Susmamızı istiyorlar ama susmayacağız!

İflas ediyorsunuz.

İflas ediyorsunuz.
Milyonlarca lira borç altındasınız.
Çekleriniz falan mühürleniyor.
Bu arada siyaset de yapıyorsunuz.
Hasbelkader milletvekili oluyorsunuz.
Ve yine hasbelkader hükümet içerisinde yer alıyorsunuz.
Sonra aile bireyleri üzerinden şirketler kuruyorsunuz, ortaklıklarda yer alıyorsunuz.
Devletin kaynaklarını kullanıyorsunuz, milletin üzerinden kendinize türlü avantajlar sağlıyorsunuz.
Şimdi burada soru şu.
Daha çok yok 3 yıl önce borç harç içinde yüzen insanlar, siyasetle siyasi makamlara geldikten sonra mali durumları değişiyor.
Borçlar bitiyor, ipotekler kalkıyor, çeşitli alanlarda faaliyet yürüten şirketler kuruyorlar.
Milyon dolarlık yatırımlar yapıyorlar.
Ve bunları yaparken de siyasi makamlarını alenen kullanıyorlar.
Ve bunu normalmiş gibi gösteriyorlar.
Hesap soran bir merci de olmayınca bu kokuşmuşluk kamu vicdanında kangren oluyor.
Tabi bütün bunları aklama çabasına girmiş yaşananları meşru ve ahlaki göstermeye yeltenen menfaatçi medya çeteleri var.
Yazıp çiziyorlar.
Her şeyi normal göstermeye çalışıyorlar.
Karşılık(sız) bir çaba içerisine giriyorlar.
Duygusal işlere dalıyorlar.
Toplum bunu kanıksasın diye.
Kanıksamıyoruz arkadaş.
Kıçınızı da yırtsanız kanıksamayacağız.
Bütün bunları normal görmeyeceğiz.
Sizler 3 kuruşluk menfaat elde etmek için varsın küçülebildiğiniz kadar küçülün.
Ar damarı patlamış bir toplum yaratmanıza sessiz kalmayacağız.
Bir Bakanın çocuklarına geçtiği kıyağı normal görmeyeceğiz.
Bir Bakanın babasına geçtiği ihtiması yok saymayacağız.
Bir milletvekilinin nüfusunu kullanarak iflas etmiş oğluna kamu bankalarından çıkan kredileri görmezden gelmeyeceğiz.
Sit alanlarının peşkeş çekilmesi karşısında susmayacağız.
Yandaş birilerine sağlanan kıyak emekliliklerin hesabını sormaya devam edeceğiz.
Turizm alanlarının ihalesiz birilerine verilmesini normal saymayacağız.
Sahillerin aile şirketlerine kiralanmasına sessiz kalmayacağız.
Yasal olmayan vatandaşlıkların birilerine verilmesini şaibeli olarak addedeceğiz.
Tabi ki bu durumda hukuka sarılmaya devam edeceğiz.
Yargıya güveneceğiz.
O gün geldiğinde de sandıkta bütün bunların hesabını milletçe tek tek soracağız.
Adına demokrasi diyeceğiz.
Hak hukuk diyeceğiz.
Ve ilahi adaleti hep birlikte göreceğiz.
Yapılan tüm adaletsizlikleri, usulsüz işleri, yasalara aykırı icraatları yargıya taşımak bu ülkede yaşayan 7’den 70’e her yurttaşın boynunun borcudur.
Bu haber 229 defa okunmuştur

:

:

:

: