Türkiye’de Guterres’e verilen Kıbrıs mesajı

Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Antonio Guterres iki günlük bir çalışma ziyareti için dün Türkiye’ye gitti.

Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Antonio Guterres iki günlük bir çalışma ziyareti için dün Türkiye’ye gitti.
Guterres’in çantasında başta Kıbrıs müzakerelerinde gelinen son aşama olmak üzere Suriye ve Ortadoğu’daki son gelişmeler vardı.
BM Genel Sekreteri’nin, özellikle geçen hafta Akıncı ile Anastasiadis arasındaki görüşmede gündeme gelen Mart ayında Cenevre’de yeni bir beşli konferans toplanması talebini Ankara’ya ileteceği belirtiliyor.
Hem Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan, hem de Başbakan Yıldırım ile görüşecek Guterres’e Türkiye’nin Kıbrıs tezi bir kez daha en yüksek düzeyde dile getirilecek.
Masada çözüm için sonuna kadar kalmak isteyen taraf olduğunu açıklayan Ankara, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu aracılığıyla İspanya’da bunu dünyaya da ilan etti.
Ancak Ankara’nın Türk askerinin adadaki varlığı ve garantörlük konusundaki kırmızı çizgileri de herkesin artık malumu…
Bu konularda Türkiye’nin bir adım atmasının mümkün olmadığı, çözüm için artık Rumların elini taşın altına sokması gerektiği yeni Genel Sekreter’e de en üst düzeyde ifade edilecek.
Türkiye Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, önceki gün yaptığı açıklamada “Türkiye atacağı bütün adımları attı” diyerek, Rum yönetiminden yükselen, “referandum nedeniyle Türkiye adım atmıyor” söylemlerini de birinci elden yalanladı.
Zaten Türkiye’yi bilenler, Kıbrıs politikasının partiler üstü bir devlet meselesi olduğunu, A Partisi, B Partisi ayrımı olmaksızın, Kıbrıs politikalarının seçim dönemlerine bağlanamayacağını bilirler.
Ankara’nın Kıbrıs politikaları hep uzun dönemli politikalar olmuştur.
Bu yüzden Guterres’e de Türkiye’nin kırmızı çizgilerinin bir kez daha hatırlatılacağını söylemek yanlış olmaz.
Diğer yandan bugüne dek sonuna kadar çözüm isteyen ve masadan kaçmayan taraf olarak Türkiye’nin mart ayında yeni bir Cenevre toplantısı yapılması talebine olumlu bakacağını, BM Genel Sekreteri’ne de bu konuda “olur” mesajı vereceğini düşünüyorum.
Türkiye Dışişleri tabi ki hiçbir dayatmanın kabul edilmeyeceğini de peşinen masaya koyacaktır.
Guterres’ten iki gün önce Türkiye’ye giden BM Kıbrıs Özel Temsilcisi Eide’de de mart ayında muhtemel bir Cenevre toplantısının altyapısı için gerekli temaslarda bulundu.
Ankara’nın tüm gündemi 16 Nisan’da Türkiye’nin kaderini belirleyecek olan referandum olmasına rağmen, uluslararası arenada böyle bir davete icabet etmenin zorunluluk olduğunu herkes biliyor.
Bu yüzden Türkiye, yine Dışişleri Bakanı düzeyinde katılım sağlayabilir.
Aksi halde çözümün önünü tıkayan taraf olarak görünmek an meselesidir.
Ne Atina’nın, ne de Ankara’nın bu görüntüyü vermek isteyeceğini düşünmüyorum.



Bu haber 478 defa okunmuştur

:

:

:

: