Kutlu mutlu olsun

Bugün 19 Mayıs.

 
Bugün 19 Mayıs.
Tam 98 yıl.
Buna, bir asır dersek de, yeridir.
Belki, bazılarımıza bu başlık ve tarih, çekici gelmeyebilir.
Usandırıcı da, gelebilir.
Bazılarımız da, yine, aynı terane diyebilir.
Fakat Türklük ve Müslümanlık dünyasında, 19 Mayısın değerlendirilmesine bakıldığında. Önemli bir yeri olduğunu ve bu kesimlerin, bu tarihe çok değer verdiklerini görürüz.
Nedir 19 Mayıs?
19 Mayıs’a giden yolun, doğuşuna ve varlığına baktığımızda. Bir nevi Haçlı Seferi olan, Batılı Emperyalistlerin Orta Doğu’yu, Anadolu üzerinden işgal hareketinden başka bir şey değildir.
Hem Türk Ulusunu, hem de İslam alemini teslim alma harekatına karşı, Anadolu’nun haklı ve hakkı olan bir isyan hareketidir.
Bu isyan, Çanakkale’de başladı ve Samsundan tüm işgalcilere karşı, dalga dalga yayıldı.
Anadolu’nun bu haklı isyan hareketi, Adamızdaki o zamanki abilerimizi de harekete geçirerek. Bin bir dolap çeviren İngiliz sömürge İdaresi ve Adayı Enosis yapmak için uğraşan Rum ve Yunanistan’a karşı örgütlenmelerini. Özgürlük ve Bağımsızlık yolunda, mücadele bayrağını açmalarını sağladı.
Daha 1919 ‘dan ve TBMM ‘nin açılmasından çok önce. Kıbrıs Türk Halkı, o zamanki önderlerinden biri olan, M. Necati Özkan’ın girişimleri ile Lefkoşa’da, Meclis-i Milli toplanmış ve Kıbrıs Türklerinin istekleri, İngiliz sömürge idaresine bildirilmişti.
Belki, o istekler yerine getirilmemiş, isteklerini yazdıkları kağıt çöpe atılmış da olabilir.
Fakat bu hareket Adada, Türk Halkı açısından bir kıvılcımın oluşmasına, yetmişti.
Anadolu’daki, Kuvay-ı Milliye hareketi çok yakından izlenmekte.
Kutsal isyancılarına karşı, nasıl yardımcı olunacağının yolları hesapları aranmakta idi.
Kıbrıs Türk Halkı, bunu iyice bilmekte idi ki, 19 Mayıs yürüyüşü akamete uğrar ve başarısız olur ise. Adadaki varlığı, büyük tehlikelere düşecekti.
Bunun idraki içerisinde, maddi ve manevi tüm gücünü, Kuvay-ı Milliye’nin galip gelmesine odaklamıştı.
Silah, mühimmat veya asker yardımı mümkün değildi.
Mümkün olan, para yardımı idi.
Bunun için, o zamanki fedakar ve cefakar öğretmenler, okullarında temsiller düzenleyerek, elde ettikleri miktarı ne kadar olursa olsun. İngiliz bankaları vasıtası ile Ankara’ya şu veya bu şekilde ulaştırmayı başarmışlardı.
Aynı şekilde, Türk Spor Kulüplerimiz de Ada Halkının bir kurtuluş simgesi olan, Namık Kemal’in” Vatan Yahut Silistre” oyununu sahneleyerek. Elde ettikleri paraları Kuvay-ı Milliye Teşkilatına göndererek, çorbaya tuz katmışlardı.
19 Mayıs, Emperyal Güçlere karşı, Mustafa Kemal’in başlattığı Kurtuluş Savaşının, ilk adımı olması bakımından da tarihteki yerini almıştır.
19 Mayıs, Amasya Tamimi , Erzurum ve arkasından da Sivas Kongrelerinin yapılmasını ve Milli Misakın çizilmesini doğurmuştur.
Hemen arkasından da, Milli Meclis olan TBMM ‘nin toplanmasını ve kurtuluşa giden yolda, 26 Ağustos 1922 ‘de. Büyük Taarruzun başlamasını ve Türk vatanının, Emperyal Güçlerden kurtulmasını sağlamıştır.
19 Mayıs, olmamış olsa idi.
Kıbrıs Türk halkını bekleyen tehlike ne mi olurdu?
Bunu bilmek için, müneccim olmaya gerek var mı?
Kıbrıs Türk halkı.
19 Mayısla, Devlete ortak oldu.
11 yıl özgürlük mücadelesini, ona dayanarak yürüttü.
Kurduğu Devletinin temelinde, 19 Mayıs var.
Adanın, ortağı olduğu mücadelesinde ve haklılığında. İkili müzakerelerin, taraflarından biri olmasında.
98 yıl önce Ata’nın, Samsun’a bastığı adımının gücü vardır.
19 Mayıs, olmamış olsa idi.
Dünyada, Türk Ulusunun varlığından eser olacak mıydı?
Kıbrıs’ta bir Kıbrıs Türk varlığından, Dünyada bahseden olacak mıydı?
Bunun, muhakemesi bile düşünülemez.
Anavatan Türkiye’nin varlığına karşın, Dünyanın bize bakış açısını, reva gördüklerini, algıladıktan sonra. Bunun muhakemesi mi olur diye, aklıma bir soru geliyor.
19 Mayıs, Türklük Dünyası ve Kıbrıs Türk Halkının, yeniden doğuş yıl dönümüdür.
Hepimize kutlu ve mutlu olsun.
Bu haber 3831 defa okunmuştur

:

:

:

: