SURLARİÇİ’NE TEDBİR İSTİYORLAR

Lefkoşa Surlariçi’nde bir eğlence mekanından çıkan 3 kişinin, saldırıya uğrayarak darp edilmesi, bölge esnafını tedirgin etti

Ülkemizde şiddete bağlı suç oranlarının artış göstermesi endişeleri de beraberinde getirdi. Geçtiğimiz günlerde Başkent Lefkoşa’nın Surlariçi bölgesinde bir eğlence mekanından çıkan 3 kişi’nin, 6 kişinin saldırısına uğraması, bölgedeki mekan sahiplerini de tedirgin etti.


Surlariçi’ndeki mekan sahipleri, bölgede polis gücünün hissedilmesi ve önlemlerin arttırılmasını istedi.


Lefkoşa Sulariçi’nde gündüz saatlerinde kendilerini daha güvende hissettiklerini ancak geceleri tedirgin olduklarını belirten bölgedeki mekan sahipleri, polis ve zabıta devriyelerinin artırılmasının yanında yeterli aydınlatmanın da sağlanmasını istiyor.
Lefkoşa Türk Belediyesi (LTB) Başkanı Mehmet Harmancı ise, güvenlik sorununun gettolaşmayı bitirerek sonlandırılabileceğinin altını çizerek polis ya da zabıta zoruyla bir noktaya kadar ilerlenebileceğini kaydetti. Harmancı, “Daha önce yapılan konut projeleri vardı, ben bu projeleri desteklemiyorum. Aynı insanlar, gettolaşmayı gidecekleri bölgeye taşıyacaklar. Ama bölgenin ekonomik düzeyi yükseldikçe ekonomik temelli iş yapmaya başlayacaklar” dedi.


Asilzade: Bölgede caydırıcı tedbirler yok
Green Cheffs Market işletmecilerinden Avukat Laden Asilzade, Surlariçi bölgesinde ciddi anlamda güvenlik sorununun uzun zamandır yaşandığını belirterek, kamera sistemi, bekçi kulübeleri, polis ve belediye devriyesi gibi caydırıcı tedbirlerin olmadığını vurguladı.


Gündüz saatlerinde biraz daha rahat olduklarına dikkat çeken Asilzade, gece saatleri için ise aynı şeyi söylemeyeceğinin altını çizdi. Akşam saatlerinde aydınlatmanın da yetersiz olmasıyla bölgenin daha karanlık ve ıssızlaştığını belirten Asilzade, bölgede alkollü mekanların sayısının giderek artmasına rağmen önlemlerin yetersiz olduğunu söyledi.


Laden Asilzade, “Olay günü orada polis olsaydı bu olay yaşanmayacak mıydı? Belki de yine yaşanacaktı. Tüm bu önlemlerin yanı sıra önceliğimiz, toplumdaki şiddet kültürünü ortadan kaldırmak olmalı, şiddeti önleyici mücadeleler daha etkin yürütülmeli” dedi.


Bölgede çocuk istismarı yaşandığını da hatırlatan Asilzade, “Bu, toplumun istismarı ve şiddeti tanımadığından kaynaklanmaktadır” ifadelerini kullandı.
Toplumun ekonomik krizle mücadele ettiğini anlatan Asilzade, ayrıca gençlerin aktivite gerçekleştirebileceği alanlar olmadığından farklı alanlara özellikle madde bağımlılığına yöneldiğini ifade etti.


Yaşanan olayın hem yerli hem de yabancı turist için de kötü bir örnek teşkil ettiğini belirten Asilzade, yetkililerin bir an evvel caydırıcı tedbirler alması gerektiğini söyledi.


Koraltan: Hiç güvenlik endişesi yaşamadım
Mozaik Cafe Restaurant İşletmecisi Dilek Koraltan ise, Surlariçi bölgesinde doğup büyüdüğünü, 30 yıldır da Selimiye Meydanı’nda mekan işlettiğini belirterek, şimdiye kadar hiç güvenlik endişesi taşımadığını ifade etti.
Koraltan “Elbette, bölgede, kavga, darp ve diğer olaylar yaşanıyor, ancak bu her bölgede yaşanıyor. Sadece Surlariçi’nde değil. Bu darp olayı, Dereboyu ya da Taşkınköy bölgesinde yaşansaydı bu kadar büyümezdi” dedi.
Surlariçi’nin her yönden terk edildiğini dile getiren Koraltan, bölgeye sahip çıkılmadığını kaydetti.
Bölgede kültür farkı bulunduğunu anlatan Koraltan, bölge gençlerinin sokak kültürüyle yetiştiğini belirterek, “İsteseler de başka bir kültüre ait olamıyorlar, sinemaya, kafeye, eğlence mekanlarına gidemiyorlar, bunları karşılayacak maddi durumları yok. Onların eğlencesi de sokakta oturup sohbet etmektir” şeklinde konuştu.
Metehan bölgesinde de son model araç ve motosikletlerle gençlerin toplanıp sokak sohbeti yaptıklarını örnek gösteren Dilek Koraltan, Surlariçi’ndeki gençlerin yaptıklarıyla bir farkı bulunmadığını söyledi.
Yaşanan darp olayının doğru olmadığını anlatan Koraltan, bölgede yine de bu tür olayların tekrarlanmaması adına ciddi önlemler alınması gerektiğini söyledi.
Koraltan, ülkede her bölgede çeşitli suç olaylarının yaygınlaştığını belirterek, “En gözde bölgelerimizden Küçük Kaymaklı bölgesinde bahçe ve balkonlardaki mutfak tüpleri çalınıyor, bunu neden kimse büyütmüyor?” diye sordu.
Surlariçi’ndeki aydınlatma sorununa da değinen Dilek Koraltan, Güney Kıbrıs’tan gelerek Lokmacı Sınır Kapısı’ndan geçen turistlerin akşam saatlerinde Arasta bölgesinde karanlıkta kaldığını anlatarak, etrafın ıssız ve karanlık olmasının turistleri tedirgin ettiğini de dile getirdi.


Küçük: Güvenlik sorunu her yerde var
Tezgah Cafe İşletmecisi Buğçe Küçük de, kadın girişimci olarak Surlariçi’nde mekan işlettiğini, sabah saatlerinde işyerini açtığını, gece geç saatlere kadar hizmet verdiğini ifade etti.
Ülkemizde kozmopolit yapıyla birlikte kültürel açıdan negatif ve pozitif durumların yaşanacağına değinen Küçük, yaşanan darp olayının sadece Surlariçi’ne özgü bir durum olmadığını söyledi. Benzer olayların diğer bölgelerde de yaşandığına değinen Buğçe Küçük, güvenlik sorununun her yerde yaşandığına vurgu yaptı.
Küçük, işletme sahibi olarak güvenlik kamerası bulundurduklarına dikkat çekerek, tüm işletmelerin bunu yapması gerektiğini, bazı küçük önlemlerin işletmeler tarafından da yapılabileceğine işaret etti.
Akşam saatlerinde polis ekiplerinin kimi zaman devriyeye çıktıklarını aktaran Küçük, suça karşı caydırıcı olması bakımından devriyelerin sayısının ve süresinin arttırılması gerektiğini de belirtti. Surlariçi’ni yerli halkın terk etmediğini anlatan Küçük, “Yerli halk zamanla, artan ihtiyaçlar karşısında farklı bölgelere taşınmayı tercih etti, onların bölgeden ayrılmasıyla yeni nüfus ve yeni kültürler bölgeye taşındı” dedi.
Bölgede hâlâ yerli esnafın bulunduğunu hatırlatan Küçük, “Kendi mirasımıza sahip çıkmak için bölgede yeniden canlanma oldu, genç girişimciler, kiraların da düşük olmasıyla burada yatırım yapmaya başladılar” şeklinde konuştu.

Sarıhan: Bölgede en büyük sorun aydınlatma eksikliği
Kumda Kahve İşletmecisi Şevket Sarıhan ise, bölgede güvenlik açısında belli zamanlarda polis ekiplerinin devriye gezdiğini belirterek, bunun haftanın 7 günü yapılması gerektiğini söyledi.
Sarıhan, “Bölgede en büyük sorun aydınlatma eksikliği. Birçok aydınlatma ya çalışmıyor, ya da yetersiz. İnsanlar, Girne Kapısı ve Surlariçi’ne karşı güvenlik endişesi taşıyor. Bu gibi etkenler de bunu daha çok tetikliyor” dedi.
Surlariçi’nin artık bir eğlence ve alışveriş merkezi olarak görülmesi gerektiğine dikkat çeken Sarıhan, bölgede sık denetleme yapıldığı takdirde bölgenin daha güvenli hale geleceğini söyledi. Gece geç saatlere kadar işyerlerinin açık olduğunu aktaran Sarıhan, “Esnaf olarak, halk olarak daha duyarlı olmalıyız” dedi.


Hüseyin: Bölgede aydınlatma ve polis devriyesi eksikliği var
El Sabor Latino Restaurant İşletmecisi Hasan Hüseyin de, 14 yıldır bölgede hizmet verdiklerini belirterek, son dönemlerde hızlı bir nüfus artışı yaşandığını ve birçok kültürün de beraberinde geldiğini söyledi.
Bu tür olayların hoşgörü ve sağduyuyla büyümeden önlenebileceğini ifade eden Hüseyin, bölgedeki güvenlik sorununa da değindi. Hasan Hüseyin, bölgede aydınlatma ve polis devriyesi eksikliği bulunduğuna dikkat çekerek, bu olayın ardından bu tür konuların üstüne gidilmesi gerektiğini söyledi.
Surlariçi bölgesinin uzun zamandır ihmal edildiğini belirten Hüseyin, “Aydınlatması yetersiz, denetimin eksik bırakıldığı bir bölge elbette dışlanacaktır. Bu yetkililerin elinde olan bir mesele” dedi.
İlk zamanlarda insanların Surlariçi’ne gelmeye korktuğunu anımsatan Hüseyin, işletme sayısının artmasıyla bölgenin canlandığını, böylelikle de bu korkunun kalktığını söyledi.
Bölgeye yatırımcı çekmenin önemine de değinen Hüseyin, “Yatırım yapmak için teşvik verilmesi gerekiyor, bu bölge turizmle de kalkındırılabilir” ifadelerini kullandı.

 
Harmancı: Surlariçi’nde gettolaşma var
Lefkoşa Türk Belediyesi (LTB) Başkanı Mehmet Harmancı da konuya ilişkin değerlendirmelerde bulunarak, 1974’ten sonra Kıbrıslı Türklerin ihtiyaçlar doğrultusunda surların dışına taşınmasıyla birlikte, gelen nüfusun sosyo-ekonomik açıdan yaşam sürdürebileceği yerin Surlariçi olduğunu belirtti.
Harmancı, bunun gettolaşmaya sebep olduğunu dile getirerek, bunun da farklı sorunları beraberinde getirdiğini söyledi.
Bugüne kadar Başkent Lefkoşa’da Surlariçi’ne yönelik ciddi bir politika yürütülemediğini belirten Harmancı, dolayısıyla bu gibi sorunların yaşanmasına neden olduğunu ifade etti.
Bölgenin büyüyen bir ekonomisi olduğunu söyleyen Harmancı, restoran, kafe sayısının arttığını belirtti.
Bölgenin gelişmesi için projeler ürettiklerini anlatan Harmancı, “2 Çukurova Ajansı Projesini hayata geçireceğiz, biri turizm amaçlı dolaşımın rahatlaması, diğeri de turistik gezi treni projesi. Bunların yanında bölge insanı ve esnafına yönelik eğitim programlarını da ele aldık” dedi.
Mehmet Harmancı, güvenlik sorununun gettolaşmayı bitirerek sonlandırılabileceğinin altını çizerek, polis ya da zabıta zoruyla bir noktaya kadar ilerlenebileceğini kaydetti.
“Bölgede yaşayanların refah seviyelerinin yükseltilmesiyle sorunların düzeltilebileceğini düşünüyorum” diyen Harmancı, “Daha önce yapılan konut projeleri vardı, ben bu projeleri desteklemiyorum, aynı insanlar, gettolaşmayı gidecekleri bölgeye taşıyacaklar. Ama bölgenin ekonomik düzeyi yükseldikçe ekonomik temelli iş yapmaya başlayacaklar” dedi.
Bölgeye ciddi bir yatırım yaptıklarının altını çizen Harmancı, bölgede polis gücünün de önemli olduğunu, bölgelilerin bunu hissetmesi gerektiğini söyledi. Suç öbeklerine yönelik maalesef eksiklikler olduğunun altını çizen Harmancı, “Çocuk suçluların rehabilitasyonunu sağlayacak bir ortam yok. Sonra bu çocuklar ıslah edilmeden yeniden aynı bölgeye katılıyorlar” ifadelerini kullandı.
Ülkemizin kanayan yarası çocuk istismarına yönelik belediyenin bir program başlattığına değinen Harmancı, meslek edinme kurslarının hayata geçirileceğini, bu tür projelerle bölgede değişiklikler yaratacaklarını söyledi.
Bölgede mekan sahiplerinin istihdam sağlarken, bölge insanından yararlanması gerektiğine dikkat çeken Harmancı, bu tür sahiplenmelerin bölgeye iç barış getireceğini dile getirdi.

 

 

 

Kıbrıs Gazetesi

Bu haber 135 defa okunmuştur

:

:

:

:

DİĞER HABERLER