Çok yazdık, çok söyledik, federal çözüm masada yoktur. Bugün açıkça belli oldu ki taraflar, federal çözüm konusunda çok uzak noktalarda.
Osmanlı İmparatorluğu yönetimin de Padişah’a çok yakın duran “aksakallılar” vardı, Padişah önemli karar vereceği konularda bu insanlardan fikir alır, öyle karar verirdi. Gerçek anlamda da bu insanların ak sakalları vardı. Benim aksakalım yok ki, dinlesinler.
Kıbrıs da kalıcı barış, 1974 de Türk askerinin müdahalesi ile geldi. Bunu kabul eden Rum vatandaşları bile vardır, ne acıdır ki bu kalıcı barışın olduğunu ret eden Kıbrıs Türk’leri vardır.
Neden bu sonuca geldik yazmayacağım, çünkü çok yazdık ve söyledik. Rum halkını iyi tanımayan Cumhurbaşkanı etrafında çöreklenen bir ekip vardır, Sayın Akıncı’yı hep yanlış yola sevk ettiler. Akıncı görüşmemiz gereken ciddi konular vardır, diye açıklarken, ekibinden birileri çok az sorun kaldı, anlaşmaya çok yakınız söylemişlerdir.
Rum halkının hassasiyetlerini anlayabilmeniz için, iyi istihbarat almış olmanız gerekir ve en önemlisi empati yapacaksınız. KKTC cumhurbaşkanlığı bunları yapmadı, ondan dolayı da sonuç alamadı. Bu federal çözüm şekli imzalansa bile, öyle riskler içerir ki halkları bir çatışmaya sürükleyecekti, ondan dolayı karşı çıkıyordum.
Akıncı açıklamasında, Anastasiadis kapıyı sert vurdu ve çıktı dedi. Anastasiadis de sigara içmek için oda dışına çıktım, geri geldiğim zaman, Akıncı yoktu dedi. Sonuçta eş zamanlı olarak ikisi de masayı terk etti. Demek ki Kıbrıs sorunu, zivaniya içmek, köfte yemek ile çözülmüyor.
Ben Rum halkını çok iyi analiz ettim, ki bu çözüm olmayacak diye fikir beyan ettim. Bir yazar için çok önemli bir risk aldım, öngörülerim beni yanıltmadı. Öngörüler bilgiye dayanır, demek ki KKTC Cumhurbaşkanlığı ekibi sınıfta kaldı.
Ben bu federal çözüm arayışlarında Sayın Akıncı ile ters düştüm, demokratik çerçevede de eleştirilerimi yaptım. Küfür içeren bir kelimemi bulsunlar, bir daha yazı bile yazmam. KKTC Cumhurbaşkanlığında yetkili iki kişiyi, Cumhurbaşkanına ve halkımıza şikayet ediyorum. Müsteşar Gürdal Hüdaoğlu ve basın danışmanı Ali Bizden, sırf farklı düşündüğüm ve eleştirdiğim için şahsıma inanılmaz saldırılar yaptılar, yazıklar olsun.
Bakın çocuklar benim yolum doğru, sizler hayal aleminde yaşıyorsunuz. Öngördüğünüz federal çözüm de hayal oldu, şimdi ne yapacaksınız doğrusu merak ediyorum.