Müzakere masasının devrilmesinin üzerinden bir ayı aşkın bir zaman geçti. Ancak ne zaman ve nasıl yeniden başlayacağı hususunda hiçbir gelişme yok. Bu anlamda asıl görevi müzakere yapıp Kıbrıs sorununa siyasi bir çözüm bulmak olan liderlerden yapıcı anlamda bir çaba olduğu da görülmüyor. Bu durum Kıbrıs’ın geleceği için kaygı vericidir.

Kıbrıs sorununa çözüm bulunması amacıyla yapılan müzakereler Güney Kıbrıs’ta ve Türkiye’de yapılacak seçim ve referandumdan daha önemsiz değildir. Hak ettiğinden çok fazla anlam yüklenerek masanın devrilmesine gerekçe diye sunulanlar kabul edilebilir değildir. Bu bağlamda daha fazla gecikmeden masanın yeniden ayağa kaldırılması ve kalınan yerden devam edilmelidir.

Anlaşmaya en yakın noktaya gelinmişken süreci kesintiye uğrattıktan sonra “metodoloji” tartışması yaratmak da yersiz ve gereksizdir. Müzakerelerin “Kapsamlı çözümü” ve “bütünlüklü anlaşma olmadan hiçbir konuda anlaşılmış olunmayacağını” içeren metodolojisi her ne kadar tartışılabilir olsa da sürecin sonuna gelindiği bu aşamada yeni bir tartışma ve uyuşmazlık konusu yapılmamalıdır.

Henüz hiçbir şey için geç değildir. Gerçekten niyet varsa yeterince zaman vardır. Seçim ve referandum gaileleri bir tarafa bırakılarak Kıbrıs’ta yaşayan toplumların yarınlarının barış ve güven içinde olması gailesiyle hareket edilmelidir.

Her iki toplum liderini, asıl göreve geliş nedenini hatırlayarak masaya dönmeye ve Kıbrıs’ın geleceğini oluşturacak anlaşmayı sağlamak için çalışmaya davet ederiz.

Saygılarımızla.

Mehmet Davulcu
Başkan Yardımcısı