazgeçilmezleri oldu.


Yer bildirimlerinden tutun da en mutlu anımıza kadar yaptığımız paylaşımlara yer verdiğimiz sosyal medya, haber almada da artık birinci mecra haline geldi.
Son yapılan araştırmalar, dünya genelinde 18 ile 40 yaşları arasında kitlenin haberleri yüzde 60 ilk Twitter’dan öğrendiğini, yüzde 52 internet sitelerinden gördüğünü, yüzde 30 ise Facebook’tan aldığını ortaya koyuyor. Televizyon yüzde 16 ile dördüncü sırada yer alırken, gazeteler onun da gerisine düşüyor.
Çağımızın insanı en önce hıza, sonra da haberin hap gibi kısa olmasına önem veriyor.
İşte dünyada medyanın gittiği yeni düzen de bu.
Ancak yeni düzen o kadar sancılı gelişiyor ki, sosyal medyada yalan haberler, bu haberler yüzünden kararan hayatlar, kişilik ve itibar suikastları da cabası oluyor.
Normal bir gazete veya televizyonda var olan editöryal süzgeçten geçmedikleri için bu haberler, toplumların canını acıtıyor.
Öyle ki, istihbarat örgütleri sosyal medyayı bir ülkede iç karışıklık yaratmak ve isyan için bile kullanabiliyor.
Sosyal medyada yayılan, adeta silah gibi toplumları vuran yalan haberlerle nasıl baş edileceği tartışılırken, çözüm dün Fransız medyasından geldi.
Ülkedeki sekiz medya şirketi, sosyal paylaşım sitelerindeki yalan haberleri azaltmak için Facebook ile işbirliği yapmaya karar verdi.
Aralarında Le Monde'un da bulunduğu 8 Fransız medya kuruluşu, bildirilen içeriğin yalan olduğunu tespit eder ve bunu kanıtlayabilirse Facebook, söz konusu içeriği işaretleyecek. İçeriği paylaşmak isteyen Facebook kullanıcısı da uyarılacak.
ABD'deki son başkanlık seçimlerinde yalan haberlerin yayılması nedeniyle yoğun eleştirilere maruz kalan Facebook'un, tepki ABD kamuoyundan geldiği için bu önlemi almak zorunda kaldığı belirtiliyor.
Zira sosyal medya şirketlerinin 17 Aralık’tan başlayan süreç içinde yalan haberlere ne kadar kayıtsız kaldıklarına en çok Türk toplumu şahit olmuştur.
Söz konusu Batı ülkeleri olunca tutum değişikliğine giden Facebook, yalan haberleri önlem için de bir başlangıcın işaretini verdi.
Sosyal medyada var olan yasal boşluk, ülkemiz için de büyük bir sancı.
Kuzey Kıbrıs’ta yasa olmamasından dolayı internet üzerinden işlenen suçlar cezasız kalıyor.
Yasal boşluktan dolayı KKTC siber suçluların cenneti olarak anılıyor. Bilişim Suçları Yasası KKTC’nin en büyük ihtiyacı olarak ne yazık ki hala gündeme gelmeyi bekliyor.
Sosyal paylaşım mecraları olan Viber, Facebook, Whatsaap gibi iletişim kanallarından hakaretler, tehditler yağdıranlara yasal boşluktan dolayı bir yaptırım uygulanamıyor.
Polise bu konuda şikâyete gidilse de sadece suçu işleyenlere bir daha yapma diye tembihlenmekten öte gidilemiyor.
Türkiye’de bir yasayı geçirmek için isteksizseniz komisyona havale edersiniz. KKTC’de de durum çok farklı değil.
Yıllardır komitede bekleyen Bilişim Suçları Yasası, tozlu raflarından bir an önce indirilmeli, Meclis gündemine getirilmelidir…
Bu haber 421 defa okunmuştur

:

:

:

: