70 küsur yıl olan çok partili hayat deneyiminde Türkiye dün bambaşka bir eşikten geçti. Yüzde 51.3’ün ‘evet’ kararıyla Türkiye’de yeni bir döneme girdi.
Yeni Türkiye uzun zamandır kullanılan bir kavram biliyorum ama asıl Yeni Türkiye’nin doğum günü bugün yani 17 Nisan’dır bana göre.
Aslında kim ne derse desin, bu referandumun kazananı halk olmuştur. Çünkü son sözü söyleyen halk kendisi için neyin iyi olacağını bilecek önseziye her zaman vakıftır.
Şimdi Türkiye’de liderlere düşen bu sonuca saygı göstermek, halkın kararını olgunlukla karşılamaktır.
Israrla gerilim politikasını sürdürmek ne Türkiye’ye ne de onun çevresindeki Türk coğrafyasına bir katkı sağlamaz.
Ne olursa olsun muhalefet artık “Recep Tayyip Erdoğan düşmanlığı” üzerine inşa ettiği politikadan vazgeçmeli, 2019’daki yeni cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi seçimine göre hazırlığını yapmalı, milletin teveccühünü kazanmaya çalışmalıdır.
Düne dair bütün tartışmalar unutulmalı, yeni Türkiye’nin önündeki yolu açmak için herkes seferber olmalıdır.
Akşam, seçim sonuçlarının hemen ardından geleneksel balkon konuşmasını yapan Başbakan Binali Yıldırım, “Evet diyen de hayır diyen de birdir, hepsi değerlidir. Biz birlikte Türkiye’yiz” diyerek kendisinden beklenen kucaklamayı gerçekleştirdi.
Düne kadar ağzına geleni söyleyen muhalefet de bu çağrıya olgunlukla gereken cevabı vermelidir.
Erdoğan da yaptığı konuşmada '16 Nisan, 'evet' veya 'hayır' diyen herkesin, tüm Türkiye'nin zaferidir” diyerek tüm Türkiye’nin lideri olduğunu gösterdi. Bu zaferde yurt dışında yaşayan vatandaşların da verdiği desteğin ne kadar önemli olduğunun altını çizdi.
Lafla peynir gemisi yürütmeye çalışan, sonucu küçümseye çalışan kesimlere de tepki gösteren Cumhurbaşkanı, 'Aç tavuk kendini buğday ambarında sanırmış ya. Boşuna uğraşmayın, atı alan Üsküdar'ı geçti, haberiniz yok” diyerek sert çıktı.
İnsan bu kesimleri izledikçe “Tayyip Erdoğan düşmanlığının” nasıl gözlerini kör ettiğini daha net görüyor.
Kasım seçimlerinde yüzde 49 küsur oy alan AK Parti’nin oylarını muhafaza ettiğini gördüğümüz kadar, MHP tabanında güçlü bir “evet” kararı çıkmadığının da elbette farkındayız.
Ancak bu da Cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminin maddelerinin yeteri kadar iyi anlatılamamasıyla açıklanabilir.
Ne olursa olsun, yeni sistemin tam olarak anlaşılabilmesi için Türkiye’nin önünde daha 2019’a kadar zaman var.
Layık olduğu biçimde bu sistem halka anlatılırsa, yüzde 49’a yakın olan hayır cephesinden de güçlü bir destek alınabileceği kanaatindeyim.
Israrla anavatanı istikrarsızlığa sokmak isteyen Türkiye düşmanları da bu seçimde en sert cevabı aldı.
Son ana kadar Hayır için çalışan bu cephe, dün milletin azmi ve kararıyla yenilgiye uğratıldı.
Ismarlama siyasetçilerin de sonu geldi. Artık siyasi liderler de var olabilmek için bazı odakların değil, milletin gönlünü kazanmak zorunda olacak.
Ne kadar kritik bir kavşakta, ne kadar önemli bir adım attığının şimdi sıcağı sıcağına farkına varmayan Türkiye, bunu ileride çok daha iyi anlayacak.
Izdırab içinde, 15 Temmuz hain kalkışmasının gölgesinde geçen 2016’nın ardından, Türkiye 16 Nisan referandumuyla bir bahar havasına girdi.
Zaten bunun ilk ipuçlarını bu sabah piyasalardan gelen moral verici haberlerle almaya başlayacağız.
İşadamları yatırım için referandumu bekliyordu, onlar da yatırım için bekledikleri siyasi istikrarı gördükleri için Türkiye’ye koşacak.
Yalnız Türkiye mi, Kıbrıs’ta bu ivmeden en yüksek derecede etkilenecek.
İstanbul’dan dün akşam Ada TV ekranlarına bağlanan Star Gazetesi Köşe Yazarı Ahmet Kekeç, Yazı İşleri Müdürü Turhan Öztürk, Habertürk Gazetesi Genel Yayın Müdür Yardımcısı Kürşad Oğuz, Vatan Gazetesi Ankara Temsilcisi Murat Çelik bize medyanın yeni dönemi nasıl okuduğunu aktardı.
Kesin olan şu ki bu sabah uyandığımızda yeni bir Türkiye’ye uyanacağız.
İster evet desin, ister hayır, günün sonunda tüm Türkiye kazandı.
Ve bu sonuç pusuda bekleyen Türkiye düşmanlarına da esaslı bir yanıt oldu.
Ankara’da bugünden tezi yok siyaset yeniden şekillenecek.
Rol gereği değil, gerçekten lider olabilen kişiler, siyasi partilerin başında kalabilecek.
Sınava giren öğrenci gibi 2019’daki cumhurbaşkanlığı seçimlerine hazırlanmak zorunda olan liderler kaybederse sınıfta kalacaklarını bilecekler.
Israrla koltukta çakılı kalma dönemi sona erecek.
Ne olursa olsun, hangi sonucu alırlarsa alsınlar koltuklarında rahat oturamayacaklar. O liderler gidecek, yerine 18 yaşından itibaren siyaset yapmaları için yolu açılan gençler gelecek.
Ilık bir bahar günü seçimini yapan Türkiye, artık önüne bakacak.
Zorlukların üstünden gelmeyi başaran bu halk, bir kritik seçimi daha alnının akıyla yaptı. İyi ki doğdun yeni Türkiye, doğum günün kutlu olsun…