Erken veyahut takviminde bir seçime girerken iktidarın büyük ortağı olmasına rağmen Başbakan Hüseyin Özgürgün gerekli adımları yerinde ve zamanında atamazsa UBP hiç beklemediği bir sonuçla karşı karşıya kalabilir.
Neden?
Çünkü ortada somut gerçeklikler var ki, bunlar UBP’ye ciddi anlamda oy kaybettirebilecek niteliktedir.
Çok açık ki Başbakan Hüseyin Özgürgün UBP-DP azınlık hükümetini kurarken toplumsal kazanım odaklı değil parti içi denge kurma maksatlı bir tercih yapmıştır.
Nitekim bu kısa sürede kabinenin genel anlamda ortaya koyduğu performansla hayatın her alanında kendini hissettirmiştir.
Dolayısı ile buradan da anlaşılacağı gibi işinin ehli olmayan insanlarla devlet yönetmeye kalkmanın getirdiği olumsuzluklar ile halk da her gün yüzleşmektedir.
İşte tam da bu noktada mevcut iktidara karşı toplumda olumsuz bir bakış açısı oluşmuştur. Tabi 5,10 menfaatçinin dışında.
Hükümeti ve gıyabında Başbakan Hüseyin Özgürgün’ü doğrudan etkileyecek olan bu kanaatin toplum geneline yayılmasına katkı yapan Bakanlar var mesela..
Bu Bakanlar gün 24 saat üretmeden, taş taş üstüne koymadan sadece altı boş konuşarak gün geçirmektedirler.
Peki sadece bu kadar mı?
Değil elbette.
Tartışmalı icraatlarla anılan Bakanlar da mevcut.
Hoş Sayın Özgürgün’ün bunları bilmediğini düşünmek bana çok inandırıcı gelmiyor.
Eminim kendisi de bir çok şeyin farkındadır.
Eğer bu noktada cesaretli adımlar atıp gerekli müdahaleleri zamanında yapmazsa kendisi de çok iyi biliyor ki UBP ilk seçimlerde büyük bir hayal kırıklığına uğrayabilir.
Tabi kendisinin UBP’deki kaptanlığı da sorgulanır olur muhalifleri tarafından.
Hatta bu kaçınılmaz bir son olur hem UBP için, hem de Sayın Özgürgün için.
Dolayısı ile UBP Genel Başkanı ve Başbakan Hüseyin Özgürgün parti içi denge mevzusuna takılmadan toplum odaklı adımları zaruriyetle atmak durumundadır olası bir seçim öncesi.
Ha bunun için kabinede değişikliğe gidip, gerekirse parlamento dışında işinin ehli insanlara yönelerek görevler vermek suretiyle toplumsal bir devinime katkı yapabilir mi?
Evet bu mümkün ve Sayın Özgürgün’ün tasarrufunda olan bir konu nihayetinde.
Ve/fakat UBP içerisinde Sayın Özgürgün’ün partisi üzerinde ne denli bir etkiye sahip olduğunu açıkçası bilmiyorum.
Lakin bir Genel Başkanın böylesi hamleleri yapabilecek kudrete sahip olduğuna inanıyorum.
Zaten başka bir seçeneği olacağına da inanmıyorum.
Tabi eğer ilk seçimlerde bir hayal kırıklığı yaşamak istemiyorsa.
Bu aslında bir yerde tabiatın bir gereği.
Başarı ve başarısızlık hiç bir zaman aynı kulvarlarda olamaz.
Bunu ayıran çizgi ise kişilerin yaptıkları veyahut yapamadıkları işlerle anılmasıdır.
Bu nedenle konuşup konuşup ortaya hiç bir şey koyamayanlar ile koyanlar arasında ki farkı belirleyen etkendir bu.
Ve bunu tespit etmek çok kolaydır.
Sanırım Sayın Hüseyin Özgürgün de siyasette bunu yapabilecek tecrübeye sahip bir politikacıdır.
UBP-DP azınlık hükümetinde bir arpa boyu yol alamayan Bakanlar vardır.
Toplum da bunların farkında ve çok net olarak görebiliyor yaşananları.
Bu noktadan sonra toplumun gördüğünü UBP Genel Başkanı ve ülkenin Başbakanının görmezden gelmesi zaten mümkün değil.
Ha gözünü kaparsa ve toplumun gördüğünü bildiğini ısrarla görmezden duymazdan gelir o tabi ki başka…