Bravo Yakın Doğu’ya

Yakın Doğu Üniversitesi, ne ambargo tanıdı, ne de baskı.

Yakın Doğu Üniversitesi, ne ambargo tanıdı, ne de baskı.
Kızlar Basketbol Takımının, Avrupa şampiyonu olmasını, yürekten kutluyorum.
Yakın Doğu’lu Kızlarımızın, elde ettikleri başarı. Salt ülkemize getirdikleri kupa ve madalyalardan ibaret değildir.
Dünya’da, bir KKTC ‘nin olduğunu, dost ve düşmana ispat etmesi bakımından değerlendirilmelidir.
YDÜ sadece spor alanında değil, diğer alanlarda da KKTC ‘nin
dünyaya açılan kapısı, penceresi durumuna gelmiştir.
Sağlık Turizmin de, başını çekmektedir.
Yakın Doğu Üniversitesi, her hali ile bir dünya markası haline gelmiş, getirilmiştir.
Bunda da, Günsel ailesinin, büyük katkı ve başarısının önemine vurgu yapmadan geçemeyeceğim.
KKTC ‘ni otomotiv sanayinde de, dünyaya duyuracağı günlerin, uzak olmadığını çok yakında hep birlikte göreceğiz.
Kızlarımızı ve onları yetiştiren hocalarını, emeği geçenlerin tümünü, yürekten kutluyorum.
Başarılarının, daim olmasını diliyorum.
İyi ki varmışsın, YDÜ.
Daha da enginlere açılman için, yelkenlerine bol rüzgar.
Kürekçilerine, kuvvet gelmesini diliyorum.
Sevgili okurlar, gelelim başka bir konuya.
KKTC sınırları içerisindeki kiliselerde yapılan ve yapılmak istenen ayinlerin, esbabı mucizesine.
Güneyde, o kadar ayin yapılacak Kilise veya şapel varken. İlle de KKTC sınırları içerisindeki kiliselerde, ayin yapmak için Güneydekiler, Baş papazdan aldıkları direktifle. Vicdan özgürlüğünün de arkasına sığınarak, Kuzeydeki kiliselere akın etme yarışında.
74 öncesi kullanılmayan kiliseler bile, restore edilerek ibadete hazır hale getirildi.
Güneydeki Ortodoks kilisesi ve Rum liderliğinin, ortak girişimi olan bu uygulamanın arkasındaki gerçek. Dini ibadete sığınılarak, Rum egemenliğinin KKTC ‘nde hakim olduğunu ispatlamak.
Güneyin tek amacı bu.
Bu amaca, Kuzeyde bilerek bilmeyerek, hizmet eden bazı çevrelerin de olması, düşündürücü olsa gerek.
Sn. Mustafa Akıncı ile Sn. Anastasiadis’in son toplantısında.
Sn. Akıncı, denizlerdeki kazıların ve sondajların durdurulmasını istemiş. Sn. Anastasiadis’ten bu konuda gelen yanıt.
“ Kıbrıs Cumhuriyetinin egemenlik haklarını, müzakere konusu yapmam “ oldu.
Güneyin egemenlik hakkı var da, Kuzeyin yok mu?
KKTC, tanınmış bir devlet olmayabilir.
Sadece TC. tanıyabilir.
Fakat egemenliğini Güney tanımasa bile. Bu egemenlik, Kıbrıs Türk Halkı tarafından korunmaktadır.
Hükümetin, her kilisede ayin yapılamaz politikası, bu ilke doğrultusunda alınmıştır.
Kaldı ki, ayin yapılacak kiliselerin etraflarının, güvenlik gerekçesi ile
trafiğe kapatılması. Kıbrıs Türk halkının, trafikteki akışını da engellemektedir.
Bu konuda, büyük şikayetler yapılmaktadır.
Dışişleri Bakanı Sn. Tahsin Ertuğruloğlu’nun bir kilise için aldığı karar yerinde, fakat eksiktir.
Diğer kiliseler için de, Kıbrıs Türk Halkını rahatsız etmeyecek
tedbirlerin alınması, gerekmez mi?
Devletler arası, mütekabiliyet ilkesi geçerlidir.
Güneyin, ne kadar hükümranlık hakkı varsa.
Kuzeyin de, o oranda hükümranlık hakkı vardır.
Bakanlar Kurulunun aldığı karar, tamam. Fakat yetersiz.
Bu haber 3882 defa okunmuştur

:

:

:

: