Yalanlar ve gerçekler

Türkiye’deki 16 Nisan referandumunu Kıbrıs’ta 5-9 Nisan’da yaşayacak olan Türkiye vatandaşları, o kadar akıl almaz bir “hayır” propagandasıyla karşı karşıya ki, bunlara bir cevap vermek farz oldu.

Türkiye’deki 16 Nisan referandumunu Kıbrıs’ta 5-9 Nisan’da yaşayacak olan Türkiye vatandaşları, o kadar akıl almaz bir “hayır” propagandasıyla karşı karşıya ki, bunlara bir cevap vermek farz oldu.
Ne mi o yalanlar? Bunları on başlıkta sıralayalım ve gerçekler ne dilimiz döndüğünce anlatalım…
Birinci yalan “Bu sistem geçerse ülke bölünecek…”
Gerçek, Cumhurbaşkanlığı sisteminde en önemli unsur, üniter yapının korunmasıdır. Terör örgütü PKK’nın da Cumhurbaşkanlığı sisteminden rahatsız olması ve hayır cephesinin en önünde yer alması, üniter yapıyı güçlendirdiği içindir.
İkinci yalan “Rejim değişiyor” söylemi…
Gerçek, Cumhurbaşkanı Sistemi’nin bir rejim değişikliği değil, demokratik birçok ülkede uygulanan bir hükümet modeli olduğudur. Türkiye’nin rejimi 1923’ten beri demokratik cumhuriyettir. Ve elbette öyle kalacaktır.
Üçüncü yalan, “Diktatörlük geliyor, Cumhurbaşkanı yargılanamaz…”
Gerçek, tam aksidir. Mevcut sistemde Cumhurbaşkanı vatana ihanet dışında yargılanamazken, yeni sistemde Cumhurbaşkanı tüm suçlardan yargılanabilecek. Mevcut sistemde Cumhurbaşkanı’nın Yüce Divan’a gönderilebilmesi için Meclis’in yüzde 75’inin oyu gerekirken, yeni sistemde bu oran yüzde 66’ya düşürülüyor.
Dördüncü yalan “Cumhurbaşkanına yasama yetkisi veriliyor…”
Gerçek, yasama yetkisinin tamamen TBMM’ye ait olduğudur. Cumhurbaşkanı’nın yasama ve kanun yapma yetkisi asla yoktur.
Beşinci yalan “Cumhurbaşkanı keyfi OHAL uygulayabilir…”
Gerçek, Meclis’in onayı alınmadan asla OHAL ilan edilmesi mümkün değildir. OHAL’i kaldırma, süresini kısaltma yetkisi sadece TBMM’ye aittir.
Altıncı yalan “Cumhurbaşkanı Meclis’i feshedebilir…”
Gerçek, Cumhurbaşkanı’nın Meclis’i feshetme yetkisi yoktur. Meclis’i feshederse kendi cumhurbaşkanlığı da düşer.
Yedinci yalan “Bütçe ve ekonomi cumhurbaşkanına bağlı olacak…”
Gerçek, Cumhurbaşkanı bütçeyi hazırlayıp Meclis’a gönderecek. Uygulama ise önce bütçe komisyonu daha sonra Meclis Genel Kurulu’nun onayıyla hayata geçecek.
Sekizinci yalan “Yargıda vesayet rejimi güçlenecek…”
Gerçek, vesayet rejimi ciddi anlamda güç kaybedecek. Sivil denetime de kapalı olan askeri mahkemeler kaldırılıyor. Yargı tamamen sivilleşiyor.
Dokuzuncu yalan “Cumhurbaşkanı her konuda kararname çıkarabilecek…”
Gerçek, cumhurbaşkanının temel hak ve özgürlükler konusunda kararname çıkarma yetkisi olmadığıdır. Cumhurbaşkanı Meclis’in yaptığı kanunlarla açıkça düzenlenen konularda kararname çıkaramaz.
Onuncu yalan “Cumhurbaşkanı ve bakanlar denetlenemeyecek…”
Gerçek TBMM millet adına, Meclis Araştırması, Genel Görüşme, Meclis Soruşturması ile denetleme yetkisini aynen devam ettirecek. Yani Meclis Cumhurbaşkanı ve bakanları doğrudan denetleyebilecek…
Yalancının mumu yatsıya kadar yanar demiş büyüklerimiz… Bu yalanlar da tarihinin en önemli kavşağında bulunan Türkiye’nin önünü tıkamaya yetmeyecek. 15 Temmuz’da silkinip ülkesine, devletine sahip çıkan halk, bu önemli kavşakta yine ülkesini, devletini yalnız bırakmayacaktır.
Kıbrıs’ta 5-9 Nisan’da verilecek oylar, Anavatan’da yine iyilerin kazanması için bir fırsat olacaktır. Kıbrıs’ta oy kullanacak 103 bin seçmen de Lefkoşa’da kurulacak referandum sandığına bu duygularla gitmelidir…
Bu haber 369 defa okunmuştur

:

:

:

: