3’üncü Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu, “Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı vermemesi gereken tavizleri verdi. Ama Rum lider Anastasiadis hala almak istiyor” dedi.
3’üncü Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu “Medya Günlüğü “ adlı haber sitesinin sorularını yanıtladı.
Eroğlu’na yöneltilen sorular ve yanıtları şöyle:
Soru: Dünya kamuoyunda uzlaşmaz taraf olarak neden Kıbrıs Türk tarafı suçlanıyor? Lobi gücümüz mü zayıf, yoksa bizim dışımızda siyasi nedenler mi var?
Derviş Eroğlu: “Bizim dışımızda birçok siyasi neden var” demek daha doğru olur. Kıbrıs konusu sadece bir Kıbrıs Türkü ile Kıbrıs Rumu arasındaki sorun değildir. Kıbrıs konusunun nedenini , Kıbrıs Türkü’nün bugün yaşamakta olduğu zorlukları anlamak için tarihe bakmak, bugün Ortadoğu’da yaşanmakta olanların sebeplerini bilmek gerekir.
Kıbrıs’ın dün olduğu gibi bugün de siyasal ve ekonomik açılardan stratejik bir ada olduğu kesindir.”
Soru: Cumhurbaşkanlığına aday olduğunuz dönemde anlaşarak ayrılma konusunu gündeme getireceğinizi söylemiştiniz. Anlaşarak ayrılma konusunda hala ısrarcı mısınız?
Derviş Eroğlu: Cumhurbaşkanlığım ve sonrasındaki Cumhurbaşkanlığı adaylığım sürecinde hep şunları savundum:
Kıbrıs meselesinde konuşulmayan, tartışılmayan hiç bir konu kalmamıştır. Her konuda taraflar bir birlerinin ne düşündüğünü, neyi yapıp, neyi yapamayacağını iyi biliyor. Sorunun çözümü için Kıbrıs Türk Halkı yapabileceğini yapmış Rum tarafı hiç yapmamıştır. Eğer Rum tarafı hakikaten kalıcı, Kıbrıs’ta var olan gerçeklere uygun bir çözüm istiyorsa bir an önce adım atmalıdır.
Kıbrıs konusunun artık uzayıp gitmemesi lazımdır. Ucu açık görüşmeler Kıbrıs Türkü’nü masada oyalamakta , hak ettiğimiz bir şey olan uluslararası camiadaki yerimizi almamızı engellemektedir. BM çabalarına gereken desteği vermeyen Rumlara Kıbrıs Türkü’nü cezalandırması için fırsat veren bu süreç artık sona götürülmelidir.
Kıbrıs Türkü “çözüm olsun da nasıl olursa olsun” anlayışında olamaz.
“TARİHİN YARGISINA BIRAKIYORUM”
Soru: 4-Kıbrıs Türk tarihine damga vuran liderlerden biri olarak gösteriliyorsunuz. Son Cumhurbaşkanlığı seçiminde sürpriz bir sonuçla Mustafa Akıncıya karşı kaybettiniz. Kıbrıs Türk halkının size vefasızlık yaptığını düşünüyor musunuz ve kaybetmenizin nedenleri nelerdir?
Derviş Eroğlu: Ben halkıma müteşekkirim. Beni tüm makamlara halkım taşımıştır. Bazı ayak oyunları oldu ama ben onları tarihin yargısına bırakıyorum.
Halkımdan vefasızlık gördüm demem mümkün değildir ama bazı çok yakınlarımdan, elinden tuttuklarımdan görmediğimi söyleyemem. Yine de kimseye kırgın, dargın değilim.
“DOĞAL KAYNAKLAR”
Soru: Kıbrıs adası çevresinde bulunan doğal kaynaklarda Kıbrıs Türklerinin payı ne olacaktır?
Derviş Eroğlu: Bu kaynaklarda bizim de hakkımız vardır ve bu hakkımızdan vazgeçmemiz söz konusu olamaz. Bu konudaki düşüncelerimizi ve projelerimizi BM de diğer ilgili ülkeler de biliyor.
Türkiye ile KKTC arasında yapılan anlaşmalarla da atılacak adımlarla ilgili gereken mesajlar herkese verilmiştir.
Soru: TC’nin bu doğal kaynaklarda hak ve çıkarları hakkında neler söylersiniz?
Derviş Eroğlu: Bazı bölgelerde Kıbrıs’ın ilan ettiği münhasır ekonomik alan ile Türkiyemizin münhasır ekonomik alanları çakışmaktadır. Rumlar maalesef Türkiyemizin haklarına da el uzatmaya çalışmaktadır ama buna izin verilemeyeceği de ortadadır. Türkiye’nin Kıbrıs’ın haklarında gözü yoktur ama bizim, yani Kıbrıs Türkü’nün haklarının korunmasında bize yaptığımız anlaşmalar çerçevesinde tam destek vermektedir.
“RUMLARIN İSTEDİKLERİ ORTADADIR”
Soru: Müzakerelerin kopması ve bir kez daha Rumların uzlaşmazlığının kanıtlanmasının göstergesi olan Anasatasiadis’in kapıyı vurup çıkmasının nedenleri nelerdir ve bu görüşmeleri nasıl etkiler?
Derviş Eroğlu: Rum lider Anastasiadis’in anlaşma için istedikleri ortadadır. Çok kısaca özetlemek gerekirse Kıbrıs Türkü’nü azınlık olarak görüyor ve ona göre ortaklık öneriyor, Türkiye’nin tamamen Kıbrıs’tan atılmasını, Kıbrıs Türkü’nün kendi insaflarına kalmasını hayal ediyor.
Sayın Akıncı vermemesi gereken pek çok taviz vermesine rağmen Anastasiadis henüz istediği kadar taviz alamadığına inanıyor ve ayak oyunları yapıyor. Sayın Akıncı’ya bir anlamda ‘ madem ki çözümden yanasın, madem ki bu kadar çözüm istiyor, buna muhtaç olduğunuzu söylüyorsun, eninde sonunda benim istediklerimi kabul edeceksin’ mesajı veriyor.
Son yaptıkları da budur.
Rum Meclisi Anastasiadis’in partisinin de katkısı ile 1950 yılı Ocak ayında Yunanistan’a bağlanmak için yapılan plebisitin Rum okullarında anılması için bir karar almıştır.
Sayın Akıncı bu adım üzerine konuyu gündeme getirince Rum lider Anastasiadis kendisinden 20 Temmuz 1974 Barış Harekatı ile 15 Kasım 1983 KKTC’nin ilanının kutlanmamasını istemiş, sonra da öfkelenerek kapıyı vurup dışarı çıkarak görüşme masasını terk etmiştir.
Ardından yaptığı bir açıklamada ise azınlık olan Kıbrıs Türkleri’nin Rumlar’la aynı haklara sahip olamayacağını vurgulamıştır.
Dolayısı ile niyet ve tutumları ortadır. Bunları bilmez, bunları önemsemezsek tarihi bizi affetmeyecektir.