15 Temmuz gecesi Türkiye’de FETÖ’cü hain kalkışmanın korkusunu yaşamış, tepemizden geçen uçakların gürültüsüyle kulakları çınlamış insanlarız…
O gece İstanbul’da şimdi adı 15 Temmuz Şehitler Köprüsü olan Boğaz Köprüsü’nde insanların üstüne nasıl ateş edildiğini, kanımız donarak izlemiş insanlarız...
Kurtuluş Savaşı’nda düşman ordularının bile bombalayamadığı Ankara’ya FETÖ’cü hainlerin nasıl bomba yağdırdığını, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin nasıl bombalandığı görmüş insanlarız…
17 Aralık’ta başlayan bu hain kalkışmaya o güne dek, “ama, fakat, ancak” diye itiraz edenlerin o gün, yani 15 Temmuz gecesi şapkasını önüne alıp düşünmeye başladığına şahit olmuş insanlarız…
Ve o güne dek normal vatandaşın varlığından bile haberdar olmadığı bir haberleşme programı olan “By Lock” ile nasıl sinsi sinsi kuyu kazdıklarına şahit olmuş insanlarız…
Ve nihayet o güne dek temizlendiği sanılsa da FETÖ’cü hainlerin nasıl Emniyet’e, Türk Silahlı Kuvvetleri’ne sızdığını, Cumhurbaşkanlığı Başyaverliği’ne kadar nasıl yükseldiklerine şahit olmuş insanlarız.
Türkiye o günden sonra, sınav sorularını çalıp çırparak devlete yerleşen FETÖ’cü hainleri devletten temizlemek için büyük bir seferberliğe girişti.
O günlerde bu hain kalkışmanın KKTC’deki uzantılarına yönelik de soruşturma başlatıldı.
Star Kıbrıs Muhabiri Suna Erden’in bugün manşete taşıdığımız haberi, o günlerde başlayan soruşturmanın aylar sonra bugün geldiği noktayla ilgili önemli bilgiler içeriyor.
Suna’nın Emniyet’teki üst düzey kaynaklarından elde ettiği bilgiye göre, aylardır süren FETÖ soruşturması kapsamında Polis Teşkilatı’nda 50 şüpheli isim tespit edildi. Bu isimlerin ifadesi pazartesi gününden bu yana gruplar halinde alınıyor.
Ağustos 2016 tarihinde oluşturulan özel ekip tarafından yürütülen soruşturmada, ince elenip sık dokunuyor.
Önümüzdeki haftaya kadar sürecek ifade alma işleminin ardından değerlendirmelerin yapılacağı, FETÖ ile kesin bağlantısı olduğu tespit edilen kişilerle ilgili işlem yapılacağı belirtiliyor.
Öte yandan Emniyet’teki bu üst düzey kaynak, KKTC’deki devlet kurumlarında FETÖ ile bağlantısı olabileceği şüphesi ile 300’e yakın isim de tespit edildiğini öne sürdü.
Bu 300 kişilik listenin şu anda Başbakanlıkta olduğu belirtiliyor.
Türkiye’nin FETÖ ile mücadelesinde KKTC’deki bu soruşturma da şüphesiz önemli bir rol oynayacak.
Eskiler “şeriatın kestiği, parmak acımaz” derler. Yargı şüphesiz en doğru kararı verecek. Suçlu ile suçsuz ayrılıp ortaya çıkarılacak.
O güne dek bize düşen bu soruşturmanın sonucuna saygı duyup, yargının kararını beklemek olacaktır.