Kaynak hazırdı ama koca Mağusa Limanında yer bulamadılar

Jale Hanım anlattı biz dinledik. Ve bir kez daha anladık bu coğrafyada insana verilmeyen değeri.

Jale Hanım anlattı biz dinledik.
Ve bir kez daha anladık bu coğrafyada insana verilmeyen değeri.
Ha şaşırdık mı?
Hayır.
Peki kimdir Jale Hanım?
Kendisi bir bilim insanı.
Lisans eğitimini Amerika Birleşik Devletlerinde yapmış.
Yine Amerika’da doktorasını tamamlamış.
Bir genetik uzmanı.
12 yıl ABD’de yaşadıktan sonra ülkesine dönen genç bir insanımız, bir değerimiz..
Her Perşembe ada tv’de yayınlanan “Basın Gündemi” programının konuğuydu geçen hafta Jale Refik Rocers.
Halkın Partisi Merkez Yönetim Organı üyesi.
Lefkoşa Devlet Hastanesi Genetik Laboratuvarında sözleşmeli laboratuvar sorumlu olarak görev ifa ediyor.
Sağlık sektörünü yakından bilen birisi.
Bu konuda partisinin görüşlerini, yani sağlık sektöründeki sıkıntıları ve çözüm önerilerini anlattı bize.
Anlattıkları arasında öyle bir konu vardı ki..
Evlere şenlik.
Ciddiyetsizliğin dik alası.
Bu ülkede insana ne denli önem verildiğini gözler önüne seren.
İşte bugün siz değerli okurlara bundan bahsedeceğim.
Malum bir müddet önce Lefkoşa’da ülkeye gelen gıda ürünlerinin tahlillerini yapan devlet laboratuvarı yandı.
Buna mukabil 2 ayı aşkın bir süre ülkeye gelen gıda ürünlerinin sağlık tahlilleri yapılamadı.
Yani tükettiğimiz ithal gıda ürünleri sofralarımıza, hayatlarımıza denetimleri yapılmadan geldi ve girdi.
Kontrolsüz bir şekilde.
Tükettik tabi.
Allaha emanet dedik.
Ha bu laboratuvar sadece bu işlevi mi görüyordu?
Hayır.
Aynı zamanda kriminal adli vakalarda uyuşturucu saptaması yapan tek laboratuvardı.
Şimdi bu da yapılamıyor haliyle.
Çünkü bu yangında birçok cihaz kullanılamaz hale geldi ve yenileri de henüz tedarik edilmiş değil.
Bu tabi ki ayrı bir yazı konusu.
Lakin size bugün bahsedeceğim konu bu değil.
Konu şu ki; bu laboratuvarın işlevini yapacak ve yükünü azaltacak bir projenin nasıl savsaklandığıdır.
Evet, yanlış okumadınız.
Ülkeye giren gıda ürünlerinin neredeyse tamamı Mağusa Limanına geliyor ve burada gerekli işlemler yapıldıktan sonra dağılıyor.
İşte bu noktada buraya bir laboratuvar kurulması ve gelen gıda maddelerinin denetimlerinin anında burada yapılması öngörülür.
Bunun için kaynak bulunur.
İş ilgili devlet kurumunun laboratuvarın kovuşlanması için Mağusa Limanında bir yer göstermesine kalıyor.
Ama ne mümkün!
O yer bir türlü gösterilemiyor.
Peki sebep?
Liman içerisini parselledikleri için.
O yer filancaya ait, bu yer feşmikana ait, öteki yer bilmem kime ait diye diye Mağusa Limanı içerisinde bir yer bulup da gösteremediler devlete ait laboratuvarın kurulması için.
Oysa bugün bu laboratuvar kurulabilseydi, Mağusa Limanına gelen bütün gıda maddeleri hiç vakit kaybedilmeden anında orada tahlil edilip piyasaya çıkartılacaktı.
Üstelik bu Lefkoşa’daki laboratuvarın da yükünü azaltacaktı.
Lakin buna olanak tanımadılar.
Devletin limanına, finansal kaynağı hazır olmasına rağmen devlet bu laboratuvarı kuracak yeri göstermekten aciz kaldı.
Geldiğimiz durum ise ortada.
Ülkenin bu anlamda faaliyette olan tek laboratuvarı yandı.
Yanan cihazların büyük bir bölümü hala tedarik edilemedi.
Ve bu anlamda birçok tahlil hala sağlıklı yapılamıyor.
Bu haber 265 defa okunmuştur

:

:

:

: