Ağız deyince akla gelenler hiç düşünülmeden beyin süzgecinden geçmeden laf yapan konuşan ağzından çıkan kelimeler bütünü… “Ağzından çıkanı hiç kulağın duymuyor mu” diye sorduğumuz anları, her aksi sözde hatırladığımız gibi… Ne olursa olsun kişi yazacağı veya konuşacağı konuda fazla yoruma açık verecek şekilde işin resmiyetinde, sohbetinde samimiyetinde konuşmalı diyenlerdenim…
Öyle konuşmalar vardı bu aile içinde olsun, dost ziyaretlerinde olsun, kahve sohbetlerinde olsun ve en nihayetinde siyasette olsun dikkat edilmesi gereken başlıca hususlardır. Hele tarihe tanıklık edecek konuşmaların da ehemmiyetinin bilinmesi gerekmektedir.
İnsanın yüreğine işleyen unutmadığı, unuttuğu anda hatırladığı doğru veya yanlış o kadar çok konuşmalar var ki, işte bu anda bu kulakta kalan seslerin, inanılmaz derecede sevindirici olduğu kadar yara verici olduğunu da fark edebiliyorsunuz.
Bu haftanın kulaklardan silinmeyecek olayı ağızdan çıkmadan Barbaros Hayrettin Paşa Gemisinden Güney Kıbrıs'a verilen cevabın 'Mehter Marşı ' olmasıdır. Bu şekilde bir cevap karşı tarafının kulağına küpe niteliğindedir. Böyle bir marşın hedefe varışı son derece önemli bir ikazdır. Bazen bir söz yerine, bin sözün yetmediği birikimin, tek bir marş ile gerçek ifadesidir. Bir hafta sonunda daha yorgun bir Cumartesi'nin sonrası pazar günündeyiz. Evde ne mi yapılır? Şöyle bir değişiklik mi istiyorsunuz o zaman, herkesin yapabileceği Pazar'a layık 'Ağız' tatlısı yapmak gerek. Kıbrıs'a özgü Ağız tatlısını anlatmak istediğim bu günde hissedilen diğer duyguların güncel konuşmalarda ki etki hususunu da es geçmek olmazdı.
Şimdi asıl meseleye geçeceğim maksadım köylerimizin değişmez tatlısının kayıt altında olması içindir. Peki, “nedir ağız?” diyenler için tekrarlayalım; Koyun doğum yaptıktan sonraki ilk sütü ağızdır. Bu yavrular için son derece önemlidir. Ancak bazı hallerde ananın fazla ağız sütü sağılarak mineral madde, vitamin değeri yüksek bu sütten köylerde beğenilen, bir tatlı çeşidi yapılmaktadır. . Köy insanımız esasında ağzının tadını bilendir.
Pastanelerde olmayan bu yapım evlerde bir kez olsun yapılarak kültürümüzde varlığının olduğunun bizden sonrakilere de bırakılması gerekir diye de düşünüyorum. Gelen süt çok bekletilmeden ateşe konup karıştırılması sureti ile içinde oluşan ve telemeye benzeyen kısmın tabağa alınması ile üzerine toz şeker dökülerek yenilen yiyeceğin adı, hiç değişikliğe uğramadan, sütün ismi de olan ağız tatlısı oluyor. Evde yapmayı mutlaka deneyin .. Malzemesi mi? Köyler ile irtibatınız yok değildir. O zaman sizlere yakın hayvancılıkla iştigal eden dostlarınızdan alacağınız 2 litre ağız sütü ve marketten yarım kilo toz şeker. Bu gün tercihiniz 'Ağız Tatlısı ' olsun. Sizlere hem faydalı hem de, tadında ağız birliğine varacağınız bir pazar olsun. Afiyetler…
