Bakanlar Kurulu’nun bilinmeyenleri…

Günlük yazı yazmaya çalışan bir kişi olarak gazetede, köşemde paylaşacağım konuları seçerken gündem dâhil öncelikle okuyucu hedef kitlesinin dikkatini çekecek hususları yazmaya çalışıyorum.

Günlük yazı yazmaya çalışan bir kişi olarak gazetede, köşemde paylaşacağım konuları seçerken gündem dâhil öncelikle okuyucu hedef kitlesinin dikkatini çekecek hususları yazmaya çalışıyorum.
Bu okuyuculara karşı bir saygı olduğu kadar iş idaresinin de özünde olandır.
Genelde siyaset olsun, ekonomide olsun veya sosyal yaşantıda hedef kitle son derece önemli bir kavramdır.
Yani iletinin yöneltildiği topluluktur. Verilmek istenen mesaj, hedefe ulaşır olur ise ve yazdıklarınız okuyucularınızın beğenilerine mazhar oluyorsa bu yazıyı yazanı teşvik eden bir etken olur.
Bu gün yazmaya karar verdiğim konuya gelince çocukların kendilerinin kararı olmayan, adlandırılıp nüfusa kayıt olmaları halidir. Kıbrıs'ta aile geleneklerinde aileye katılacak bebeğe verilecek isim son derece önemlidir.
Hele günümüz teknolojik şartlarında bebeğin cinsiyetinin belli olduğu gerçeği varken.. Cinsiyet mi belli oldu? Kıbrıs'ta erkek veya kız olma konusunda çok iddialı istekler yoktur. Sadece anne ve baba çocuğa verilecek isim üzerinde düşünce olarak, büyük bir sessizlik sürecine girer.
Yüzlerinden okunan ifadede çocukları olacağı için hissettikleri analık ve babalık duygularının heyecanı vardır.. Kız tarafı olsun, erkek tarafı olsun, onlarında torun sevdasında içlerini kemiren sorun hangi tarafın isminin bebeğe konulacağı kaygısıdır.
Genelde temayül ilk çocukta erkek tarafından bir isim, ikinci çocukta kız tarafından birisinin isminin konduğu görülür..
Çocuğunu evlendiren mürüvvetini gören, her aile mutlaka ilk torun sevgisini tatmak ister, her ne kadar ismin, önemi yok, istediğiniz ismi çocuğunuza verin deniliyorsa da ailelerin kendilerini aldatmacadan öte değildir..
Her dede ve her nene mutlaka isminin, torunu üzerinden yaşatılmasını isteyendir. Belki bu egoya dayalı bir bir istemdir ancak siz gelin bunu büyüklere anlatabilirseniz anlatın..
Esasında bu günlerde bebeklere verilen ve yeni denilen isimlerde eski zamanın isimlerindeki anlam bütünlüğünün olduğu da söylenemez. Birçok garip isim yenilik adına çocuklara verilmektedir..
İsim deyip geçmeyin bu hususta anlaşmazlığa düşen aile sayısı az değildir, kırgınlıkların yaşandığını da bilenleriz, çocuğun doğum belgesi alınıp isim kütüğe işleninceye kadar bekleyiş endişesi devam edendir. Türkiye'de Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğü, isimleri kişilerin cinsiyetlerine göre istatistiki verileri ile isimlerin Ülkede ne şekilde dağıldığını gösteren bilgileri yayınlamaktadır. Bu verilere bakıldığı zaman Türkiye'de erkeklerde en çok kullanılan ismin 'Mehmet' olduğu görülürken kadınlarda bu ismin 'Fatma ' olduğu belirtilmektedir..
Günümüzde bebek bekleyen çiftler ilk önce kendilerine bir isim ve anlamlarını belirten kitap almaktadırlar ,eski yıllarda pek manalarına bakılmadan konulan isimler, artık anlamlarına göre değerlendirilmektedir, isim verilirken ise sonunda galip gelen yine aile büyüklerinin isimlerinin çocuklara verildiği gerçeğidir..
İsimler ve anlamları üzerinde okuma yaparken aklıma acaba Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Bakanlar Kurulu üyelerinin isim anlamlarının ne olduğuna bakmak geldi ve baktım... Kendime bir örnekleme seçmek zorunda idim, bütün isimlere bakmam da mümkün değildi. Seçimimi belirledim, okudum, sonra da sizlerle paylaşmadan olmaz dedim...
İsimlerin kökenlerine bakıldığı zaman Bakanlar Kurulunda 7 kişinin Arapça kökenli isim taşıdığını, bir kişinin Farsça kökenli ismi olduğunu, iki kişinin de Türkçe kökenli isminin olduğunu fark ettim. Şimdi bu isimlerinin anlamlarını belirtiyorum. Tabii burada ilk isimler önemlidir.
Hüseyin Özgürgün isminin anlamı, ruh ve madde güzelliğidir. İsmin kökeni Arapçadır.
Serdar Denktaş.. Serdar isminin kökeni Farsça olup anlamı ise başkomutan olarak verilmektedir.
Tahsin Ertuğruloğlu Arapça kökenli bir isim olup anlamı ,güzel bulma ve beğenmedir..
Kutlu Evren ismin anlamı uğurlu veya hayırlı olup kökeni Türkçe dir..
Kemal Dürüst ismin kökeni Arapça anlamı ise olgunluktur.
Özdemir Berova'ın isminin kökeni Türkçe, anlamı güçlü demek olduğu yazıyor.
Sunat Atun, Sunat beyle ilgili ismin anlamına dair bir bilgiye ulaşamadım. Sanırım anne ve baba adı alıntısı ile oluşturulmuş bir isimdir ..
Fikri Ataoğlu'nun isminin kökeni Arapça anlamı ise düşünülerek yapılan olurken, Nazım Çavuşoğlu'na gelince Nazım Arapça kökenli bir isim anlamı ise düzenleyen diye tabir ediliyor.
Faiz Sucuoğlu isminin kökeni Arapça olup, anlamında, başarı veya kazanan. Hamza Ersan Saner'in isminin kökeni de Arapça olup ,anlamı heybetli olarak belirtilmiştir..
Hal böyleyken.. Bugün de yazımı Mevlana'dan şu sözle bitirmek istiyorum.. Düşünmen konuşmana. Konuşman hareketine.. Hareketin kaderine yansır .. Güzel düşün güzel yaşa..


Bu haber 1954 defa okunmuştur
  • İsim ve anlamları. Osman ERÇİNER - 24.04.2017 Bakanlar Kurulu üyelerinin adlarının araştırılması guzel bir örnekleme. Eski bir nüfus kayıt müdürü olarak gayet güzel bir çalışma olduğunu belirtmek isterim.

:

:

:

: