Yine bir ünlü ve yine bir Ercan’da uyuşturucuyla yakalanma vakası ile daha karşı karşıyayız. Bu kez hikayenin aktörü Karadayı dizisindeki kötü adam Savcı Turgut Akın rolüyle ünlenen Yurdaer Okur.
Her gün üçüncü sayfada “geçit vermiyor” haberlerini okuduğumuz narkotik köpeği Cindy’nin son avı oldu Okur.
Bugün Lefkoşa’da mahkemeye çıkarılacak ünlü oyuncu, “muhtemelen içiciyim” diyerek üzerinde bulunan uyuşturucunun miktarı da göz önünde tutularak bırakılacak.
Para cezası veya en çok bir daha adaya ayak basmama cezasıyla karşı karşıya kalabilir.
Peki acaba bu koca koca ünlülerin, aklı başında insanların KKTC’ye bu kadar pervasız, umursamaz bir şekilde uyuşturucuyla giriş yapabileceğini düşündüren sebep ne?
Biz nasıl bir imaja sahibiz ki hafta sonu eğlence için gelen bu ünlüler, ceplerine koydukları bu zehirle rahat rahat ülkeye giriş yapabileceklerini düşünüyor.
Başbakanlık Uyuşturucu İle Mücadele Komisyonu Başkanı Hasan Karaokçu’yu aradım, sordum.
Söyledikleri çarpıcıydı. Uyuşturucu ile mücadele konusunda 30 yıl süren bir ihmalden söz etti.
Uyuşturucuyla yakalanan birçok ünlünün “Kıbrıs’ta yasak olduğunu bilmiyordum” diyerek kurtulmaya çalıştığını kaydetti.
“Hollanda’da kafelerde içmek serbest ama cebinize koyun, gidin, havalimanında yakalanırsanız başınıza neler geleceğini görürsünüz” diyerek, bu argümanın da ne kadar saçma olduğunu ifade etti.
“Uyuşturucu ile mücadelede bir zafiyet mi var” diye sorduğum Hasan Karaokçu, narkotik polisinin son günlerde özellikle satıcılara yönelik yaptığı yoğun süpürme operasyonlarından söz etti.
Bunların yeterli olmadığı yönündeki eleştirilerime de “Yasal boşluklar büyük engel yaratıyor” diye cevap verdi.
Karookçu, Başbakanlık Uyuşturucu ile Mücadele Komisyonu’nun polisin çok daha başarılı olabilmesi için talep ettiği ve kendilerinin bu talep doğrultusunda hazırladıkları yasalardan söz etti.
Bunlardan birincisi teknik takip yasası. Uyuşturucu ağını çözmek için olmazsa olmaz olan bu yasa, KKTC’nin bu alandaki en önemli ihtiyaçlarından.
İkincisi muhbir kullanımıyla ilgili yasalar. Uyuşturucu operasyonlarında muhbirlerin ne kadar önemli bir rol oynadığını dünyada da görüyoruz. Bu da elbette haklı bir talep.
Üçüncüsü kontrollü teslimat yasası. Bu da şu anlama geliyor. Polis bir yerde uyuşturucu ihbarı aldığında gidip o uyuşturucuya baskın yapıp ele geçirmek zorunda. Uyuşturucu ağını çözmek için uyuşturucunun kimlere teslim edildiğini gözleyerek operasyonu genişletemiyor. Daha doğrusu bu konuda önemli bir yasal boşluk var.
Bir ay içinde bu üç konuyla ilgili yasal düzenlemeleri hazırlayıp Cumhuriyet Meclisi’ne sevk edilmek üzere Başbakan’a takdim edeceklerini söyleyen Hasan Karaokçu, Başbakan Özgürgün’ün de uyuşturucuyla mücadeleye en güçlü sahip çıkan liderlerden biri olduğunu kaydetti.
Tüm bu yasal hazırlıklara karşı uyuşturucuyla mücadelede alınacak daha çok yol olduğu ortada. Bu mücadele öyle güçlü olmalı ki, kimse cebine koyduğu uyuşturucuyla KKTC’ye istediği gibi girebileceğini, buranın yol geçen adası olduğunu düşünmemeli.
Gençlerimizi zehirleyen bu illet, adeta ünlüler tarafından reklamı yapılır gibi adaya sokulmaya çalışılırsa, geleceğimiz için felaket olur.