Kıbrıs Rum Temsilciler Meclisi’nin Enosis referandumunu anma kararı, daha doğrusu Enosis’i okullarda yeni nesillere aktarma isteği, acı bir gerçeği yeniden gözler önüne serdi.
Tüm adanın Yunanistan’a ilhakı için kurulan Enosis hayali hala bitmemiş.
Bu gerçeğin, çözüm talebiyle kurulan masada müzakerelerin yürütüldüğü günlerde adeta yeniden gözümüze sokulması, umarım uyanmamıza yardımcı olur.
İnsan, bu da gözlerimizi açmadıysa başka ne açacak diye sormadan edemiyor doğrusu.
Bir de bu mantıkla, Kıbrıs Türkü’nün güvenliğini sağlayan Türk askerine adada gerek olmadığına, Türkiye’nin garantörlüğü yerine AB garantisinin, BM garantisinin bize yeteceğine inanmamızı bekliyorlar.
Peki sorarım size, okullara yetiştirdiğiniz çocukların kafasında Enosis hayalini canlı tutmaktaki amacınız ne?
İlk fırsatta hedefiniz, özleminiz, gelecekteki planınız bu mu?
Hani hedef iki toplumun bir arada, barış içinde, özgür bir şekilde yaşamasıydı?
Bu masallara, Rum Meclisi’nin aldığı bu karardan sonra hala inanmamızı mı bekliyorsunuz?
Cumhuriyet Meclisi, Rum Meclisi’nin aldığı bu saçma sapan kararı kınayarak dün en ağır tepkiyi verdi. Bu tarihi yanlıştan dönülmesini istedi.
Yaşadığı hayal kırıklığını Birleşmiş Milletler’e ilettiğini söyleyen Cumhurbaşkanı Akıncı da müzakerecilerin bugün görüşmeyeceğini bildirdi.
Rum liderle Perşembe günü yapacağı görüşmeye de değinen Akıncı, “Gündemimiz sadece bu konu olacak” dedi.
Cumhurbaşkanı, Güney’in bu tutumla devam ettiği sürece müzakerenin de artık bir anlamı kalmayacağını ifade etti.
Rum gençlerine enjekte edilmeye çalışılan Enosis hayali ortadayken, elbette çözüm diye diretip masada oturmaya çalışmak çok anlamsız.
Üstüne bir de Anastasidis’in pişkin savunmasına baktığımızda Rumların bu karardan geri döneceğini de düşünmek saflık olur.
“Siz de 20 Temmuz’u kutlamayın” diyen Anastasiadis, elmayla armutu karıştırmaya çalışarak, gerçekleri saptıramaz.
20 Temmuz 1974’te Kıbrıs Türkü’nün güvenliği için adaya çıkan Türk askeri KKTC’yi ilhak etmedi. Böyle bir heves peşinde de hiç olmadı.
Ama Rumların Enosis hayalini ne kadar diri tuttuğunu, şu an bir kez daha şahit oluyoruz.
Aslında bir diğer ifadeyle buna, “takke düştü, kel göründü” de diyebiliriz…
Umarım takkenin altında saç olmadığını, biz çözüm hayaliyle yanıp tutuşurken, Rumların başka planlar yaptığını artık fark etmişizdir.
Yarın çok geç olabilirdi.
Yine de eğer bu zehirli Enosis mantığını görüp uyanabildiysek, buna da şükür demeliyiz…