Eski Türkiye mi sandınız?

Ne söylediysek, ne dilediysek olmadı. “Halkın kararına saygı duyun, gerilim siyaseti bitsin” dileklerimiz yine havada kaldı.

Ne söylediysek, ne dilediysek olmadı. “Halkın kararına saygı duyun, gerilim siyaseti bitsin” dileklerimiz yine havada kaldı.
Zira muhalefet yine muhalefetliğini yaptı. “Yenilen pehlivan güreşe doymaz” misali halkın verdiği yeni sisteme ‘evet’ kararını görmezden geldi.
Mantığını yitiren CHP, 2017 referandumunun “Sopalı seçim” olarak tarihe geçeceğini iddia etti. YSK’yı da seçiminin güvenilirliğine gölge düşürmekle suçladı.
Nasıl, hangi mantıkla bilinmez ama işi “YSK seçimleri iptal edip yenilesin” deme boyutuna kadar bile götürdü.
Eski Türkiye’nin vesayetçi anlayışı o kadar üzerlerine sinmiş ki, milletin verdiği karara saygı duymak akıllarının ucundan bile geçmiyor.
İnsan sormadan edemiyor. Siz bu akılları eski Türkiye’nin abilerinden mi öğrendiniz? Bu akılları size kim veriyor?
Oyun oynanırken, sonucu ortaya çıktığında “ben bu sonucu beğenmedim, oynamıyorum” deme lüksünüz yok. Demokrasiyi de bir oyuna benzetirsek, herkes bu oyunun kurallarını baştan kabul etmiş sayılır.
Ancak CHP gibi partiler bu oyunun kurallarını sadece kendisine yontarak var olmaya çalıştığı için, yıllardır milletin gönlünde yer almaya çalışmak şöyle dursun, bazı güç odaklarının merkezi olmayı tercih etmiştir.
Atatürk duyarlılığını yıllarca sömüren bu partinin, ulu önderi bile sadece kendisine mal etmeye çalışarak, vatandaşın bu sevgisini dahi suiistimal etmeye çalıştığını yıllarca hep gözlemledik.
Sırat Köprüsü’nden geçen Türkiye’nin 15 Temmuz gecesi yaşadığı travmada bile CHP’nin çok kararlı bir duruş sergileyemediğini ne yazık ki üzülerek gördük.
Nasıl olduysa oldu, ilk gece durumu kolaçan ettikten sonra, yani millet darbe tehlikesini bertaraf edince ortaya çıkan CHP lideri, o günlerde kamuoyu baskısı nedeniyle milli birlik mitinglerine de nazlana nazlana katılmak zorunda kaldı.
Israrla yapılan çağrıları duymazdan gelemedi. CHP’nin tabanında “Bizim darbecilerle ne işimiz var” tepkisinin yükseleceğinden çekindi belki de…
Kanımca Yeni Türkiye’de siyaset yeniden şekillenecek. Koltuğa çakılı liderler dönemi biterken, Avrupa da artık Türk halkının kararına saygı duymayı öğrenecek.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, referandum sonuçlarının kesinleşmesinin hemen ardından yaptığı “Dünyanın bu sonuca saygı duymasını bekliyoruz” açıklaması ne yazık ki yerini bulmadı.
“Laf ola beri gele” türünden yapılan saygı açıklamalarının hemen ardından ABD ve AB, Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı’nın seçim raporunu bekleyeceğini açıkladı.
Moraran, daha doğrusu böyle bir sonucu hiç beklemeyen Batı’nın, bu raporla referanduma gölge düşürmeye çalışacağını ilk açıklamaların hemen ardından hissetmiştik.
Nitekim beklenen açıklama dün geldi. “Evet” ve “Hayır” taraflarının eşit olmayan koşullarda yarıştığını söylediler.
Batı’nın tümüyle Hayır cephesi yanında yer aldığını düşünürsek bu tespit yanlış sayılmaz aslında.
Ama onlar tabi ki de evet propagandasının kollandığını ima ediyor.
Almanya’da, Hollanda’da, daha doğrusu Avrupa’nın tamamında ‘Evet’e getirilen propaganda yasağını unutmamızı istiyorlar.
Eski Türkiye’yi yönettikleri gibi, Yeni Türkiye’yi de yönetebileceklerini sanıyorlar. O dönem bitti. Hangi raporu yayınlarsanız, ne söylerseniz söyleyin. Millet 16 Nisan’da kararını verdi, “evet” dedi. Bu yürüyüş artık engellenemez…
Bu haber 475 defa okunmuştur

:

:

:

: