Beklenen gün nihayet geldi, çattı. Rum Meclisi'nin Enosis'ten 'geri adım' sayılan kararının ardından müzakere masası bugün ara bölgede, BM gözetiminde yeniden kuruluyor.
Beklenen gün nihayet geldi, çattı. Rum Meclisi'nin Enosis'ten 'geri adım' sayılan kararının ardından müzakere masası bugün ara bölgede, BM gözetiminde yeniden kuruluyor.
Enosis plebisiti anma geriliminin ardından soğuk bir ortamda geçmesi beklenen müzakerelere ilişkin Rum yönetiminden sızan bilgiler, Güney'in masadaki oyun stratejisi ile önemli ipuçları veriyor.
Rum basını BM Genel Sekreteri'nin Kıbrıs Özel Danışmanı Espen Barth Eide'nin yeni dönemde köprü kurucu fikirler sunması beklendiğini, Anastasiadis yönetiminin Eide'nin bu rolünü 'Güvenlik ve Garantiler' başlıklarının ilerlemesi için kabul ettiğini yazdı.
Yani hem Kıbrıs Türkü'nün hem de Ankara'nın vazgeçilmez bulduğu Türk askerinin adadaki varlığı ve Türkiye'nin garantörlüğünü tartışmaya açmak istiyorlar.
Masaya otururken daha baştan niyetleri bu.
Üstelik Cumhurbaşkanı Akıncı'nın müzakerelerde çözüme ilişkin iyi niyetli uyarılarını da tehdit olarak algılıyorlar.
'Sondajlar Haziran'da Kıbrıs sorunu çözülmeden başlarsa gerilim olacak' diyen Akıncı'nın apaçık bir gerçeği vurgulayan sözlerinin de Güney'i tehdit ettiğine inanıyorlar.
Kısacası Cumhurbaşkanı, Nisan ve Mayıs aylarının müzakerelerdeki önemine dikkat çeke dursun, Rum tarafı masaya çözümden çok yeni taviz beklentileriyle geliyor.
Sözün özü şu; 50 yıldır süren Kıbrıs meselesinin değişmeyen bu kafayla çözülmesi neredeyse imkansız...
Kıbrıs Türkü'nü siyasi eşiti olarak görmeyen Rum yönetimiyle sonuç almak çok zor.
O yüzde bugün biraraya gelen liderlerden beklenen, kendi pozisyonlarını ifade etmekten öte bir davranış değil.
Çözüm sözüyle seçilen Cumhurbaşkanı Akıncı'nın bu konuda kendini suçlu hissetmesine gerek yok.
O elinden geleni yaptı.
Fakat Rumlar bu adada Anastasiadis'in de ifade ettiği gibi bizi azınlık olarak gördüğü ve tüm müzakere zeminini buna oturtmak istediği için çözüme ulaşmak kaf dağının ardına ulaşmak kadar zor görünüyor.
Bu manzarayla çözüm ne yazık ki, Kıbrıs için Kaf dağının ardındaki umuda benziyor...