Vicdanın bir de azabı var, unutulmamalı...

Anlamlı bir sözü ile Sadi. Bahçenin gülünde beka ve gül mevsiminde vefa yoktur derken o günlerin yaşanmışlığında oldukça önemli bir mesaj vermiştir.

Anlamlı bir sözü ile Sadi. Bahçenin gülünde beka ve gül mevsiminde vefa yoktur derken o günlerin yaşanmışlığında oldukça önemli bir mesaj vermiştir. Sadi, bu sözü ile kalıcı olmayan şeye, gönül bağlamaya değmez diyor. Günümüzde de bunun gibi özlü sözlerin paylaşıldığını, özellikle sosyal medyada çok görmekteyiz. Belki de kişiler kendi söylemek istedikleri vermek istedikleri mesajları birçok düşünürün sözlerinin arkasına saklanarak paylaşmakla, ima yolu ile olsa da karşı tarafa muhatabına iletebilmekte, göndermesini yapmaktadır. Bu sözler, imalar, her gün, her an sosyal medyada zaman akımına saniye başına düşmektedir. Şimdilerde özellikle instagram ortamında dahi bu özlü sözleri görebilmekteyiz, okumaktayız. Geçen her günün bir değeri mutlaka vardır. Gün batımı ile evine gidebilen insanlar, öncelikle rahat kıyafetlerine bürünüp günün özetini günün akşamında ailesi ile paylaşanlar olmaktadır. Bu değerdeki artı ve eksiler ifade edilirken insan gün içinde yaptıklarını sözlü olarak ifade eder. Bu ifadelerde vicdanın devreye girdiği yer insanın yatağıdır. İnsan vicdanı ile yüzleşmesini, genelde yattığı zaman başını yastığa koyduğu anda yapar. Yastığa konan baş bu davranışı ile günün bir nevi muhasebesini yüreğinde yapar. Vicdan rahatlığı kadar insana huzur veren yoktur. Peki, vicdan diyoruz da derin anlamında neyin doğru neyin yanlış yapıldığını yargılarken adaletli bir sonuca ulaşabiliyormuyuz. Veya sonuçta vardığınız kararda doğru nedir? Ulaştığınız sonucu kendinize açıklayabiliyorsanız mutlu olmamanız için bir sebebin kalmadığını görürsünüz. Önemli olan sebepleri bir kalemde zihninden iyi için, silebilmektir. Vicdan diğer bir açılımla kişilerin niyetlerini kendi ahlaki değerlerinin temelinde davranışları ile ilgili özellikleri saptaması konusudur. Çoğu kez mağdur olduğunu sanan kişilerce, karşısındakine söylen sitem dolu sözde sende hiç vicdan yokmu ? Sorusu, mağduriyetin kabulü anlamındadır. Halbuki hani derler ya sistem yok. Olmasın olurmu? Sistem ne zaman doğru işler. Herkesin ama herkesin, konmuş olan kurallara uyması ile dönecek çarkın zincirinde bir bütün olmasıyla doğruya gider. Herkes birlikte elbirliği ile kurallara uymaz ise zincir kopar, sistem sistemsizliğe döner. Günlük yapılması gereken işlerin ertelenmesi haliyle, problemlerin birikmesine neden olan başlıca sorundur. Bu ertelemedeki nemelazımcılık gün gelir kendinizde ve ülkenizde kapanmayan bir yara olur. Sakın yaraya tuz basmaktan hoşlananları bu sistemin dışında tutmayın. Bunlar ufak bir yaraya tuz ekerken kendi vicdanlarına yenilip yarayı büyük gösterenlerdir.
Yara konusu insanları derinden üzen, devamlı akıllara takılan, neden böyle oldu diye çoğu kez insanların yüreğinde bir nevi, kendilerine verdikleri cezadır. Bu yaranın adı vicdan azabıdır. Tabi eğer başkasına zarar verildiği düşünülürse ve sizler de buna inanıyorsanız, vicdan denen muhakemede vicdan azabı yargılanır. Sonuçta özür dilenmesi belki hafifletici bir sebep olur. Ancak güvenilir bir kişinin, bilmeden yaptığı bir haksızlığa dilediği özür, hem önemli, hem de kişinin erdemli oluşunun, ispatıdır. Tanrım insanları kara vicdanlı olmanın esaretinden kurtarsın. Ve dünya malının dünyada kalacağı bir yaşamda vicdan rahatlığı hepinizin huzuru, sağlığı ve sevdası olsun...

Bu haber 1664 defa okunmuştur

:

:

:

: