BM Genel Sekreteri'nin Kıbrıs Özel Danışmanı Espen Barth Eide, Rum basınına yaptığı açıklamada, liderlerin masaya dönmenin yolunu bulacaklarından emin olduğunu söyledi.
Politis, haberi 'Eide en kısa zamanda yeni bir başlangıç olacağından emin' başlığıyla verdi...
Her aklı başında insan gibi böyle bir ortamda bir bürokratın bu kadar umut dağıtmasına biz de anlam veremiyoruz.
Üstelik Cumhurbaşkanı Akıncı'nın 'Enosis plebisitini kutlama kararı Rum Meclisi tarafından geri alınsın' şartının hiçbir şekilde kabul edilmeyeceği, Güney tarafından resmen açıklandığı bir ortamda...
İnsan bu açıklamalara baktığında ya Eide'nin bizim bilmediğimiz bir gelişmeye vakıf olduğuna inanıyor.
Ya da 20-30 bin Euro aralığında maaşı olduğu öne sürülen BM temsilcisi, sürüncemede kalan bu müzakerelerin tek kazananı...
Eide, masa gözümüzün önünde devrilse de 'bir şey olmadı' deyip ıslak çalarak, dolgun maaşını almaya devam etmek istiyor...
Üstelik Kıbrıs Türkü'nün böylesine hassas bir döneminde BM Temsilcisi'nin Enosis kutlamasıyla ilgili yaptığı açıklamada 'Ortalama bir Kıbrıslı Türk, Yunanistan'la birleşme hedefine sahip olan somut bir politika olduğuna inanmıyor' sözleri ateşe benzin dökmekten başka bir anlam taşımıyor.
'Ortalama Kıbrıs Türkü' ne hissediyor, biz Sayın Eide'ye söyleyelim...
Kıbrıs Türkü önce kendini kandırılmış hissediyor.
'Çözüm geliyor, çok yaklaştık' diye pompalanan atmosferin yeniden bir anda dağılmasından rahatsız.
Ortalama bir Kıbrıs Türkü müzakere yorgunu, bıktı, usandı...
Ortalama bir Kıbrıs Türkü 2004'teki Annan Planın dahil kendisine verilen sözlerin tutulmamasından, hep aldatılmaktan şikayetçi...
Ortalama Kıbrıs Türkü, Rumların adayı Yunanistan'a bağlama hayalini gelecek kuşaklara taşımak istemesinden rahatsız.
Ama Sayın Eide'nin haklı olabileceği sadece şu nokta olabilir.
Rumlar istese de bunu yapamaz. Kıbrıs Türkü bunun sadece gerçekleşmeyecek bir hayal olduğunu biliyor.
1974'te de boylarının ölçüsünü böyle bir hayalin peşinden koşarken almışlardı...
İşte bu yüzden müzakere masasında Türkiye'nin garantörlüğü ve Türk askerinin adadaki varlığı vazgeçilmezimizdir...
Kıbrıs Türkü geceleri rahat uyusun diye, Rumların Enosis hayali bir gün yine depreşirse diye...
Kısacası Kıbrıs Türkü'nün sigortası olsun diye...
Bugün bile 'AB garantisi yeter, BM garantisi çözer' diye meseleye yaklaşanların, son yaşananlara bir de buradan bakmalarını diliyoruz...
Kıbrıs Türkü'nün geleceğini Rumlara ya da bize her fırsatta sırtını dönen AB'ye bırakamayız...
Çünkü o gelecek için çok bedel ödendi, çok şehit verildi...
Aksi halde o şehitlerin kanı bizden hesap sorar...