Rumların karın ağrısı

Enosis geriliminin ardından ite kaka kurulan müzakere masası, erken açan bahar çiçekleri gibi soldu.

Enosis geriliminin ardından ite kaka kurulan müzakere masası, erken açan bahar çiçekleri gibi soldu.
Cumhurbaşkanı Akıncı, Rum lider Anastasiadis ile önceki akşam yaptığı görüşmenin ardından gece yarısı yaptığı açıklamada müzakerede esen o soğuk rüzgarları hepimize hissettirdi.
Federal yönetimde kararlara etkin katılım konularının makul ölçüler içinde çözülebileceğini ancak Rum tarafının tutumu nedeniyle hala bundan çok uzak olduklarını ifade eden Akıncı, “Bu çerçevede gidersek ne yazık ki bir sonuca ulaşmayı son derece zor görüyorum” dedi.
Karamsarlık aşılamak, olumsuzluk vurgusunda bulunmak istemediğini söylese de Akıncı’nın “Herkes biliyor, kabul etmek istemeseler de aleni şekilde görülebiliyor ki Temmuz sonrasında bu iş son derece zor olacak” diyerek, hepimizin bildiği gerçeği ilan etmek zorunda kaldı.
En temel konuları bir kenara bırakıp Türkiye’nin ilan ettiği NAVTEX’e takılan Rum yönetiminin, masada daha çok bu yöndeki kaygılarını dile getirmesi ise ayrı bir konu olarak öne çıkıyor.
Rum liderin, “NAVTEX ilanı iyi niyetle bağdaşmıyor” suçlamalarına Akıncı’nın verdiği yanıtları kestirmek hiç zor değil.
Nitekim Cumhurbaşkanı da gereken cevabı verdiğini açıklamasında dile getirdi.
Cumhurbaşkanı’nın “Rumların tek taraflı doğalgaz ve petrol arama faaliyetleri, çözüm olmadan bu yönde yapılan anlaşmalar gerilimi artırır” uyarılarını “Akıncı bizi tehdit ediyor” diye yorumlayan Rumların şimdi şapkayı önlerine alıp düşünme zamanı gelmiştir.
Rumların tek yanlı ilan ettikleri münhasır ekonomik bölgede Kıbrıs Türkü’nü hiçe sayarak yaptıkları doğalgaz ve petrol arama çalışmalarının, bu yönde attıkları adımların elbette bir karşılığı olacaktı.
Akdeniz ısınıyor.
Türkiye'nin Akdeniz'de gerçekleştireceği petrol ve doğalgaz arama faaliyetleri kapsamında yeni kaynaklar keşfetmesinin bölgedeki tüm dengeleri değiştireceği bütün enerji uzmanları tarafından bilinen bir gerçek.

Türkiye Akdeniz'deki hidrokarbon araştırmalarıyla, Rum yönetiminin usulsüz şekilde bazı Amerikan, Katarlı, Norveçli ve İtalyan şirketlerle birlikte ihlal ettiği deniz alanlarını da sahiplenmiş olacak.
Türkiye'nin Akdeniz'deki girişimleri neticesinde ilgili potansiyel alanlarda yeni kaynaklar keşfetmesi, bölgedeki tüm dengeleri değiştirecek.
Rumların Kıbrıs adasının güneyindeki 200 milyar metreküp doğalgaz rezervine sahip olduğu düşünülen Afrodit sahasının geliştirilmesi konusundaki çalışmaları da bundan son derecece olumsuz etkilenecek.
Yeni dönemde yabancı şirketler Rumlar ile değil, bölgenin en güçlü ülkesi Türkiye ve oralardaki ruhsatların gerçek sahibi olan Türk şirketleriyle ortaklık müzakerelerine girişebilir.
Bu yabancı yatırımcılar için siyasal, ekonomik ve finansal açıdan daha karlı bir seçim olacaktır
Dolayısıyla Rumların tüm karın ağrısı da buradan geliyor.
O yüzden çözüm olmasa da o müzakere masasına ihtiyaçları var.
O yüzden çözmek istemeseler de çözmeye çalışır gibi davranıyorlar.
Biz de artık bunu kabul etmeli, ona göre davranmalıyız…

Bu haber 358 defa okunmuştur

:

:

:

: