Başta gazete ve televizyondaki mesai arkadaşlarım olmak üzere kimi görsem, dövizle olan ev kiralarından söz ediyor. Sterlindeki, dolardaki her artışı adeta gerilim filmi izler gibi “yandık, bittik” diyerek takip ediyorlar.
Dövizdeki dalgalanma çarşı pazarda vatandaşın hayatına da bire bir zam olarak etki ediyor. İthal ürünlerin fiyatı dövizdeki artışa bağlı olarak sürekli yükseliyor.
Hükümet bu can acıtıcı soruna karşı önlem almak için ilk etapta dövizdeki dalgalanmanın dinmesini beklediğini, daha sonra önlem almak için bazı adımlar atabileceğinden söz etti.
Ama sokaktaki vatandaşın bekleyecek hali kalmadı.
Ada TV’de dün yayınlanan Adadan Dış Bakış programında konuğum olan eski Maliye Bakanı ve şu anda CTP Lefkoşa Milletvekilliği görevini yürüten Birikim Özgür’e sordum.
Cumhuriyet Meclisi’nde de sık sık gündeme gelen dövizdeki dalgalanmayla ilgili ne önlemler alınabilir? Yapılması gereken nedir?
2014 ve 2015 yılında dövizde yaşanan artışı hatırlatan Birikim Özgür, Maliye Bakanı olarak aldığı önlemleri anlattı.
Özgür, “Biz kiradan alınan stopajın TL için oranını ciddi şekilde düşürdük. TL ile yapılan sözleşmeyi daha avantajlı kılmıştık. Bu şekilde hem kiracı, hem de ev sahipleri için çok güzel bir operasyon olmuştu” dedi.
Aynı hamlenin yeniden yapılabileceğini ifade etti.
Dövizdeki artışla ithal ürünlere iğneden ipliğe zam geldiğini kaydeden Özgür, “Bunu ötelemek için gümrüklerde alınan vergilerde kur sabitlemesine gidilebilir. 2015’te biz bunu yapmıştık. Bu şekilde moral olur. 2015’te limanlarda alınan KDV’lere baktım. Her dört çeyrekte de 70 milyonun üzerinde. Bu ne demektir. Siz o moral unsurunu da katarsanız ithalatta da devam eder, fiyatlara da bir artış yansımaz” dedi.
“2014 yılında yine tapu harçlarında indirime gitmiştik” diyen Birikim Özgür, “Orada da sürümden kazanmıştık. İndirime gidince biriken işler bir anda hızlandı. Bu çerçevede yine bir kayıp olmadı. Vatandaş da daha ucuza işlemlerini yaptı” diyerek atılması gereken adımlar konusunda ciddi önlemler önerdi.
Türkiye’de de bütçeye maliyeti 1 milyar TL olacak şekilde, mobilya, beyaz eşya ve elektronikte KDV indirimine gidildiğini hatırlatan Birikim Özgür, vakit geçirmeden bu tip önlemlerin KKTC’de hayata geçirilmesi gerektiğini ifade etti.
Daha önce yine bir döviz krizi sırasında yumurta küfesini sırtında taşımış eski bir Maliye Bakanı olarak, Birikim Özgür’ün önerilerini dikkatle not ettim. Anlattıkları dövizdeki yangına su dökecek önlemler olabilir.
Hükümetten beklenen de bir an önce dövizdeki artışa bağlı olarak yaşanan sıkıntıların giderilmesi için atılması gereken adımları vakit geçirmeden hayata geçirmesidir.
Zira vatandaşın artık bekleyecek hali kalmadı. Bıçak kemiğe dayandı. Dövizdeki yangın bir an önce söndürülmeli…