Hastalıklı ruh hali ve ihanet

İhanet hain sıfatından türetilmiş bir isim olurken bir dostu sırtından vurmak anlamında çok geniş anlam ifade eden bir sözcüktür...

İhanet hain sıfatından türetilmiş bir isim olurken bir dostu sırtından vurmak anlamında çok geniş anlam ifade eden bir sözcüktür... Vicdanın bazen işlevini yapmadığı hallerde kişilerin en sevdiklerine dahi ihanet edebilmesi ne kadar acı bir durum... Her aile büyüğünün hepimize, ilk nasihati kimseye güvenmeyin diye olmadı mı? Oldu... Güven konusunun arkasında yatan en önemli sebep, onların sizin bir gün ihanete uğrayabileceğiniz ihtimaline dair, ihanetin her türlüsüne karşı dikkatli olmanız gerekçesinden kaynaklanmaktadır...

Şüphe insanı kemiren bitiren bir hastalıktır... Fakat şüphe hiç bir zaman hayatınıza hükmedecek şekilde bir huy halini almamalıdır... Öyle insanlar var ki çıktığı kapıya derhal geri dönüp acaba arkasındakiler, benim için ne diyor diye kapı dinliyorlar... Bu hastalıklı bir ruh halidir... Böyle bir ruh hali üzerinizde var ise güven duymak istediğiniz sürece bu şüphe size güvensizliği aşılayan duygular bütünü olacaktır.

Yaşam süresince ihanete uğramayan insan yok gibidir... Uğramadım diyen varsa kuşku duymak da gerekir... İhanet kimlerden gelir veya kimlere yapılır bu karışık bir durum... İhanet, siyasetin zirvesinde en çok göze çarpanıdır...

İhanetin en bariz şeklini 2016 yılının 15 Temmuzunda Türkiye Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan'na karşı yapılan ihanet olduğunu gördük... İhanetin başarısız olması, teşebbüsü yapanları hiç bir zaman masum göstermeyeceği gibi vatana ihanet derecesindeki böylesine bir ihanet affedilmez olandır... Tarihe geçecek ve kendisinden bahsettirecektir...
Ülkemiz siyasetinde kendine has kişisel ihanetler bilinmedik değildir. Küçük adamızın iki yarısında bu konuda ihanet sahipleri oldukça fazladır... Güç, para, hırs ve en önemlisi ihtiras ile ünlü olmak bunlara sahip olabilmek ve olanlara karşı aşırı kıskançlık kendi içinde birçok ihanetin doğmasına sebebiyet verendir...
İhaneti meslek eden kişiler çoğu kez en yakınınızda olan kişilerden oluşabilir... Tarihteki ünlü hainler da oldukça fazladır... İnsan sevdiği, beraber büyüdüğü veya kendisine oldukça fazla yardımı olan kişileri neden sırtından bıçaklar, neden onlardan bu kadar kıskançlık duyar anlaşılır gibi değildir... Karşısındakine güvenmeyen kişinin her gün acaba bana ne ihanet planı yapabilirler düşüncesiyle yaşaması ne kadar kötü bir durum...

İhanete hazırlık aşaması genelde müzevirlik ile başlar... Laf taşıyan kişiler kışkırtıcı davranışlarıyla kişilerde uyandırdıkları öne geçme isteğini açığa çıkarır. Dolayısıyla ihanet konusunda alınacak önlemlerin başında kişilerin bazı hadiseleri sır olarak kendi içlerinde tutmaları önemlidir... Arkadaş, dost bildiğiniz insanlar her daima kendini açığa vuracak bir yanlışlık yapanlardır. İhaneti en çok yapan kişilere bakılacak olursa bu gibi kişilerin içinde bir eziklik olduğu görünürlüğü vardır... İhanete eğilimleri yüksektir... Böylesine tahammülsüzlük ise bu kişilerin kendi kendilerine de ihanetini göstermektedir... Kendi çıkarı için bu girişim içerisinde olanların affı yoktur... Yaşam boyunca ihanet, sadakat, güven ve vefa yargılanabilir konumda olan oldukça önemli içeriklere sahip konular olmaya devam edecektir...
Siyasette olsun, iş hayatında olsun, evliliklerde olsun daha sayabileceğimiz birçok konudaki ihanetin bedeli her zaman affedilmez olandır... Cezasız kaldığı görülmemiştir... İhanet konusunda bir vesileyle bana anlatılan bir hikâyeyi yine sizlerle paylaşmak isterim... Balta girmemiş ormana giren bir adamı gören iki ağaç hüngür hüngür ağlıyorlarken uzaktan diğer bir ağaç; “niye ağlıyorsunuz?” diye sormuş. Ağlayan ağaçlar “artık sonumuz geldi” demişler ve ilave etmişler; “insan denen canlı ormanımızda, hepimizi kesecek, uzaktaki ağaç korkmayın” diye cevap vermiş, “zaten o yabancı bizi tanımıyor” ağlayan ağaç hemen cevap vermiş; “bunları ben de biliyorum ancak bizler ihanete uğradık bile, adamın elindeki, nacağın sapı, bizden” demiş... Bu anlamlı ve düşündürücü hikayeden alınacak çok ders var ama ihanetten vazgeçen yok...
Bu haber 1656 defa okunmuştur

:

:

:

: