Rum Yönetiminin davranışına dünya duyarsız kalmamalı

Nisan ayı başlar başlamaz her çocuğun aklındaki 23 Nisan'dır.

Nisan ayı başlar başlamaz her çocuğun aklındaki 23 Nisan'dır. Dünden bu güne bizim ilkokul yıllarımız dahil bu gün de çocukların bitmez sevinci bu bayramda daha bir heyecanlı olur. Okulların gösterileri ile bu adeta evlerde bir coşku estirir. Mesela, Yusuf Kaptan Sahasında milli kıyafetlerimiz ile yaptığımız gösteriyi ve giydiğim üç etek dediğimiz halk dansları kıyafetimi ben hiç unutmadım. O günkü 60 yıl kadar evveline ait fotoğrafımı halen muhafaza ediyorum. Daha sonra iki oğlumun, derken torunlarım ile 23 Nisan evimizin hep misafiri oldu. Atatürk'ün çocuklara armağanı 23 Nisan etkinliklerinin başladığı 2017 yılının bu gününden bütün çocuklarımızı kutlarım ancak bazı hadiselerin üzerinde hassasiyetle durmak gerektiğini bu hassasiyetlerin ileride bugünkü çocuklara bir tarih notu olarak hatırlatılması gerektiğinin, lüzumlu bir bilginin, gerçeğinin anlatılması gerekmektedir. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığı Twitter hesabından Larnaka’ya gelen Sırbistan çocuklarının Rum yönetimi tarafından hiç bir makul gerekçe olmadan kuzeye geçmelerinin önlendiğini, Rumlarda KKTC 'nin tanınma fobisi olduğunu, bu yönde bağnazlık gösterdiklerini yazarak konuyu özetle sosyal medya taşımıştır. Ciddi bir konuda görüş beyan edilmiştir.
Aynı şekilde KKTC Eğitim ve Kültür Bakanlığı da Twitter hesabından Mustafa Kemal Atatürk'ün tüm dünyaya armağan ettiği 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı'nın coşkuyla gururla mutlulukla kutlanması adına kıymetli öğretmenlerden oluşan ekibin, özverili ve yoğun bir çalışma sonucunda program hazırladığını, 6 ülkeden 7 ekibin ülkemize geleceğini yazarken. Güney Kıbrıs'ın Rumların bir kez daha değişmez, zihniyetini ortaya koyduğunu ve bağnaz düşüncelerle fiilen bunu hayata geçirdiğini yazmıştır. Dil, renk ve ırk ayrımı yapılmadan tüm dünya çocuklarına armağan edilen böylesi bir günde, bu coşkulu günün sabote edildiğini, hiçbir siyasi amaç gütmeden 'Çocuk Bayramı' için Larnaka havaalanından adaya gelen çocukların Kuzeye geçmesine izin verilmediğini, Güney Kıbrıs Türk yönetiminin insani ilişkilere, yanlış yaklaşımını, kalıcı barış adına gösterilen iyi niyetin her defasında Rum kesimince, olumsuz bir duruş ve durumla geri çevrildiğini saf ve temiz duyguları ile adamıza gelen masum çocukların geri çevrilmesindeki gayenin anlaşılmasının mümkün olmadığını, Rum Yönetiminin bu davranışına dünyanın duyarsız kalmaması gerektiğini, kendilerinin Güney Kıbrıs Rum yönetimi tutumunu kabul etmedikleri gibi kınadıklarını da açıklamışlardır.
Yazılı veya görsel medyada bu konuya ülkede işlenen cinayetlerden daha az yer verildiğini, Kıbrıs müzakerelerinin devam edip kalıcı çözüm istenen bu süreçte bu konunun günlerce gündemde gerektiği kadar yer almadığını üzülerek söyleyebilirim. Nitekim Star Kıbrıs yazarlarından Oğuzhan Hasipoğlu'nun yazısında belirttiği, açıkladığı bilgilerin ne kadar yerinde ve zamanında yapıldığı gerçeği varken. Kıbrıs Müzakere sürecinde emeği olup alın teri döken değerli bir kişinin hassasiyetlerine önem veriyoruz ve o müzakere dönemin gerçeklerini alenen yazmasını da bekliyoruz.
Kıbrıslı Türkler olarak diyoruz ki; bu akıl almaz düşünce tarzı ile Rumların çocukların temiz yüreklerinde açtıkları yara vicdanlarda kabuk tutmayacak ve uzun yıllar daha bilhassa adamıza gelen çocukların yaşam sürelerinde bir hayal kırıklığı olacaktır. İleride kendi çocuklarına dahi anlatacakları ancak izah edemeyecekleri bir hadise olarak hafızalarında, kayıt altında kalacaktır.
Bu yıl düzenlenen ve bilhassa Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Meclis bahçesinde KKTC Meclis Başkanı Dr. Sibel Siber ve Eğitim ve Kültür Bakanı Dr. Özdemir Berova tarafından Mustafa Kemal Atatürk Büstünün iki yanındaki meşalelerin yakılması ile başlatılan etkinliğin, görselliğinin muhteşemliği bir yana verdiği mesaj son derece önemlidir. Çocuklarımızın ve halkımızın kalbi duygularında bu görsellik yerini uzun süre yerini muhafaza edecektir.
Bu haber 1639 defa okunmuştur

:

:

:

: